Geçtiğimiz Ocak ayında Kangal İlçesi?ne bağlı Bakırtepe?de siyanürle altın araması yapılacağını ve köylerin boşaltılmasını gündeme getirmiştik. Bölgedeki köy halklarının bu duruma razılığının olmadığını ancak yapacakları bir şey kalmadığı için arama işini yürüten Demir Export A.Ş.?nin evlerinin değerini vermeleri halinde köyleri boşaltacakları belirtilmişti. Demir Export?un böyle bir yaklaşımı olmayınca halk, köyleri boşaltmaktan da vazgeçti. Seslerini duyurmak isteyen vatandaş Ankara?da eylem yaparak siyanürle altın aranmasını protesto etti. İlgili derneklerin Ankara?da protesto yapmasına karşılık ilimizdeki Sivil Toplum Kuruluşları?nın konuyla ilgili ne kadar bilgisi olup olmadığı merak ediliyor.
Bakırtepe Çevre Platformu`nun çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi, Bakırtepe`de siyanürlü altın arama işini yürüten Koç Grubuna bağlı Demir Export A.Ş. önünde dün eylem yaptı.
Ankara İzmir Caddesi?nde toplanıp, aynı cadde üzerindeki Demir Export A.Ş.binasına yürüyen Sivas Kangal ilçesi Bakırtepeliler ve çevreciler, ?Toprağımıza, suyumuza, havamıza ve inancımıza siyanür bulaştırmayacağız? yazılı pankart açtılar. Ayrıca ?su hayattır, can veriri, Demir Export zarar verir?, ?Siyanür varsa hayat, buğday, su yok? dövizleri de taşıyan Bakırtepeliler, yürüyüşe ilçelerinin adı ile ünlenen Kangal köpeği ile katıldılar.
Bakırtepe Çevre Platformu adına Ankara Sözcülerinden Ali Balkız, siyanürlü altın madenciliğinin insanların geleceğe dair endişelerini artırdığını ve adeta evlerine ateş düşürdüğünü söyledi.
Demir Export A.Ş`nin yasa, tüzük ve yönetmelikleri dinlemediğini, ahlak, gelenek-görenek tanımadığını belirten Balkız, Çevre Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı`nın Demir Export patronunun yanında olduğunu belirtti.
ÇED raporunun BM`nin "Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi" yok sayılarak onaylandığını kaydeden Balkız, siyanürün öldürdüğünü, çok geniş bir çevreye yayıldığını, etkisinin uzun süre devam ettiğini, yerüstü, yer altı suları, hava, rüzgar, toz, buhar yoluyla yüzlerce kilometre alanı etkilediğini ifade etti.
DEĞERLERİMİZİ KAPİTALİSTLERE ÇİĞNETMEYECEĞİZ
Kangal`dan 3. derecede risk taşıyan bir fay hattının geçtiğine de dikkat çeken Balkız, "Yöremiz tarihsel, kültürel ve yaşamsal değerler açısından oldukça zengin ve dolayısıyla koruma altında bir bölgedir. Bakırtepe`den çıplak gözle rahatlıkla görebileceğimiz üzere Akçakale, Koçköprü, Bulak Höyükleri 1. derecede arkeolojik sit alanlarıdır. Bakırtepe`nin kendisi Helenistik çağda, o günün koşullarında altın işletilmiş bir alandır. İlgili buluntular Ankara`da MTA müzesindedir. Dünyaca meşhur Doktor Balıklar, Bakırtepe`nin hemen eteğinde, Kaklım Köyü Termal Turizm merkezindedir. Kangal Üretme Çiftliği aracılığıyla özel korumaya ve ıslaha alınmış olan, yine dünyaca meşhur Kangal Köpekleri bu yörenin köpekleridir. Kangal buğdayı, Kangal Akkaraman koyunu da yöremizin değerlerindendir. Bu değerleri vahşi kapitalistlere çiğnetmeyeceğiz. Onların yalanlarına kanmayacağız" diye konuştu.
Balkız, Çevre Bakanlığı`na "halkın yaşamını hiçe sayanların değil halkın yanında yer almaları ve projeyi iptal etmeleri" çağrısında bulundu.
SAĞLIKLI BİR ÇEVRE HAKKIMIZ
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının temel insan haklarından biri olduğunu vurgulayan Balkız, Anayasanın 56. Maddesinde, ?Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir? ilkesine atıf yaptı Balkız ?Hükümet Anadolu?nun taşını, toprağını, suyunu, havasını, ormanını, denizini, börtü böceğini adeta peşkeş çekmekte, temel insan hakkı olan, ? Sağlıklı Çevrede Yaşama Hakkı?nın en büyük ihlalcisi olmaktadır? dedi. Balkız, Bakırtepe?yi, jeolojik özellikleri ve yöre halkının inançsal değerleri açısından kutsal saydıklarını söyledi.
Maden ve siyanürle altın arama ve işletme ruhsatlarının uluslararası norm ve kurallara uymadığını ifade eden Balkız, denetim mekanizmaları hakkıyla işletilmeden, iktidar yandaşlarına peşkeş çekildiğini söyledi. Balkız, ?Daha çok kar, daha çok para hırsı sonucu, toprağımız, suyumuz, havamız kirletilmekte, dolayısıyla; hemen şu an gözükür olmasa da süreç içinde cinayetler işlenmektedir? diye konuştu.
Demir Export A.Ş?yi 1950?li yıllardan beri tanıdıklarını belirten Balkız, ?Yakın yörede işlettiği demir madeninde, kazma- kürekle çalışan babalarımız, amcalarımız genç denilebilecek yaşlarda hayatlarını kaybettiler? dedi.
KARARI GERİ ALIN ÇAĞRISI
Çevre Bakanlığı?nın bu projeyi iptal etmesini isteyen Balkız, ?Onlar madımak, yemlik, nedir bilemezler. Doğamızı biz sahiplerine bırakmasını, Demir Export firmasından, çevreye, canlılara, insana zarar vermeden hatta onların hayatlarına destek olacak işlerle uğraşmasını, bir tek yaşamın binden daha çok paradan daha kıymetli olduğunu anlamasını istiyoruz? diye seslendi. Demir Export?un Alevi, Sünni, Türk ve Kürt ayrımı yapmaksızın siyanürle insanları öldürmeye çalıştığını belirten Balkız, ?Kangal ilçesindeki hayvanlar ve çevre tehdit altındadır? dedi.
Kangal Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Erdem ise şirketin arkasına aldığı devletin gücüyle Pınargözü`nü kuruttuğunu söyledi.
RAHMİ KOÇ`A: ?BABAMI DEMİR MADENİNDE ÖLDÜRDÜN?
Kangal`ın Elkondu Köyü`nden gelen Bakırtepe Çevre Platformu Sözcüsü Şükrü Özel de şunları söyledi: "Koç Holding`in sahibi Rahmi Koç`a sesleniyorum. Ben seni 1950`den beri tanıyorum. Babam dahil 35-40 komşumu demir madeninde çalıştırarak akciğer kanserinden öldürdün. Benim yetim büyümeme sebep oldun. Belki diyeceksin ki baban çalıştı aylığını aldı. Evet, aylık aldı ama sigortasız çalıştırdın, sosyal güvencesiz bıraktın ve babam öldükten sonra anama aylık bağlanmadı. O yetmedi şimdi de takmışsın yanına insanları, diri diri fırınlarda yakan özel Alman ırkı yetiştireceğim diyen Adolf Hitlerin torunları ile benim çocuklarımı, torunlarımı bir avuç altın için siyanürle zehirleyeceksin. Ama şunu iyi bilmelisin ki babamı yedin, eğer çocuklarıma, güzelim ziyaretim Bakırtepe`ye siyanür bulaştırırsan büyük vebal altında kalacaksın."
Kangal köpeğinin de getirildiği protesto eyleminde, ?Demir Export altınını al başına çal? sloganı eşliğinde penezlerin altın niyetine yerlere saçılmasıyla son buldu.
Eyleme DİSK/Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Ankara İl Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Çelebi ve Ankara Dersimliler Derneği Başkanı Yaşar Kılavuz da katılarak destek verdi.