Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı, elimizdeki bilgi ve belgelerle aleyhinde yaptığımız haberimizin ardından iftira ve hakaret iddialarıyla Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Avcı’nın iddialarını inceleyen Savcılık, gazetemizde yer alan haberlerde, söylenen sözlerde hakaret unsurlarının bulunmadığı, tenkit ve eleştiri sınırlarında bulunduğu belirtilerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Sivas Belediyesi’nde yine aynı, bilindik, hazin son… Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı hakkında geçtiğimiz aylarda yaptığımız haberlerin ardından gazetemiz çalışanları aleyhinde iftira ve hakaret gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuştu. Ancak Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Bürosu 2014/282 sayılı kararıyla Avcı’nın suç duyurusuyla ilgili kovuşturulmaya yer olmadığına karar verdi.
Sivas Belediyesi ve Belediye Başkanı Mehmet Avcı hakkında gündeme getirdiğimiz haberlerimizin ardından gazetemiz iftira atmak ve hakaret etmekle suçlanmıştı. Tamamı bilgi ve belgelere dayalı olarak yapılan haberlerimiz karşısında Cumhuriyet Başsavcılığı Mehmet Avcı’nın iddialarına ret cevabı verdi.
Geçtiğimiz günlerde gazetemize ulaşan Kovuşturmaya Yer olmadığına dair kararda aynen şu ifadelere yer verildi:
“Müşteki tarafından verilen şikâyet dilekçesinde Sivas`ta yayın yapan Sivas Postası Gazetesinde yayınlanan yazı ile şüpheliler Tacettin Aktaş ile Hayrullah Ağkaş`ın basın yoluyla müştekiye hakaret ettiği, iftira ettiği iddia olunmuşsa da, incelenen dosya kapsamı münderecatına göre söylenen sözlerde hakaret unsurlarının bulunmadığı, tenkit ve eleştiri sınırlarında bulunduğu,
İftira suçunun oluşması için isnadın yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunmak suretiyle ya da basın ve yayın yoluyla yapılması gerektiği, isnadın belli bir kişiye yönelik olması gerektiği, yapılan isnadın hukuka aykırı olması gerektiği, iftira suçunun ancak doğrudan kastla işlenebileceği, muhtemel kastla işlenemeyeceği, ayrıca kendisine hukuka aykırı fiil isnat edilen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hakaret edilmesi gerektiği, bu nedenle iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığının gerekli olduğu,
Yüksek Yargıtay’ın çeşitli içtihatlarında ihbar veya şikâyete konu iddiaların ispat edilememiş olmasının tek başına suçun oluşumu için yeterli olmadığı, Anayasal bir hak olan ihbar veya şikâyet hakkını kullanan kişilerin ne şekilde iftira kastı ile hareket ettiğinin belirlenmesi gerektiği, suçlu olduğuna inandığı bir kimse hakkında yetkili makamlara bildirimde bulunan kişinin fiilinin hukuka aykırı isnad olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, böyle bir fiilin iftira suçunu oluşturmayacağı,
Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında, ağır, sert, incitici nitelikte de olsa eleştiri hakkı kullandığında kişiye yaptırım uygulanmaması gerektiğinin bildirildiği, T.C. Anayasası’nın 25. Maddesinde düzenlenen düşünce ve kanaat özgürlüğü de dikkate alınarak, olayın düşünce açıklama niteliğinde ve eleştiri sınırları içersinde kaldığı, soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla,
Şüpheliler hakkında KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA, Kararın müşteki ve şüphelilere tebliğine, Suçtan zarar gören tarafın 5271 Sayılı CMK`nın 173/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş (15) gün içerisinde Tokat Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına ya da Tokat Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza yahut başka yer Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile başvurmak suretiyle itiraz etme hakkı bulunduğunun BİLDİRİLMESİNE, 5271 Sayılı CMK`nın 172/1 maddesi uyarınca itiraz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/01/2014”