BABAM

BABAM

Her işin müdavimiydi babam 
Garson, ırgat, işçi, usta 
Bir elinde mala, bir elinde orak

Sigara dumanının zifirinde 
Keder damla damla yağdı ömrüne 
Gurbet odalarında 
İçine, sular seller akardı babamın

Uzak bozkırlarda unutulmuş bir istasyona benzerdi 
Boş vagondan gidenlere el sallayan 
Dönülmez yolcuydu 
Gurbet kapılarında 
Her daim seferdeydi 
Hep zamansız gitmeleri oldu.

Kilitsizdi düşleri 
Çok yürek yangınları gördü 
Sevdalarıydı,Zeynepler,Ferideler,Ayseller 
Çerçevede boynu bükük duran bir resimdi babam.

Hatıra defterinde 
Durgun yüreklere dokunan kelimeleri 
Nasırlı parmaklarından dökülen,inci tanesi harfler 
Bir hat, bir ebru sanatçısı gibiydi babam.

Dilinde sevda yumağı 
Şık giyinen,güzel konuşan 
Zamanın her dilimine uyan 
Sanat müziği, halk müziği dinleyen 
Şarkıdır, türküdür, şiirdir babam.

Toprak kokan avuçlarında Çukurova teri 
Sivas bozkırının yanığıydı teni

Göç yollarında, Dünyanın gurbetinde 
Uzun yürüyüşte, gençken yorulan.

Zor coğrafyaya sığmadı 
Türkiye dar geldi babama 
Bir ucu Almanya'ya 
Diğer ucu Malatya'ya uzanan 
Hicran sokağında hüzün süpürendi babam.

Yolcu babam,yolculuk babam 
Gittiği ağıt, döndüğü bayramdı.

Keder dolu 
Ucu yanık mektuptu babam 
Okudukça satır aralarında 
Okundukça,kırılmış yaşamda öyküler büyürdü.

"Bir bulut kaynamıştı, Sivas'ta "
Bulutlar güneşi perdelemişti 
Anamın kaşlarında ki bulutlar çözüldü 
Dilinde ağıtlar 
İçinde bohçalanmış acılar 
Ve,ayrılık sancısıyla geldi babam.

Sonbahar zemheri keskinliğinde 
Yas tutuyordu evlatları 
Zaman hızlanmıştı 
Fırtınalar genç çınarı, kökten sökmüştü 
Sonbahar vurgununda 
Anılar acıya kesilmiş 
Konuşmuyordu.

Köz söndü 
Kırkbeş yaşında 
Zerk'in çileli toprağına emanetti babam !

Kemal SARIKARTAL



Anahtar Kelimeler: BABAM