Tarih: 11.05.2023 19:15

ASLA MIRILDANMA SES VER!

Facebook Twitter Linked-in

Engizisyon mahkemesince ölüm cezasından kurtulması adına "Dünya dönmüyor" demesi için baskılanan Galileo'nun mahkeme çıkışı; "her şeye rağmen dünya dönüyor" diye mırıldandığı anlatılır. Dünyanın düz olduğunu savunan, meleklerin erkek mi, dişi mi olduğunu tartışan, Ortaçağ Avrupasının ruhban sınıfı tarafından baskı altına alınan Galileo; hiç olmazsa geçmiş yaşına rağmen mırıldanabilmişti.

Gerçeği ifade edebilmek için mırıldanmanın bile ne kadar değerli olduğunu söylüyoruz. Evrensel doğru ve yanlışın, insani erdemlerin, ahlaki kuralların kişiden kişiye, görüşten görüşe değiştiği bir çağı yaşıyoruz. Bizden olan suçlunun masum, karşı taraftaki masumların suçlu olduğu ön kabulleri üzerinden yaşıyoruz. Bunlar olup biterken kimselerin sesi çıkmıyor. Bir ölüm sessizliği var ortalıkta. Oysa ayet "öfke ve kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin" demiyor muydu?

İlahi dinlerin teslimiyet anlayışını yanlış yorumlamış bir insanlık tarihi ile karşı karşıyayız. Yaratıcının peygamberler ve onların kavimlerinden istediği "yeryüzünde adaleti tesis etmeleri, zulme son vermeleri, zalimlerle mücadele etmeleri, hakkı ayakta tutmaları" görevi; beşerî ideolojilere ve beşeri hırslara kurban ediliyor. Bunun sonucunda Allah'tan başka Rabler edinme şirki doğuyor.

Erkek deveyi dişi deve olarak metazori kabul ettiren Muaviyelere karşı hayır diyemedi, hala diyemiyor insanlar. Oysa güç değil adalet şiarımız olmalıydı. Musa'nın yanında yer almak yetmezdi, Firavuna karşı durmayı da bilmeliydi insanlar. Ataletten sıyrılarak aksiyon insanı olmalıydık.

İnsan içindeki ve dışındaki bütün putları kırınca özgürleşir. İnsanlık; aklını birilerinin ipoteği altına vermediğinde kurtuluşa erip yükselecektir. Hz İbrahim'in batanlar Rabbim olamaz dediği gibi ölümlüler Rabbim olamaz demeliydi insan. Deliller ve ispatlar üzerine aklını kullanarak doğru yolu bulmalıydı. Hiçbir beşer Rab edinilir mi?

İnsanoğlu; sadece kendi heva ve hevesleri ve ihtiyaçları üzerine inşaa etmemeliydi hayatını. "Firavun'un yanında hiç olmazsa karnımız doyuyordu" diyenler gibi olmamalıydı insanlığımız. "En kötü kombinasyon boş bir ruh ile dolu bir midedir" der Aliya İzzet Begoviç. Varlık ve yaşam gayesi midesi olanlarla kutlu davalarda yoldaşlık edilmez. En zor zamanlarda yolunu değiştirenler, yolda bulduklarını yol arkadaşına tercih edenler, yol bulmayan yeni bir yol açmaktan aciz olanlara inat Hannibal "ya bir yol bulacağız ya bir yol bulamazsak yeni bir yol açacağız"diyordu. İnananlar için çaresizlik ve hüsran yoktur. Atatürk'ün "dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar" veciz sözü ne de güzel anlatır mücadele azmini. Hedefler bitmez, "buradan daha ileri gitmeyeceksek buraya kadar neden geldik?" sorgulamasını yapanlar insanlığı ve  medeniyeti yükseltecek ve de Yaratıcının muradını gerçekleştirecek. Kızıl Deniz kenarından dönmeyen Musa gibi.

Allah ancak hedefi olana yardım eder.

Ölümlü Rablerinin buyruğu altında yaşayan insiyatifsiz hayatlar, gerçeği mırıldanmaktan korkanlar, konfor alanlarına helal gelmesin diye çırpınanlar,  akletmeyen plansızlar, tembelliği ve sessizliği öğütleyenler; size rağmen yükselecek insanlığımız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —