(Kırk yıl öncesi matbuattaki, pehlivan tefrikaları veya son yıllardaki tutulan dizinin uzatılması gibi, bahsi; uzatmayacağım, yoksa ağzıma biber sürmenizi bile kabul ederek sonlandıralım.)
1960?dan günümüze demokrasiye müdahale ve darbelerle ilgili, aklımızın yettiği kadarını çalakalem ele aldık.
Asırlık oyun dediğimiz; ittihat terakkiden beri oluşan ve devam eden bu süreci, orta yaş ve üzeri olanların yaşanmışlıklarından dolayı ve laf kalabalığına girmemek için son 50 yılı, özellikle en yakın olan 28 Şubatı anlatmaya çalıştım.
Burada zikredilen kurumların taşra teşkilatlarından, ??bunlar bihaber, safiyane ya da yaranmak duygusuyla destek oldular?? diye belirtsem de ZEVAHİR den alınanlar olmuş.
Zülfü yâre dokunmadan, toplumsal hangi olayı objektif olarak değerlendirebiliriz?
Suya sabuna değmeden temizlenir mi?
İki elimiz, BİR(!) yüzümüz?
Madem, yeri geldi; o dönem taşrada yaşanan zübüklüğü ve nadir bile olsa dik duruşu da anlatalım.
Bu dönemde, netekim? paşanın, 80 li yıllarda tüm toplumu hizaya sokmak için ??toplumsal beyin yıkma histerisi?? ne benzer, Cumhuriyetin 75. Yılı diye sunulan anma şenlikleri; bu şehirde kurum, dernek ve şahısların pespayelik derececesinde güce tapınmalarını gözler önüne sermiştir.
Tepeden gelen emirle kurum ve dernekler; üst geçide benzer, sanatın ??s?? si olmayan, sadece basit metal ustalığıyla yapılan; tak ve heykel vb. objelerle 80?ler den sonra üstü tozlanan bilinçaltına ENDOKTRİNASYON (beyin yıkama) uygulamışlardır.
O dönemde; en çok DİNLETTİRİLENLER top 10 listesine 1 numaradan giren 10. Yıl marşı adeta; toplantıların amentüsü, düğünlerinde yeni KOMPARSİTA sı olmuştur.
Bu tapınma şenliklerine, dönemin hâkim gücü, resmi yazıyla, Validen başlayarak, protokoldeki kurum ve derneklere adeta emir verir gibi; ayni ? nakdi katılımlarını isterken, sadece o dönemdeki Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi bu talebe; karşı yazıyla olumsuz cevap verebilmiştir.
Gelelim teşekkürü hak edenlere;
Cesur savcıların ipin ucunu tuttuğu, Danıştay saldırısındaki komplonun deşifre edilmesini sağlayan suikastçıyı yakalayan POLİS MEMURU,
O dönemin Nokta dergisinden Alper GÖRMÜŞ,
Taraf gazetesinden, Ahmet Altan,
Gerçek sivil örgütlenme modeli; GENÇ SİVİLLER
Teşekkürü hak edenlere baktığımda sosyalist düşünceye sahip kişi ve örgütler.
Peki; gelinen noktada dindarlar memnun mu? Tabi ki çoğunlukla evet diyeceklerdir. diyorlar da?
Öyleyse haddimizi aşarak şöyle bir soru ? tespitte bulunabilir miyiz?
Evrensel vicdan ve adalete sahip sosyalist ve dindar kesimler, birbirlerini tanıyıp anlayıp; ortak zihinsel çözümler üretip, hem ülkemize, hem de en çok ihtiyaç duyulan bu coğrafyaya ortak akıl ? model sunulmaz mı?
Hatta siyasette asimetrik durum oluşturmasına sebebiyet veren ve hiçbir dönem evrensel olamayan TÜRKSOLU nada?
Zira; HER ŞEY ZIDDIYLA ANLAM BULUR.