Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde, “Üniversite aleyhine açılan idari davalarda kimse dava kazanamadı, kazanamaz…” Son zamanlarda Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde bu cümleler kulak aşındırıyor. Bu sözler ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Hukuk Müşaviri Vekili Avukat Bahadır Kır'amı ait. İdare mahkemesinin kendilerinin kontrolünde olduğunu, hak aramaya çalışanların boşuna gayret ettiğini dile getirmiş olabilir mi? Avukat Bahadır Kır, bu haliyle tabiri caizse naylon poşete üflüyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcılığı ve Hukuk Müşaviri Vekilliği makamlarına aynı anda bakan Avukat Bahadır Kır’ın sesinin bu kadar gür ve özgüvenli çıkmasının altında acaba; daha önce gazetemiz manşetlerinde de yer alan, ÜNİPERSEN sendikasının usulsüz atamalar hakkında açmış olduğu davaya, mahkemenin verdiği “Ehliyetsizlik” kararı mı yatıyor?
Bilindiği üzere, üniversite İdari Personelinin hak ve çıkarlarını savunmayı ilke edinmiş ÜNİPERSEN sendikası; kurum içinden ve kurum dışından yapılan haksız atamalarla ilgili kırmızı çizgilerini her alanda belirterek, hukuksuzluklara karşı açmış olduğu sayısız davaya bir yenisini daha eklemişti.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde Alim Yıldız, 2016 yılında Rektör olarak atanmasına müteakip belediye işçisi statüsünden getirttiği ve işe başlattığı İşçi Çetin Gülmez ile valilik muhasebe biriminde bilgisayar ișletmeni olarak çalışırken Özel Kalem Sekreteri olarak getirttiği Fatih Özkan’ı yakın zaman önce yüksekokul sekreterlikleri görevlerine hukuksuz olarak atamıştı. Bu hukuksuz ve liyakatsiz atamalar konusunda ÜNİPERSEN sendikasının açtığı davada jet hızıyla bir karar çıkarıldı.
Sivas İdare Mahkemesinde, “Davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca” ehliyet yönünden reddine karar verildi.
İptal davasının hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, mahkeme tarafından “iptal davasının subjektif ehliyet koşulunun menfaat ihlali olduğu, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin , ancak bu işlemlerle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur” ifadesi kullanılmıştır.
Basitçe anlamak gerekirse Sivas İdare Mahkemesi, davayı açanlara “Siz bu davayı açamazsınız, davanın ilgilisi değilsiniz.” demektedir. ÜNİPERSEN sendikası ise durumun ilgilisi olduğunu beyan ederek, kararın Bölge İdare Mahkemesine intikal ettiğini belirtmektedir.
Avukat Bahadır Kır, mahkemenin vermiş olduğu bu kararın ve YÖK’den çevirdiği diğer bazı kararların arkasına yaslanarak, ortalıkta gövde gösterisi yapmakta, kendini hakimlerin ve savcıların şahı zannetmektedir. Nitekim hacmini kullandığını, üniversite aleyhine açılan idari davaları da bu şekilde kazandığını göstermeye çalışsa da, özgül ağırlığı henüz test edilmiş değildir. Özgül ağırlığı ilerleyen süreçte kendisi hakkında açılan davalarda, küçümsediği savcılar ve hakimler karşısında test edilecektir.
Çok muhterem önemli çok meşhur avukat Bahadır Kır’ın adalet, hak ve hukuk arayanlara karşı “Boşuna aramayın” minvalinde gösterdiği tavır, dikkatli bakan gözlerden kaçmamaktadır.