Yıllar öncesinde kalmış bir tren yolculuğunu anlatmak ihtiyacı duydum.Hatıraların geneli geçmişle gelecek arasında bir köprü vazifesi görür. Geçmişi hatırlamak geleceğe zemin hazırlamaktır.Sivas Malatya sivas Erzurum ,Kurtalan Sivas hattı üzerinde bulunan ve Tecer köyünün ortasından geçer ve köyü ikiye ayıran tren yolu bulunmaktadır. Her gün bu trenleri köyün içinden geçtiği için görüyoruz. Arkasında yolcu vağonları ile yolcuları ile görüyoruz. Fakat yolculuğunu ve içini bilmiyoruz. Bütün haşmetiyle köyün içinden geçerek su cenderesine yanaşır suyunu alır ve dertli düdüğünü çalarak yoluna devam eder kara trenler.Trenler ikiye ayrılır yolcu ve yük trenleri olmak üzere. O yıllarda karayolları halka istenilen hızmeti veremiyordu. Çünkü motorlu vasıta sayısı çok azdı. Belirli saatlerde ve belirli zamanlarda bulunuyorduKara trenler hızmete başlayınca halk rahat bir nefes aldı. Şehirler arası yolculuklar hız kazandı. Köylerden kasabalardan şehirlerden şehirlere yolculuk gittikce arttı.İstasyonlar yapıldı gerekli olan memurlar atandı su cendereleri yapıldı her türlü ihtiyaca cevap verecek duruma geldi. Buharlı lokomotifler çalışmaya başladı. Tren istasyonlarına yakın olan köyler istasyonları dolduruyordu.Babamın bir gün bizi de trene bindirip sivas a götürmesini duyduk ve çok sevindık Sivas a kadar bir tren yolculuğu yapacaktık, Fakat babam ara ara trende yer bulunurmu söylemlerini duyuyorduk. Trenler çok kalabalık olduğu için yer bulmak çok zormuş. Babam annem ve ben ve kardeşim istasyonda tren beklemeye başladık. Babam müdüriyette ,Annem komşusu olan müdürün eşinin lojmanında bizler heyecanla dişarıda bekliyoruz. Dört kişilik bir aileyiz. Sevinçliyiz çocukluk aklı böyle.Tren geldi durdu babam kapıları yokladı açmıyorlar yer yok diye bağırıyorlar ,babam bir kaç kapıyı denedikten sonra bir kapı açıldı zorlukla içeri girebildik. tıklım tıklım koridor dahi dolmuş. Pencereden sarkan insanları görünce babamın sözü aklıma geldi. Koridorda iki vağonun birleştiği bir yer bulduk. Bu bölüm körüklü iki vagon birleşmiş altımız da trenin hareketinde iki vağonun birleştiği yer deprem gibi sallanıyor. Bizler korkuyoruz, ses ve uğultu ile sallanıyoruz. üst üste bir yolculukla devam ediyoruz korku had safhada. Kara tren düdüğünü dert dertli çalarak sivas a indik Oayın şokunu biraz olsun atlatmış olduk.O yıllarda tren yolları bir örümcek ağı gibi yurdun her tarafini ağa gib örmüştü. Zaman içerisinde uzun yolculuklar için vağonlar siniflandırılmılmıştı Yataklısı, Kuşetlisi, yemeklı lokanta hızmeti veren vağonlar hızmet vermeye başladı. Kara trenlerin kara dumanları , dertli düdükleri şiirlere türkülere ilhan Adına türküler söylendi, şiirler yazıldı hasret kavuşturan kara trenlerin " Uzayıp giden o tren yolları," " Kara tren gelmez mola "" Tren gelir hoş gelir". Gurbet yolu hasret dolu". Hasret kavuşturan kara trenler.Trenler yolcu taşımacılığı dişında yük taşımacılığı da ön plana çıkmıştı. Askeri sevkiyatlar da trenlerle yapılırdı. Yük vagonları vardı o yıllarda trenlerin yük taşımacılığı çok aktıf bir durumda idi. Demir yollarının büyük hızmetleri olmuştur yurt genelinde yeni bir kültürün öncüsü olmuştur.Son yıllarda buharlı lokomatiflerin masraflı olmasından yürürlükten kaldırdılar parca halinde kesilerek hurdaya çıktılar. Bunların yerini dizel lokomatıfler aldı. Buharlı lokomatiflerde tarih oldu o zevkli muhteşem yolculuklarda hatıralarda kaldı. Anılarda kaldı. O yolculukların zevki tadı yaşlı toplumun hafızalarına perçinlendi. Geçmişte kalan hatıralarımdan bir kesit.
Mehmet Ağaoğulları 25/12/2023