Tüm beşer tarihi boyunca karşılaşılan temel sorun: iyi insan nasıl olur?
Beşer denen ve varlığı sınırlı olan bu mahlûkun iyi bir fert olması nasıl sağlanacaktır?
Dinlerin, rejimlerin, felsefecilerin, büyüklerin, yönetenlerin ve yönetilenlerin temel sorunu budur: iyi insan!
Bunu sağlananım bir yolu var mı?
Bu sağlanabilir mi?
Her ne kadar ?iyi? anlayışı değişiklik gösterse de genel beşeriyet içerisinde ortak olarak kabul edilen üç-beş değer değişmiyor.
İyi, denildiği zaman: dürüst/güvenilir, yalan söylemeyen, kendisi dışındakilere faydalı olan/işleri kolaylaştıran ve iyi niyetli kişilerden bahsedilir. Bütün toplumlarda bu beklenti ortaktır.
Aslında bakıldığı zaman bu beklentini kökeni ilahi kaynaklıdır. Yani yaratıcının yarattığı ve akıl sahibi kıldığı beşer için temel istekleridir.
Bunun içindir ki son dönem İslam sosyologlarından birinin bunu anlatan şu cümlesi ?İslam, beşerin insan olma sürecidir.? Bunun en kısa ifadesidir.
İslam denildiği zaman bütün beşerin aklına gelen temel kavramlar bellidir: Allah, namaz, oruç ve hac! Zekât zaten fazla gelmez akla. Nedense?
Yani İslam günümüzde ibadetle eşleşen bir din konumundadır. Müslüman denildiği zaman: namaz kılan, gücü yeterse oruç tutan ve bir de Kâbe?yi ziyaret eden, sakallı biraz kafası eğik bir beşer topluluğundan bahsedilmektedir.
Bunun zıttı olan bir anlayışta Batılılar tarafından ?Bunlar zaten Müslüman değil? ön şartı ile bize ve tüm insanlığa sunulun, kendilerini ?Din, sadece ibadet değil cihattır? anlayışına sahip olduklarını söyleyen bir topluluktan da bahsetmemiz gerekir.
Bu topluluğun en büyük özelliği ney; onlar olmayanların hepsi zülüm sahibi ve katledilmesi gerekir. En belirgin özellikleri de her ne kadar tartışmalı olsa da Yahudi şeriatına ait olan zina cezasını uygulamaları.
Ne kadar tuhaf bir durum.
Bir doğrunun ortasında olan kimse yok. Genel kitlenin ikisi de en uçta. Bir adım sonrası uçurum.
Oysaki dinin beşer için vaaz ettiği beş temel dinamik var. Bu dinamiklere sahip olmayanların müminlerden olması imkânsızdır.
Nedir bu beş dinamik?
-İyi niyet,
-Emanet Ehli olmak,
-Yalan söylememek
-Yapılacağı, en güzel şekilde yapmak,
- İşi kolay kılmak.
Evet. Mümin olmanın en asgari şartları bunlardır. Bu şartlar insan olmanın da temel unsurlarıdır.
İnsan olmanın en ayrıcı ve en belirgin beş şartı budur.
Dinde ibadetin temel hedefi bu vasıflara sahip fertler oluşturmaktır. İbadetin gayesi budur. Fertlerin üzerinden kötülükleri kaldırmaktır. Yani beşerin insan olmasıdır.
Cihadın gayesi de budur. İnsan olmanın önündeki engelleri kaldırmaktır.
Yeryüzünde müminlerin sayısını artırmak ve beşerin mümin/insan olmasını sağlamak, bütün amaç bu olmalıdır.
Camiye ve cihada çağıran bu vasıflara sahip değilse çağrısının bir anlamı yoktur.
Peki, bu yanlışlığın ve tuhaf durumun altında yatan temel sorun nedir? Neden beşer mümin olmanın değil de ?ibadet ve cihad? edenlerin sayısını artırma telaşında?
Bence cevap son derece basit.
Herkes, mümin olmuşta başkasını kurtarma derdine düşmüş. Yani fert olarak herkes insan olma sürecini tamamlamış başkalarını adam etme derdine düşmüş.
En son ne zaman yalan söylemeyen birine rastladınız?
Nerede biri işinizi kolay kıldı?
Nasıl bir işi en güzel şekilde yaptınız?
Kaç kişiyi işin/emanet ehli olarak tanıyorsunuz?
Namaz kılanlarla yalan söyleyenleri ve işi zora sokanları kıyas edersek durum ne olur acaba.
Veya sağınızda solunuzda ne kadar güvenilir kişi var?
Bu nasıl bir iş?
Bu nasıl bir durum?
Ben, ne demek mi istiyorum?
De ki: ?İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir?(Al-i İmran, 29)