Tarih: 07.01.2024 23:39

BİZDEN SELAM OLSUN BOLU BEY’İNE, ÇIKIP ŞU DAĞLARA YASLANMALIDIR!

Facebook Twitter Linked-in

Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde HAFTANIN USULSÜZLÜĞÜ köşemizde bu hafta yine sizlerleyiz.

Bu hafta sizlere; 16.yüzyıldan, Çamlıbel geçidinden, Köroğlu Destanı’ndan sesleniyoruz. Bildiğiniz üzere bu destan, kadir kıymet bilmeyen, ahaliye zulmeden, zalim Bolu Bey’i ile; babası Deli Yusuf’un intikamını almak üzere ant içmiş Ruşen Ali’nin (Köroğlu) hikayesini anlatır. Bizler, Köroğlu Destanı’na bir halk hikayesi olarak bakabiliriz. Fakat bilinmelidir ki, destanlar daima yaşarlar ve geçmiş kuşaklardan gelecek kuşaklara öğretiler taşırlar. Yani üzerinden beş koca asır geçse de; ne Bolu Beyleri yok olmuştur, ne de Köroğulları. Ve tabi destan da bizlere Bolu Bey’i olmayı öğütlemez. Aksine, bir gün bizlerinde zulümle karşılaşabileceğini ve o gün geldiğinde; zulme ve zalime karşı mücadele etmeyi, doğrunun ve haklının yanında durmayı öğütler.

Değerli Okuyucularımız, haftanın konusunun Köroğlu Destanı ile nasıl bir bağlantısı olduğunu gayrı sizlere bırakarak, konumuza geçiş yapalım.

Bu yazımızda sizlere, daha önceki haberlerimizde de bahsi geçen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Hukuk Müşaviri, Çok Muhterem Önemli Çok Kıymetli Meşhur Avukat Bahadır Kır’ın başarılarından bahsedeceğiz. 

Çok Önemli Çok Meşhur Avukat Bahadır Kır’ın Hukuk Müşavirliği döneminde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, üniversite aleyhine açılan davalar konusunda bir rekor kırmıştır. Öyle ki Sivas Barosuna kayıtlı tüm avukatları üniversitede görevlendirsek bahsi geçen binlerce dosya ancak savunulabilir. 

Hak vereceğiniz üzere insanlar Sivas Cumhuriyet Üniversitesine keyiflerinden dolayı dava açmıyorlardır. Bilhassa herkesin yaşadığı bir mağduriyet ve hukuksuzluk söz konusu. Bu hukuksuzluklar ve mağduriyetler öyle boyutlara ulaşmış ki, gözler Bolu Bey’ini dahi arar hale gelmiş. 

Üniversite yönetimine önerimiz; ya Hukuk Müşaviriniz olan Avukat Bahadır Kır’ın yerine, sizlere ve yönetici personellerinize iyi bir danışmanlık hizmeti sağlayacak başka bir avukatı görevlendirmeniz ya da en aşağı 20-30 avukat alımı için bir alım ilanına çıkmanızdır. Aksi durumda yanlış ve hukuka aykırı kararlarınız sonucu üniversiteye açılacak davalar saat yelkovanı ile yarışır hale gelecek ve baş etmek konusunda oldukça zor günler geçireceksiniz.

Sizlere bu konuda Atıf Yılmaz’ın yönettiği, Cüneyt Arkın ve Fatma Girik’in başrollerini oynadığı 1968 yapımı Köroğlu filminden bir anektod paylaşmak isteriz.  Film sahnesinde Deli Yusuf şöyle söyler: “Bey kısmı bilmediği işi erbabına bırakmıyorsa, ahmaklığı yedi diyara türkü olur.” 

Üniversite aleyhine açılan davalardan da anlaşılacağı üzere, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetimi, hukuk alanında bilgili ve donanımlı bir Hukuk Müşavirine sahip olmalıdır. Öyle ki bu hukuk müşaviri, üniversiteye karşı açılan mağduriyet davalarını kan ter içerisinde savunmak zorunda kalmamalı, üniversiteye karşı dava açılmamasını sağlayacak hukuk danışmanlığı vermek ve üniversite yönetiminin alacağı her kararın hukuka ve mevzuata uygun olmasını sağlamalıdır.

Bolu Bey’inin en önemli özelliklerinden birisi de kadir kıymet bilmemesidir. Nitekim bahsi geçen filmdeki bir başka sahnede de, Deli Yusuf şöyle söylemektedir : “Dünyanın bozulduğunu buradan anlayacaksın. İnsanın kötüsü beylik sürer, cevherin değerlisi çöplükte sürünür.”

Üniversite yönetiminin almış olduğu yanlış kararlardan bir diğeri de, Avukat Bahadır Kır’ın hem Hukuk Müşaviri hem de Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapmasıdır. Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı,  İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı gibi birimler, Genel Sekreter Yardımcısı olması marifetiyle Avukat Bahadır Kır’a bağlıdır. Bu daire başkanlıkları özellikle mali konulara ilişkin iş ve işlemler yapmaktadır. Avukat Bahadır Kır’ın almış olduğu bir karar sonucu bu daire başkanlıklarında yaşanması muhtemel bir usulsüzlük ve hukuksuzlukta Genel Sekreter Yardımcısı Avukat Bahadır Kır, Hukuk Müşaviri Avukat Bahadır Kır’a şikayet edilecektir. Bu durumu her kim icat etti ise, Bolu Bey’inin mezardan kalkıp bu kişinin elini eteğini öpmesi gerekir.

Haftanın cevaplanmayan ve cevaplanamayan sorular köşesinde üniversite yönetimine aşağıdaki soruları sormaktayız?

An itibariyle üniversite aleyhine açılmış kaç dava bulunmaktadır?

Rektör Alim Yıldız döneminde, üniversite aleyhine açılan ve üniversite tarafından kaybedilen davalarda oluşan kamu zararı ne kadardır?

Avukat Bahadır Kır, rektörlüğünüz döneminde Hukuk Müşavirliği ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerine aynı anda devam edecek midir?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ile Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı ünvanlı özel ticari işletme arasında usulsüz taşınmaz kiralama ve satış işlemleri var mıdır?

Avukat Bahadır Kır’ın; üniversite ile isim benzerliği dışında bir bağlantısı olmayan, Sayıştay raporlarında da adı geçen, özel ticari işletme “Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı” ile bir bağlantısı var mıdır?

Üniversite içerisinde bulunan kafe ve kantinlerden, kanuna uygun olmayan şekilde temin edilen hava paraları hakkında üniversite içerisinde bir inceleme başlatılmış mıdır?

Avukat Bahadır Kır Genel Sekreter Yardımcılığı ve Hukuk Müşavirliği görevinde, kafe ve kantinlerden alınan hava paraları ile taşınmaz kiralama-satış işlemlerinin hukuksuz bir şekilde gizlice yönetilebilmesi için  mi birlikte bulunmaktadır?

 

Değerli Okuyucularımız bu haftalık yazımızı, Köroğlu destanında geçen aşağıdaki deyişle sonlandırıyoruz. 
“Bizden selâm olsun Bolu Beyi’ne,
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır.
Ok gıcırtısından, kalkan sesinden,
Dağlar sada verip seslenmelidir!”
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —