Son yürürlüğe giren yasalarla birlikte her evin deprem sigortası yaptırması zorunlu hale geldi. Ancak çoğu sigorta şirketi evlere sigorta yaparken kulaktan dolma bilgilere göre deprem sigortası yapıyor. Olası bir depremde de vatandaşın mağduriyetini karşılamıyor. İşin ilginç tarafı da kimse bu konularda denetim yapmayarak sigorta şirketlerinin ekmeğine yağ sürmüş oluyor.
Geçtiğimiz aylarda çıkan yeni kanun ve yasalar gereği yeni yapılan her binanın deprem yaptırılması zorunlu hale geldi. Yeni bir eve taşınan veya yeni bir ev yaptıran her vatandaş deprem sigortası yaptırmadan su, doğalgaz, elektrik ve doğalgaz aboneliklerini kendi üzerine alamıyor. Bu aboneliklerden herhangi birini üzerine almak isteyen kişi kuruma gittiğinde deprem sigortası yapıldığını gösterir belge isteniyor.
Bu konuda birçok vatandaşımız bilgi sahibi olmadığı belirtilirken, kiracı veya ev sahiplerinin deprem sigortasını zorunlu olarak yaptırması ve her sene düzenli olarak, yeniletmesi gerekiyor. Ama işin ilginç boyutu sigorta şirketlerinin hemen hemen hiç biri yerinde gözlem yapmadan sadece vatandaşın beyanı doğrultusunda deprem sigortası yapıyor. Metre karesine göre hesaplanan deprem sigortasında evin değeri biçilerek, ücretlendiriliyor.
Vatandaşta işi ucuza kapatmak için evini değerinden daha ez göstererek veya metre karesini daha küçük göstererek, beyanat veriyor. Olası bir depremde sigorta şirketleri hasar durumuna göre evlerin değerini vereceği beyanatını veriyor.
Ancak vatandaş, sigortayı ucuza getirmek için yanlış beyanat verdiği için sigorta vatandaşın zararını karşılamıyor. Yani vatandaş sigortayı daha düşük fiyata yaptırmak isterken, olası bir deprem de sigorta şirketi yanlış beyanattan dolayı hiçbir işlem yapmıyor. İşin sonunda karlı çıkan yine sigorta şirketi oluyor. Metre karesi ortalama 0,60-0,70 TL?den yapılan deprem sigortaları 110 metre kare bir evde ortalama 70 TL gibi bir ücret karşılığında sigorta yapılıyor.
Yetkililer deprem sigortası yapılırken, evin tapusunda yazan verilere göre kıymet biçilerek fiyatlandırılması gerektiğini ifade ederken, birçok sigorta şirketi bunları görmezden gelerek sadece vatandaşın beyan ettiği adres ve metre karesine göre fiyatlandırarak, deprem sigortasını yapıyor.
Ama olası bir depremde de yanlış beyanlardan dolayı sigorta şirketi hiçbir işlem yapmayarak, vatandaşın mağdur olmasına sebep oluyor. İşin ilginç boyutu da hiçbir kimse bu yapılan işlemleri denetlemiyor. Bu denetimler yapılmadığı içinde sigorta şirketlerinin ekmeklerine yağ sürülmüş oluyor. Olan yine vatandaşa oluyor.
