Tarih: 28.08.2013 20:40

KETRİN YENGE NEDEN SİVAS?TAN EV ALMADI?

Facebook Twitter Linked-in

?Şimdi buda neyin nesi ??diyeceksiniz ,ancak olay öyle değil.

?Ketrin Yengede kim ??diyeceksiniz

Müslüm GÜRSESLE birlikte çay reklamında oynayan yabancı bayan dersem hatırlarsınız.

Tam adı Katherine Branning, Amerikalı bir sanat tarihçisi.

Amerika?nın orta batısında doğmuş.

Paris Üniversitesi,Sorbonne ve Ecole du Louvre üniversitelerinden okumuş.

Akademik kariyerini İslami Sanatlar üzerine yapmış.Paris?te Fransız Mimarlık Enstitüsünde kütüphane müdiresi olmuş.

Paris?teki eğitimi sırasında binlerce slaytı incelemek zorunda kaldığı sıralarda, Sivas?taki Gök Medrese?nin fotoğraflarını görünce:?Adeta vuruldum ,hayatımda mimaride hiç bu kadar güçlü ,dinamik bir yapı görmemiştim.Ne yapıp etmeli,mutlaka bu konuda daha fazla şey öğrenmelisin,? der kendi kendine.

1976 yılında Türkiye?ye gelmiş.O günden sonra Anadolu?ya aşık olmuş.

Bundan sonra sürekli olarak ülkemize gelip gidiyor.

En çok Orta Anadolu illerini geziyor.

Konya ,Tokat,Kayseri,Konya,Erzurum en çok uğradığı iller.

Her yıl en az bir ayını Türkiye?de geçiriyor.

Aynı zamanda Türk çayına da hayrandır bayan Branning

Çay reklamında Müslüm GÜRSES kendisine Ketrin Yenge diye hitap eder.

Anadolu?da verilen  yeni adı ise?Kadriye? olmuştur.

?Evet bir bardak daha çay istiyorum? adlı bir de kitabı var kendisinin.

Bizi ilgilendiren yanı bir batılının ülkemizin özellikle ilimizin tanıtımına katkıda bulunmasıdır.

Ülkemize gelince üst düzeyde ilgi görmekte ve ağırlanmakta.

Ancak işin üzücü bir yanı da var tabii.

Bir Türk?te Roma?da ki Sistinye Şapeline hayran olsa ve İtalya?ya gitse kendisine ilgi gösteren olur mu acaba?

Kültür ve medeniyet ve ilerleme  yolunda geri kalmamızdandır bütün bunlar.

Ama yinede ?Biz misafir sever bir milletiz ? saflığına yatalım.

İşin bizim için kayda değer olan tarafı ise kültür ve medeniyetimize verdiği emek ve kattığı değerdir.

Ben hiç İstanbul?daki boğaz köprüsünü ya da Sivas?taki Aynalı Çarşı?yı gezmeye gelen birini görmedim.

Kıymet ifade eden ne varsa en az 100 yıllıktır.

Burada bizim için eziyet verici olan gerçek ise bizim apartman yapmak için yok ettiğimiz ahşap evlerin tarih ve kültür hazinesi olduğudur.

Kazancılar Sokağı, Sünnetçi Sokağı, Taşlı Sokak geri gelmesi mümkün olmayan ve mazide kalan rüya sokaklar artık.

Kıytırık bir apartman dairesi almak uğruna heba edilen kültür hazineleri bunlar.

Bezirci?de Akdeğirmen?de endamını gösteren bu yapılardan bulursanız  tatlı niyetine seyretmelisiniz bu efsaneyi eğer kıymetini bilirseniz.

Çocukluğumun  geçtiği Zincirli Minare Sokağının  imardan mütevellit yıkılamayan yarısında bulunan birkaç evi görmek için sık sık buradan geçerim.

Sizde mahallenizde, sokağınızda 100 yıl önce insanların camdan cama yemek uzak uzattıkları evlerden birini görürseniz stresli hayatınızda ihtiyaç duyduğunuz terapiyi oradan alabilirsiniz.

Tekrar konumuza gelecek olursak.

Tokat?ta yıllarca ikamet etmiş biri olarak söylüyorum Bayan Branning?in ev aldığı Tokat?taki Sulu Sokak semti bu şehirde yaşayan insanların gezmekten dahi hoşlanmadıkları bir yerdir.

Menkul değeri düşük olan bu mahallede moda tabirle sosyo ekonomik düzeyi düşük olan insanlar ikamet ederler.

Peki ama Amerikalı sanat tarihçisi bir yazar neden gelip Bebek?ten modern bir apartman dairesi ya da boğazdan bir yalı almazda Tokat Sulu Sokak Mahallesinden ahşap bir ev satın alır ve her yıl birkaç ayını burada geçirmeyi planlar.

Kitap yazmak için ilham alıyorum,? diyor kendisi. Bizim ilham alamadığımız için yıktığımız bu evlerden Paris?te öğrenim görmüş ve Amerika?da yaşayan bir yazar nasıl ilham alıyor.

Bayan Branning neden Şanzeliden ,Eyfel?den,Menhattan ?dan ilham almıyor da Sivas?taki,Tokat?taki Erzurum?daki köhne binalardan  ilham alıyor.

Biz mi kendimizin farkında değiliz yoksa onlar mı çok deli.

Yine önceki günlerde Amasya?daki eski evleri gezmek içim gelen onlarca tur otobüsü ilişti gözlerime.

Turistler Amasya?nın modern bölgesi olan Bahçeler içini değil de Yeşil Irmak kenarındaki eski evleri geziyorlardı.

Bayan Branning?in ülkemizden ev alması ve burada yaşaması beni mutlu etmekle birlikte neden ülkemize gelmesine vesile olan Gök Medrese?nin bulunduğu Sivas?ta hem de Gök Medrese?nin karşısından bir ev satın almadığını merak ediyorum.

Gök Medresenin karşısında ahşap ev kalmadı?? mı dediniz. Yok, yaa, yanlış görmüşsünüzdür.

?Gök Medrese restorasyon için yıkıldı tekrar ayağa kalkamıyor mu,? dediniz.

Onu nereden duydunuz? Aslı yoktur.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —