Sivas kitaplara yöneliyor..
Sivas?ın okumayla buluşmasına sayılı günler kaldı.
Kitapların sunduğu hayat suyunu, elbette bu şehrin de içmeye ihtiyacı var.
Kitabın şehirle ünsiyetinin bu ikinci adımında, kapsamlı çalışmalar silsilesi umarım düşünülmüştür.
Sadece görevliler değil, bürokrasinin her ferdi, amir memur demeden elini taşın altına koymak zorunda. Herkes ama herkes görev dağılımına bakmadan, can siperane bir koşuşturmayı yüce bir görev bilmeli.
Kitap günlerine az bir zaman kala, çocuklar için de etkinlikler zincirinin acilen oluşturulması elzemdir. Çünkü kitaplarla buluşmaya, çocukların yetişkinlerden daha çok hakkı var.
Onları hayata hazır edecek en önemli kuvvet anne ve babadan sonra kitaplardır.
Geleceğin Sivas?ını ve dahi de Türkiye?sini, kirlenmemiş bu fidanlar kuracaklar.
Özellikle Sivas?ın dip dalga dediğimiz yetişmiş insanlara, ekmek su kadar ihtiyacı var.
Zira yetişkinlerin şekillendirdiği Sivas dökülüyor.
Yaşı kırkın üzerinde olan şehrimiz fertlerinin, kültür ve sanat konularında söyleyecekleri söz yoktur. Yaşanılabilir bir Sivas konusunda beceri gösteremeyen nicelerinin, yeni nesile kocaman bir özür borçları yok mudur?..
Çünkü şehrimizin var olan daralmışlığında, eski kuşağın büyük sorumluluğu var.
Sivas?ın kitapla tanışması yerine köy mantalitesi ile bir kuşağın yıllarını heba ettiler.
Eski kuşağın kültür anlayışı öteden beri bellidir.
?Hop bico hopla bico, zıplayıver çekirge, alacada çorap ördün mü, seni gidi topal, etli döktürme, kelle kırdırma, kısıra kaşık sallama, kadın günlerine çeyrek altın hazırlamadan? öte bir icraatı gören bilen var mı Allah aşkına?
Bu minval üzerede Sivas?ı şekillendiren çoğunluğun, elbette kitapla yeni nesli tanıştırması beklenemez.
Önümüzdeki günlerde yaşanacak okuma şenliğine, çocukların da dikkatleri çekilmeli.
Öyle bir dikkat çekilmeli ki, anne ve babalarını zorla kitap stantları yanına getirmeliler.
Çocuklar, bu şehre binlerce kitap geldiğini ve kendilerini beklediğini bilmeliler.
Maalesef bu güne kadar, çocuklara yönelik bir tanıtım, bir özendirme göremedim.
Aslında bunu yapmak, hem masrafız hem de çok kolay.
Mesela Nasrettin Hoca kostümlü biri, elma şekeri dağıtarak çocuklara kitap günlerini hatırlatabilir.
Keloğlan yine çıkınından balonlar hediye ederek, küçükleri davet edebilir.
Pinokyo, Kırmızı Başlıklı Kız, Palyaçolar da şehrin çeşitli bölgelerinde kostümleri ile dikkatleri kitap günlerine çekebilirler.
Çocukların dikkatine sunulacak davetler, inanın büyüklerden daha ekin olabilir.
Zaten onların kitaplara dokunması daha önemli.
Dizilerden, magazinden, kısır günlerinden, yemeli içmeli uğraşlardan anne ve babalarını biran olsun, sanata ve kültüre dahil edebilirler.
4 Eylül kutlamaları içinde yapılan bu kitap günleri bizim için çok önemli.
İkincisi akabinde bir değerlendirme istişaresi yapılarak, gelecek yıl Sonbahar ve İlkbahara müstakil bir organizasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz onun uğraşı verilmeli.
Binlerce Üniversite ve İlköğretim öğrencisinin, cap canlı hareket halinde olduğu bir zamanda yüzlerce yazar ve yayınevini şehirde ağırlamanın vakti gelmiştir.
Gelecek yıl Sonbahar ve İlkbahar?da kurumsallaşmış bir kitap günleri için zaman ve zemin olgunlaşmıştır.
Sivas?a hayat verecek ve bu şehri kültür sanatla bütünleyecek yüce idealler ve aşkların ete kemiğe bürünme vakti çoktan gelmiştir.
