CUMHURİYET ÜNİVERSİTE(MİZ)

CUMHURİYET ÜNİVERSİTE(MİZ)

CUMHURİYET ÜNİVERSİTE(MİZ)

Başlıkta biz zamirini özellikle kullandım.

Zira; 40 yıllık bu kurumumuz hala tektir ve ikincisi olamamıştır. Bu haliyle de sahiplenmemiz doğaldır ve gerekir.

Komşu Kayseri de 2 vakıf, 2 devlet olarak 4 üniversite faaliyet gösterirken, ikinci devlet üniversitesinin (Abdullah Gül üni.) ülkede ilk defa vakıf gibi kurulup devlet statüsü alması özelliğiyle örnek de olmuştur.

Biz ise, 8-10 yıldır ağızlara pelesenk olmuş TOBB-ETÜ ye bağlı bir fakülte açmayı dahi becerememişiz.

Ticaret odasının 2 seçimdir malzeme yaptığı konu, aslında birkaç yüz öğrencili, 20-30 öğretim kadrolu, ?butik? tarzda olsa da ?hiç yoktan iyidir? desek de laf-ı güzaf da kalmıştır, öyleyse elimizdekini kıymetlendirelim.

Cumhuriyet Üniversitesi kurulduğu yıllardan beri diğerleri gibi Tıp kökenli hocaların rektörlüğünde hizmet vermiştir.

Bu durum fakülteler içinde sayısal akademisyen çokluğuyla temayül oluştursa da, yönetici kadroların formasyonu gereği diğer branşlar dan olmasının daha başarılı olacağını düşünenlerdenim.

Yıllarca hastane ve poliklinik hizmetlerinin sıradan olması çelişkili gözükse de, idare-yönetim gibi konular sosyal-iktisadi bilimlerin alanına girmekte olup, hastanelerde uygulanan CEO kavram da bunun ispatıdır.

Bu sebeple sosyoloji, profesörü Sayın Faruk KOCACIK?ın rektör seçilmesi benim gibi düşünenlerle beraber, şehirde umutları, beklentileri artmıştır.

Kırık yıldır göç veren şehirde, lokasyon olarak ırmağın öte tarafında konumlanan üniversite beceriksiz belediyeler sayesinde fiziken şehirden ayrı olduğu gibi geçmişte ki beceriksiz üniversite yöneticileri yüzünden ruhen de ayrı kalmıştır.

Doğru-dürüst şehir planlaması yapamayan, birkaç metrelik FADLUM köprüsünü çözemeyen İL BÜROKRASİSİ şehirden kopuk üniversitenin sebebi de olmuşlardır.

Kırk yıldır oluşan kronik-negatif- anlayışın, yeni seçilen yönetimle Faruk KOCACIK?ın tecrübeli, herkesi kucaklayıcı tarzıyla pozitif yönde değişeceğinin işaretlerini de almaktayız.

Bir önceki yönetimde; en küçüğü ?zara?cılıktan başlayan kategorize halkalarının oluşturduğu durağanlık yerini yeni dönemde adaletli-eşit mesafede olmaya bırakmıştır.

Önceki dönemde haksız yere mağdur edilen, şahsen de tanıdığım öğretim görevlilerinin hakkının teslim edilmesi bu yöndeki gelişmelerin eksik ve geç olsa da tescilidir.

Sürekli geriye giden bir yapıda başarı; öncelikle durmayı sağlamaktadır. Bundan sonra ileriye dönük bir küçük adım dahi büyük başarıdır. Zira yön terse, yani ileriye dönmüştür.

Hele ki başarısız çoklu yapı içinde bunu sağlamak oldukça zordur.

Şehrin dinamikleri en tepeden kurum ve kişilerle başlayıp en altta tüm halkı kapsamaktadır. Problem varsa bu piramidin tümü sorumlu hatta SORUNLU dur.

Seçimlerle gündeme gelen kişi ve kurumların, fiziken göz ününde olması nedeniyle tüm şehrin başarı-başarısızlık hikâyelerini bunlar üzerine kurgulamak, gündemde olmayan kişi-kurumları unutulur hale getirirken diğerlerini de haksızlık yapılmamalıdır.

Özellikle yeni seçilen kişinin kangren hale gelmiş yılların tortusunu temizlemesine fırsat verilmelidir. Eğer kişi serdettiği niyetinde samimi olduğunu da göstermişse?

Hülasa; şehirle hiç olmadığı kadar yakınlaşan yeni yönetim kendi çabalarıyla desteğini aldığı, bakanımız İsmet YILMAZ  ve milletvekilimiz Nursuna MEMECAN ?ında katkılarıyla beklenen büyümeyi-gelişmeyi sağlayacaklarına inancımız devam etmektedir.

Şimdiye kadar alışık olduğumuz rektör profili dışında, mütevazi kişiliğiyle şehirle ilgili fikir ve projeler içinde olan Faruk KOCACIK, bu haliyle de farklı bir yönetim anlayışında olduğunu göstermektedir.

Ne demiştik; ELİMİZDEKİLERİ KIYMETLENDİRELİM?



Anahtar Kelimeler: 0