Cesaret, çoğu zaman tek başına bizim için yeterli olmayabilir.
Bazen bir dostun sözü, bir elin dokunuşu ya da bir gülümseme, içimizdeki o küçük kıvılcımı alevlendirir.
“Güzel şeyler başaran insanların arkasında, en azından onlara inanan bir ya da birkaç kişi vardır.”
Ne kadar da doğru. Özellikle gençlerin, eleştiriden çok güven duymaya ve yüreklendirmeye ihtiyacı var, sınavlar ülkesinde yaşadığımız gerçeğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Cesaret, önce içimize, neredeyse küçük bir tohum gibi düşer.
“Git… Hadi, ne bekliyorsun… Dene… Devam et…” der bize.
Ama o küçük ses, her zaman tek başına yeterli olamaz.
Çünkü insan bazen kendi sesine inanamayabilir.
Bizi dinleyen bir dostun bakışında, “Yapabilirsin.” diyen bir gülümsemede,
en çok da elimizden tutan bir ailenin sıcaklığında filizlenir.
İşte o zaman cesaret, sessizce içimizde büyümeye başlar;
kar altında usulca bekleyen kardelen çiçeği gibi.
Unutmamak gerekir ki cesaret bize aittir;
ama gücünü, birlikte olmaktan alır.
İnsan, kendine inanan bir başka kalp bulduğunda,
yolun en zor kısmını çoktan geçmiştir bile.
Belki bugün biri senin cesaretine destek verecek.
Belki de sen, birine “Devam et.” diyen ses olacaksın.
Kimin, hangi anda kime güç vereceğini bilemeyiz;
ama şunu biliyoruz ki hiçbir cesaret tek başına yeterli değildir.
Bazen birine inanmak, sadece onun için değil;
dünyadaki iyiliğe ve insanlığa olan inancımızı korumak içindir.
Özellikle çocukları ve gençleri kararında yüreklendirmek gerekir. Elbette gözü kara bir cesaretten söz etmiyoruz.
“Mustafa Kemal gibi düşünmek” en doğru yönlendirme olacaktır gençler için. Zira o akıl, mantık ve analitik zekayı bir arada tutan davranış biçimi örneğidir.
Cesaret bulaşıcıdır; yeter ki bir kişi onu başlatsın…
Hem kişisel hem de toplumsal, kitlesel hareketler böyle gelişir, büyür
ve mucizevi sonuçlara ulaşabilir.
“Hadi yaparsın, ben sana inanıyorum. Birlikte başaracağız,
bir yerden başlamalıyız.” demek, her zaman bir mucizenin başlangıcıdır.
Sonuçları ise mutluluk, huzur ve başarı getirecektir.
Bize cesaret ve güç veren her bir dostumuz, sevdiğimiz,
vazomuzda açan çiçekler gibidir.
Hayatımıza ayrı bir bakış açısı, bir renk, belki başarı belki de tümüyle yaşamımızı değiştirir…
Birlikte yaşamı güzelleştirebiliriz…
Bazen de biz, onların vazosunda çiçek açarız.
Birlikte başarmanın, güçlü olmanın tadı bir başkadır o zaman.
Yaşam bazen zor, yollar bazen uzun olabilir…
Ama yan yana yürüyenler ve birbirinden cesaret alanlar için hiçbir yol imkânsız değildir. Cesaret, ilham ve güç veren insanlar olsun hep yolumuzda…
Eksik olmasınlar… Eksik olmayalım…