EDİSON?dan GOOGLE?a YOLCULUĞUMUZ

Ampulün icadı ve sağladığı faydayla ilk karşılaşan nesillerin tabiini olarak (onları görenler) dijital çağın bombardımanı altındayız.

Elektriğin günlük hayatta sağladığı muazzam konforla ilk karşılaşanların, ??bunu icat eden cennete gider mi? veya gider?? yorumlarından sonra, patentinden seyirci olan biz tüketiciler; edilgenliğin bilincinde olarak, bu tür icatların cennet talebiyle olmayıp, para ? güç arzusundan olduğunu öğrendik, çok şükür?

Patent ve buluşun arasındaki sihirli ilişkiyi (tamamen duygusal(!)) anlamak için ABD?den bir örnekle hatırlayalım.

Edison?un almış olduğu patent haklarıyla ve ileride yüksek meblağlar ödeme korkusuyla Newyork?tan kaçmak zorunda kalan film endüstrisi, California eyaletinin Los Angeles bölgesinde Hollywood?u kurmuştur.

IBM, INTEL, MİCROSOFT, APPLE, GOOGLE, TWİTTER, FACEBOOK gibi birbirinden tamamen bağımsız, aynı temelde ayrı değerler üreterek, her biri onlarca milyar dolar sermaye büyüklüğüne ulaşmışlardır.

Dikkat buyurun; bu şirketler ABD orjinlidir.

*             *             *

INTEL?in yaptığı ??GENÇ TÜRKİYE?? araştırmasında ortaya çıkan sonuçlara göz atalım.

? Yaklaşık 2 gençten birinin bilgisayarı bulunuyor.

? Gençlerin üçte ikisi, dijital cihazların insanların sosyal statülerinin bir parçası olduğunu düşünüyor.

? Akıllı telefon günlük kullanma süresi 120 dk.

? Gençler günde 330 dk sını bilgisayarın başında geçiriyor.

? 13 ? 17 yaş arası gençlerin %40?ı bilgisayarın başında günde 2 saatin üzerinde sosyalleşme, haberleşme amaçlı vakit geçiriyor.

*             *             *

Yine; önümüzdeki günlerde çıkacak ve ön görülen çalışmalardan en matah ve ilginç olanı;

Belçika da ki GHENT üniversitesi bilim adamları tarafından geliştirilen yeni bir teknoloji ile akıllı telefonlardaki elektronik mesajları doğrudan alıcının (yani tüketicinin ? insanın) gözündeki lense yansıtıyorlar. Lenslere dolar sembolü göndererek göstermişler.

İlk deneylerde; çizgi filmlerde parayla olan ilişkilerin simgesi gibi gözde dolar logosu da, kapitalist ekonominin seyir tarihi açısından oldukça manidar, o kadar da gerçekçi aslında?

Bundan sonra iletişim şeklini değiştireceğini açıklayanlar, birkaç sene içinde hazır hale getireceklermiş.(Seyredin o zaman sokaktaki vaziyeti; ??gel vatandaş gel?? krediye, indirime gel mesajlarıyla sürekli fren! Yapmak zorunda kalan tüketicileri, ya da; Ticaret Odasının cenaze mesajıyla, elleri havada 3 gulfü(!) 1 Elham okuyanları!)

*             *             *

Gelinen bu süreçte ülkemizin durumu;

Twitter?da, Facebook?ta, bilmem nede kullanıcı sayısı olarak Avrupa da ön sıradayız.

Kahvehane veya okul kantini muhabbetinden ileriye gitmeyen tüketilen saatler. Patates cipsi yerken bilgisayar çipi kullananlar!

Rusya?da Yandex, Çinde Badoo gibiler meydan okurken, Hindistan bilişim, yazılım sektöründe küresel aktör olurken, bizler tüketim sayılarıyla övünüyoruz.

WWW world wide web denilen, dünyayı çevreleyen ağın tüketeni, kullananı, seyredeni olan tabiin nesilleri olarak;

Bizden sonraki nesillerin tüketen değil üreten olması elzemdir.

Arama motorunda, aradığımız kelimenin bir harfini yanlış yazınca açıkça ??bunu mu demek istedin?? diyen, ama örtülü ve ima ederek ??lan angut?? demeye getiren ABD?li motor yerine; (yerli okulda ecnebi hocadan fırça yerine milli hocayı tercih hesabı) enternational boyutta yerli bilişim firmalarını bekliyoruz. (Asıl mesele güvenlik.)

Yerli otomobil için hükümetten 200 milyon dolar teşvik isterken, 25 yıllık otoyol ? köprü işletmesine 5 küsur milyar doları şakkadana ödeyenler bu işin altına girmeyeceklerdir.

Köprü, yol başı hazır para varken?

Bu ülke kendi Bill Gates ini, Steve Jobs?unu çıkarana kadar?

Not: İNSANLIK ÇOK İLERLEDİ? ARTIK GÖZÜKMÜYOR!