Sivas Belediyesi hakkında onlarca eleştiri yazısı kaleme almışımdır.
Belediye?nin şehrin Kızılelmaları olan Kızılırmak Projesi, Kale Projesi, Sivas Bilim Merkezi, Geleneksel Kitap Fuarı vs.gibi konularda, ileri bir düşünce ve eylem içerisine giremediği noktasındaki eleştirilerim, hala devam etmektedir.
Ama her zaman, doğruyu söylemek ve hakkı teslim etmek, ahlaki bir duruş ve bir yaşam felsefesidir. Bu minvalden yola çıkarak, Sivas Belediyesi?nin kültürel çalışmalarına değinmek isterim.
Belediye?nin kültür yaklaşımında güzel çalışmaların yapıldığını ifade etmem gerekir.
Zira şehrin kültürü, maalesef İl Kültür Müdürlüğü tarafından temsil edilememekte. İl Kültür Müdürlüğü, yöresel yemek yarışmaları dışına çıkamamaktadır.
Şehirde mevcut olan kültürel boşluğun, Belediye tarafından doldurulmaya çalışılması çok önemli.
Kadim kültür varlığımızın tabana yayılıp, unutulmaya yüz tutan güzelliklerin yeniden ihyası öngörüsü ile hazırlanan ?Buruciye Yaz Akşamları?, yabana atılır bir etkinlik değil.
Hakikaten de ?Buruciye Yaz Akşamları? insanları, unuttuklarının biriktiği, zaman tüneline götürmektedir.
Türk Halk Müziği, Türk Tasavvuf Müziği, Karagöz- Hacivat, Nasrettin Hoca gibi değerler bütününün halka sunumu iyi bir düşünce.
İnsanların zihinlerini boşu boşuna dolduran, temeli olmayan karman çorman müzik etkinliği yerine, kadim geleneğin rayihası ile yıkanan güzelliklerin gösterimi takdire şayandır.
Bu, iyi düşünülmüş bir sanat silsilesi doğrusu.
Geçtiğimiz dönemde de, Şah Dede İhramcızade Sempozyumunun yapılması elzemdi ve de yapıldı.
Yine, Sarıhatipzadeler konulu içi dolu sempozyum, lezzetli bir anlam ruhu yaşattı şehrimize. Şehrin irfan geleneğinde önemli rol oynayan Sarıhatipzadelerin, alanında uzman insanlar tarafından dikkatle incelenmesi çok önemliydi.
Belediye Konservatuarının icra ettiği çalışmalar, Sivas?ın kültürel açlığının giderilmesi noktasında ise önemli bir işlev görmeye devam ediyor.
Belediye?nin yayıncılık alanında da atılım göstermesi, memnuniyet verici doğrusu. Memleketimize dair eserlerin, halkla buluşması yönünde yapılan gayretlerin, geleceğimizi imar edeceği aşikâr?
Kimse kimseyi kandırmasın.
Sivas bir kültür ve turizm şehri değildir.
Bunu herkes biliyor.
Ama Sivas?ı bir kültür ve turizm şehri yapmak elimizde.
Yapmakta zorundayız.
Deniz yok, orman yok, sanayi yok?
Elimizde olan kültürel değerleri iyi yorumlarsak, bu şehri kültür ve turizmi ile âbâd edebiliriz?
Yeter ki kendimizin farkına varalım.
Yeter ki, tarihin her dönemine damgasını vuran bu kadim şehrin, yakasına yapışan şu kahrolası nekaheti, yerle bir edelim.
Sivas?ın değerlerini gün ışığına çıkardığımızda göreceğiz ki, hakikaten Anadolu?nun ortasında ikinci bir İstanbul yatmaktadır.
Sivas, inanın ikinci bir İstanbul olacak kıymetlere sahip.
Yeter ki, var olan ve zamanla kronikleşen kalın nekahet tortusunu, gelecek ufku ile temizleyelim..
Sivas?ın buna çok ama çok ihtiyacı var..