Yok artık hayallerim
Her yanım kırık dökük
Dünden eksik, yarından fazlayım
Köy kokulu yıllardan
Kalbime gömülü gam dolu yıllara geldim
Genç yaşta yetim kaldım babadan
En kıymetlimdi
Bir kuşluk vakti,öz topraklarına döndü
Bir küçük serçenin sersefil yalnızlığında kaldım
Yetim gömleği giyindim
Baş köşeye oturtmak istedigim babam
Sorumluluk yükledi omuzlarıma
Ahh ki ah
Ömrümün bilinmeyen yolculuğunda
Bilmem ki
Kaç provadan geçtim.
Duygularım kabardı
Bir köşede duran
Tahta bavulu açtım
Eski bir fotoğraf
On yedi yaşında
Siyah şalvarlı Malatya hatırası
Utangaç bakışlarla,aslına bakan fotoğraf
Yıpranmış ve yalnız.
Mazi duruyor, tahta bavulda
Baktım ! baktım ! durdum
Dün güneştim
Bu gün geceyim.
Dün deli rüzgarın sesine koşardım
Bu gün sesim kendi yankısını tanımıyor
Uzayan zaman kısaldı
Bir ömrün kuzeyinde kaldım
Dün bir yanım bahar bahçeydi
Diğer yanım Kernek şelalesi.
Bu gün,rüyadamıyım düşdemi.
Yandığım iki şey var
Bir gençlik, birde akıp giden zaman.
Bir elimde fotoğraf
Diğer elimde ayna
Ayna ile göz göze geldim
Aynaya baktım
Aynaya da bana
Gözlerime dolan bulut
Aynanın yüzünü ıslattı
Fotografta bir kimlik
Aynanın yüzünde diğer bir kimlik
Bilmemki,ben hangi kimliğin hüznündeyim.
Hangi kimliğin sahibiyim
Eyy yıllar,gurbette eskittiğim yıllar
Benden neler çaldın neler
Tel tel ağaran saçlar bıraktın
Öğle saatlerinin sessizliğinde
Kalabalıkların yalnızlığında
Haziranda siyah beyaz üşüyorum
Fotograflar zamanı durduruyor
Ne yazık ki,
Ömrün izleri
Aynalarda kalıyor.
Geçen yıllarda
Aynaya yansıyanlar
Ve
Gençliğimi götüren zaman
Yitik düşler durağında
Keman sesi bekleyen hayat yorgunu oldum
Sessizliğe sarılmış
İçli bir fotoğraf gibi
Yüküm ağırdı
Sancılardan geçtim
Katrelendim
Kırk yama birikti eskilerimde
Bilindiği gibi değil
Fırtına vakitsiz esti
Ve
Yıllar bana
Giderken ;
Hatırı sayılır hüzünler bıraktı.
Kemal SARIKARTAL
08-Haziran-2024
Zerk köyünde
Kalbime zerk edilenleri
Sizlerle paylaştım.