Sivas?ın içinde bulunduğu dar açmazların analizinin aklıselim yoldan yapılmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Zira bu şehrin tarih ve turizm yollu bir ivedi harekete girişmesi yolundaki kanaatler ortaktır. Eğer Sivas?ın her zerresini yeniden yorumlar ve bir yüz yıl öte hayali ile ufuk perspektifini belirlersek, bu şehrin Orta Anadolu?nun İstanbul?u olması yolunu daha da pekiştirebiliriz.
**
Sivas?ta iz bırakan valilerden Hasan CANPOLAT zamanında, Sivas merkez bağlamında geniş kapsamlı bir çalışmanın yapıldığı, kamuoyu tarafından bilinmekle birlikte, tarihi eserlerin açığa çıkarılması yönünde epey bir mesafe kat edilirken, Valilik binası etrafının daha da açılması yönünde, bir çalışmanın zarureti doğmaya başladı.
Şehrin merkezindeki Adliye Binası?nın yıkılacağı bilinirken, buna ek olarak Valilik arkasındaki İl Özel İdare Lojmanlarının da artık yıkılarak şehrin merkezinde açık alan meydana getirilmesi gerekmektedir.
Eski yöneticilerin ileriyi görmeyerek, şehir merkezini sıkışık vaziyette doldurduğunu herkes biliyor.
Sivas?ın köy mantığı ile yıkıntılar üzerine yeniden kurulmaya devam ettiği ve asıl olanın şehir merkezini nefes alınır bir yere dönüştürdükten sonra, özellikle resmi binaların ve lojmanların şehir dışına kaydırılması gerekmektedir.
Sivas Belediye binasının da, aynı yerde hizmet vermesi kadar anlamsız bir şey olamaz.
Tarihi meydana bu binanın yakışmadığı ve trafiği olumsuzlaştırdığı biliniyor.
Başkan Ürgüp?ün göreve gelince eski binayı tadilata alması anlaşılmazken, Belediye Binası?nın şehir dışına taşınma girişimini de bir süre akamete uğrattı.
Kent Meydanı?nda bulunan Jandarma Lojmanları ve Ordu Evi?nin de şehir dışına biran önce taşınması gerekiyor.
Öğretmenler Parkı ile bütünlenerek yeşil alan anlamında değerlendirilmesi çok faydalı olabilir. Bu düzenleme ile meydanın nefes alacağı ve keşmekeşe dönüşen şehir trafiğinin rahatlayacağı aşikâr.
Bir de Meydanda bulunan Aynalı Çarşı denilen ucubeye acilen el atılmalı. Hangi akıl onu yaptı ve hangi akıl ona izin verdi anlayabilmiş değilim. Meydandaki bu aynalı hançere çok acil çözüm bulunmalı.
Göz tırmalayan bu garabet, Sivas?ın siluetini heder ediyor.
Kent Meydanı?ndaki düzenleme çalışmalarının, tarihi dokunun daha da açığa çıkarılmasına hizmet edip, bu meydanın istenilen şekilde açılması durumunda Dünya?nın en geniş alanı meydana gelecek.
Tarihi eserlerin minyatürlerinin yapılıp, meydanın bir yerinde sergilenmesi de mükemmel olur. Miniasivas mantığı ile her eserin küçük bir benzeri, halkın gözü önünde olmalı.
Resmi binaların şehir dışına çıkarılması, Sivas?ın büyük şehir olma yolundaki arzusunu da pekiştirecek.
Hatta, yapılaşmaların da şehir dışına kaydırılması gerekmektedir.
Dar olan şehir yapılaşmalarına, üstüne üstlük birde resmi binaların keşmekeşi eklenince, trafiğin içinden çıkılmaz bir hal aldığı, şehrin büyümesi ve gelişmesinin sağlanması için imar revizyonuna acilen ihtiyaç duyulduğu ve artık şehir merkezinde, yüksek binalara müsaade edilmemesi gerektiği görüşü ağırlık kazanmakta.
Ulu Cami, Gök Medrese ve Kale arasındaki düzenlemeler ile kent meydanına ek olan ikinci tarihi bir meydan oluşturmak da hayal olmasa gerek.
**
Sivas aslında zenginliklerle dolu bir şehir.
Sivas sadece keşfedilmeyi bekliyor.
Onca tarihi eser, onca keşfe muhtaç doğal güzellik öylece bekliyor.
Bunların, insanımızın hizmetine sunulup ekonomik refahı desteklemesi gerekirken, ardı arkası gelmez nekahet nedir Allah aşkına?
Nedir bu şehrin yıllar yılı içine doğru daralıp göç verip tükenmesi?
Bitmeyecek mi Sivas?ın iç çekişmeleri, sen ben yavanlıkları?