Tarih: 02.10.2013 18:10

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNE PROTESTO!

Facebook Twitter Linked-in

?Paketin Tek Olumlu Yanı Kamuda Başörtüsü Serbestliği?

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Muzaffer Karadağ dün yaptığı basın toplantısında Demokratikleşme Paketiyle ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Hükümeti sert bir dille eleştiren Karadağ, paketin tek olumlu konusunun kamuda başörtüsü engelinin kaldırılması olduğunu belirtirken, ?Bu konudaki haklılığımız paketi açıklayan Başbakan tarafından ilan edilmiş oldu. Biz, başörtüsünün önündeki engelleri kaldırın, bunun için anayasa değişikliğine hatta yasa çıkarmanıza bile gerek yok, sadece basit bir yönetmelik değişikliği gerekiyor demiştik? dedi.

Türkiye Kamu-Sen Sivas İl Temsilcisi Muzaffer Karadağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın önceki gün açıkladığı Demokratikleşme Paketine ilişkin açıklamalarda bulundu. İl Temsilciliği binasında bir basın toplantısı düzenleyen Karadağ, ?Sözde Demokratikleşme Paketini Protesto Ediyoruz? dedi.

Karadağ, ?Bu paketle birlikte 30 yıl boyunca beşikteki bebekten, 80 yaşındaki ninelere, dedelere kadar katletmekten çekinmeyen, on binlerce askerimizi şehit eden, eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin iki dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir. Bu yolla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmakta, ileride resmi eğitim kurumlarında da ana dilde eğitimin önü açılmaktadır?dedi.

Demokratikleşme paketindeki tek olumlu konunun baş örtüsü engelinin kaldırılması olduğunu kaydeden Türk Kamu-Sen Sivas İl Temsilcisi Karadağ, ?Bu konudaki haklılığımız paketi açıklayan Başbakan tarafından ilan edilmiş oldu. Biz, başörtüsünün önündeki engelleri kaldırın, bunun için anayasa değişikliğine hatta yasa çıkarmanıza bile gerek yok, sadece basit bir yönetmelik değişikliği gerekiyor demiştik? dedi.

Başbakan?ın da ?Başörtüsünü bir yönetmelik değişikliği ile serbest yapacağız? diyerek teyit ettiğini belirten Karadağ, ?Türkiye Kamu-Sen olarak 28 Şubatta meydanlarda ve her zaman  her yerde başörtüsünü savunduk, hükümete açık çek verdik. Geçen yıl ki serbest kıyafet uygulamasında da başörtüsüne evet, serbest kıyafete hayır! Diyerek göstermiştik. Zaman bizi haklı çıkardı? dedi.

Karadağ bu paketle birlikte Türkçe?nin katledildiğini belirtirken, ?Dilimizde kullanılmayan x, w, q gibi harflerin zamanla alfabemize eklenmesine zemin hazırlanarak, PKK?nın bir talebi daha hayat bulmaktadır? dedi.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Karadağ açıklamasında şunları kaydetti:

?Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz ?Türklük? yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan ?Öğrenci Andı? kaldırılmakta, ?Ne mutlu ki Türküm? diyenlere pranga vurulmaktadır.

Bu paketle, Tüm milletimizin yasağın kaldırılması yönünde hem fikir olduğu ve hemen uygulamaya geçilmesi mümkün olan, kadınlarımızın inançlarının bir gereği olarak örtündüğü başörtüsü konusu, PKK?nın kirli talepleri ile aynı potada değerlendirilerek siyasi emellere alet edilmektedir.

Bu paketle, Terör örgütünün talepleri 76 milyonun taleplerine tercih edilmekte, bebek katilleriyle yapılan pazarlıklarda verilen sözler, tüm milletimizin arzusuymuş gibi gösterilmektedir.

11 yıllık iktidarı boyunca ötekileştirmeyi genel kural haline getiren, ayrışmayı alabildiğine körükleyen, kendinden olmayanı yok etmeyi mübah sayan, bitaraf olanın bertaraf edilmesini salık veren anlayışın, demokrasi algısının da terör örgütünün taleplerini dikkate almaktan öteye gitmediğini Türk milleti olarak bir kez daha idrak etmiş bulunuyoruz.

Türkiye Kamu-Sen olarak, Türklüğe saldırıda sınır tanımayan, Türkçenin ölüm fermanını imzalayan, Andımızı kaldıran ve terör örgütünün taleplerinin üzerini başörtüsüyle kapatmaya çalışan bu çarpık anlayışı protesto ediyoruz.

Nurullah Çetin?in ifadeleriyle gelin bu konuyu paylaşalım.

Andımız, birilerinin söylediği gibi ayetlere ters bir metin değil; tam tersine hemen hemen her kelimesinin ayetlerden süzülmüş, ayetlerden alınma sözler olduğunu gördüm. Dolayısıyla Andımız için ?ayet mi bunlar?? diyen Türkiyeli vatandaşın iyi bilmesi gerekir ki, evet Andımız, bildiğimiz manada ayet değildir, Andımızı yazan kişi tanrı ve peygamber değildir, Andımız da ilahî vahiy değildir. Ama Andımızda yer alan kelime ve ifadelerin neredeyse tamamına yakını Kur?an?daki ayetlerde ve hadislerde kendine yer bulan ifadelerdir.

Atatürk de Reşit Galip de tanrı değildir, herkes gibi birer fani beşerdir. Naçiz vücutları toprak olmuştur. Ama söyledikleri cümlelerin önemli bir bölümü, Allah?ın ayetlerine uygundur. İşte ispatı:

Türk çocuklarına topluca söyletilen Türk andını İslamcılık adına, günah diye, ırkçılık diye, işe yaramıyor diye kaldırmaya çalışan arkadaşlara bu andı müslümanca tefsir edelim. Bakalım bu Türk andı, İslam?a, Kur?an?a aykırı mıymış, değil miymiş??

Karadağ açıklamasını şöyle tamamladı:

Bir hadis-i şerifinde de Hz. Muhammed şöyle diyor: ?Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah (asm) buyurdular ki: ?Şiddetli savaşlar vukua geldiği zaman Allah mevalinden (Arap olmayan Müslümanlar) öyle bir ordu gönderecek ki atlarının cinsi yönünden Arapların en kıymetlisi ve silah yönünden onların en iyisi olup Allah, İslam dinini onlarla te`yid (takviye) edecektir.?

Bu hadise göre de yüzyıllarca İslam?ın ordusu olarak Haçlılara kök söktüren ve Allah?ın İslam dinini kendileriyle teyid ettiği millet olarak Türkleri zikretmek, bu milletin çocuklarının böylesine övülesi milliyetlerini anmaları günah değilmiş.

Hem sonra ?Ne mutlu Türk?üm diyene? ifadesi ırkçı, faşist bir ifade değildir. Burada ?ne mutlu Türk?e? değil, ?Türk?üm diyene? ifadesi geçer. Yani Türklük, burada etnik bir kavim adı değil, sosyolojik bir millet adıdır. Türk doğulur da olunur da. Türkiye?de yaşayan herkes, hangi kavimden, etnik kökenden olursa olsun, Türk milletine mensuptur. Hangi etnik kökenden gelirse gelsin, ortak kültürel, hukukî ve sosyolojik değerlerde birleşmiş üst toplumsal yapının adı millettir. Bu da Türkiye?de Türk milletidir. Tarih boyunca Batılılar da bütün Müslümanlara Türk demiştir. Türk?le Müslümanlık aynîleşmiştir.

Ülkemizdeki bütün çocukların böyle bir cümleyle, tek millet bilincini kazanmasının İslam?a aykırı tarafı nedir? Bunun yerine çocuklara ayrı ayrı, grup grup kavmiyetçilik, etnik ırkçılık telkin edilerek, ?Ne mutlu Kürdüm diyene?, ?Ne mutlu Çerkezim diyene?, ?ne mutlu Gürcüyüm diyene? şeklinde mi bağırttırılacak? O zaman Türk millet birliği paramparça edilmez mi? Bu, bölücülük, parçalayıcılık olmaz mı? Çocukları daha okul sıralarında böyle ayırmanın vebalini kim çekecek? Emperyalist Batının istediği, tam da bu değil mi?

Mehmet Akif Ersoy, ?Ordunun Duası? şiirinde ?Türk eriyiz, silsilemiz kahraman? derken ırkçı, faşist ve militarist mi oluyordu? İslamcılık adına Andımıza karşı çıkan arkadaşlar, buna ne buyurur?

Bu coğrafyada tarihtenberi ıslahat heraketleri hep batının zorlamasıyla yapılmıştır ve bölücülerin işine yaramıştır. Hükümet, terör örgütünün isteklerini AB uyum yasalarıyla yasalaştırmıştır. Terör örgütü istemiş, AB emretmiş AKP yasallaştırmıştır. Bizim zorumuza giden budur. TÜRK MİLLETİNİN, DEVLETİYLE HİÇBİR ZAMAN PROBLEMİ OLMAMIŞTIR. ?Askere gel? demiş, gitmiş Çanakkale?de, Kafkaslar?da, Galiçya?da, Yemen?de, Hicaz?da, Filistin?de şehit olmuş, ?Vergi ver? demiş hep vermiştir. Başörtüsü dışında Türk Milletinin, Devletiyle bir problemi yoktur. Başörtüsünü de bugüne kadar çözmeyenler bu hale getirmiştir. Türkiye Cumhuriyetiyle problemleri olanlar hep bölücüler olmuştur.

?Türkten ve türklükten utananlar, nefret edenlere de sözüm: islama bin yıldır hizmet şerefini yaşamış, islamın bayraktarı, türk milleti olmasaydı siz müslüman olabilir miydiniz? Türk milleti olmasaydı, bağrını sizlere açmasaydı haçlı seferlerine karşı durmasaydı siz varlığınızı devam ettirebilir miydiniz? Varlığım türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —