Yıllardır hak ettikleri ünvanları alamayan daha doğrusu yönetim tarafından verilmeyen onca insanın hakkı göz göre göre yenmeye devam ediyor. Bir yandan da öğretim görevlisi alımlarına özel şartlar ilave edilerek ilana çıkılıyor, adamına göre Cumhurbaşkanına hakaretleri delilli ispatlı dahi olsa karı koca ünvanları çıkarılıyor.
Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenci olmayan bölümlere yeni proflar alınırken öğrenci olan yerlerde hak edilen kadrolar verilmiyor. 15-20 defa vekil dilekçesiyle ilahiyatçı dekanlar atanıyor.
Acaba Cumhuriyet Üniversitesi bu kadar sahipsiz mi. Bu şehrin yaşanan bu olaylar karşısında idari amiri neden suskundur. Veya AK Parti Gurup Başkan vekili sıfatıyla bu seçimlerde ilimizden AK Parti 1. sıra milletvekili seçilen ve AK Parti içerisinde ağırlığı olan Abdullah Güler bu keşmekeşlik karşısında neden sessiz. İl Başkanı iken vekil olarak seçilen içimizden biri dediğimiz Hakan Aksu'nun şehrin ilim yuvasındaki bu haksızlıklar karşısında hiç mi bir yaptırımı olmayacak. Kafalar neden hep kuma gömülürken bir kısım haksız kazançlar elde ederken bir kısmında hem şahsi hemde ailelerini etkileyen hakları göz göre göre yenmekte.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin 15.09.2023 öğretim üyesi alım ilanı üzerine, Mühendislik Fakültesinde de görev yapan bir öğretim üyesinin 2 yıldır profesörlük kadrosunun verilmediğini Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetimi tarafından verilmemesine de bir gerekçenin gösterilmediğini de ifade ederek açılan bu ilanlarda kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkelerinin yok sayıldığının bir çok öğretim üyesi kadro beklerken yeni atanan bölümünde 1 tane dahi öğrencisi bulunmayan Arkeolojiye ve hatta kadrosunu hak edelini 15 gün olan 1 ay olana öğretim üyeleri için kadroların açıldığını ne bu kadrolardan 2 prof kadrosu ve 2 doç kadrosu eşlere yönelik açılmıştır. Gazetemiz de biz bu haberi yaparak zaten bu kadroların takipçisi olacağımızı ifade etmiştik.
25.09.2023 tarihinde Sivas İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma için açılan bu davada ilginç durumların yaşandığı bilgisine ulaştık.
Şöyle ki
Sivas İdare Mahkemesinin iş yükü bilinirken bu davada 2 gün içerisinde red kararı çıkartılarak güzel ülkemizin hukuk sisteminin hızı gözlerimizi yaşartmıştır. Ama maalesef aynı idare mahkemesinde yine yürütmeyi durdurmalı açılan bir çok dava 6 aydır hala sonuçlanmamıştır. Bu durumda düşünülmesi gereken diğer bir durumdur.
Bu davanın bu kadar hızlı bir süreçte sonuçlanması şu soruları da yanında getirmiştir.
1.Bu dosya kapağını kaldırmak incelemek ve red için bir gerekçe yazabilmek için bile en az bir hafta gerekirken 2 gün içerisinde bu dosya nasılda hemen karara bağlanmıştır.
2.Bu dava konusu idare mahkemesinin unsurlarından yetki, şekil, sebep, amaç, maksat unsurlarında bir tanesine dahi aykırı olsa kabul edilip yd nin verilmesi gerekmiyor mu? burada telafisi güç durumlar meydana gelmiyor mu?
3.Bu davanın yetki ve şekil yönünden bir çok aksaklığı olmakla beraber amaç ve maksat unsuruna dikkat edilecek şeyler kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkesi değil midir? Bu durumda ihtiyacı elzem olan öğrencisi bulunan ve hatta hiç prof kadrosu olmayan bölümlere verilmesi gerekmez mi? Dava konusu işlemde davayı açan öğretim üyesinin bölümünde prof. kadrosunun olmaması bir çok aksaklığa ve yeni bölümleri açmaya engelken ,davacının prof. kadrosu verilmeyerek ne amaçlanıyor olabilir ?
4.En ilginç taraf şurası olmalı
Kadro ilanına ve Dosya teslim tarihi Başlama Tarihi : 15.09.2023 - Bitiş Tarihi : 29.09.2023
Buraya dikkat
Davanın açılış tarihi 25.09.2023, Mahkemenin reddettiği karar tarihi 27.09.2023 bu tarih biraz uzasaydı yani 30.09.2023 tarih olsaydı ne olurdu ?
1.Cumhuriyet Üniversitesinin sitesinde yayınlanan o 18 prof.ve Doç .kadrosu çıkamazdı.
2.Mahkeme sürecinden sonra ilanlar belki güncellenir. Revize edilebilirdi.
3.29.09.2023 tarihinde dosya teslim edildi diyelim .Prof kadrosu için 8 takım dosya Doc kadrosu için 5 takım dosya teslim edilir. Kadro ilanı olan 15.09.2023 tarihinden 12.10.2023 tarihine kadar olan bu kısa süreçte Rektör Danışmanı Taner ÇİFÇİ ,Alim YILDIZ beyin yakın ekibinden Adil ELİK .Alim BEY’in ekip arkadaşı Salih YÜKSEK ve diğerleri atanıyor .
Dosya teslim tarihi olan 29.09.2023 tarihinden kadroların verildiği tarih olan 12.10.2023 tarihine kadar olan 13 günlük kısa sürede bravoyu hak eden ne başarı gösteriyorlar onu ifade edelim.
1.Beş jüri üyesinden ,bu üyenin 1 si üniversite dışından olmak koşuluyla Prof. olacakların 8 takım dosyasını. Doçent olacakların 5 takım dosyası herbirine posta yoluyla gönderiliyor. Bu dosyalar inceleniyor. Bu incelenen dosyaları değerlendiriyor ve rapor yazıyor. Posta yoluyla gönderiliyor.
2.Rapor Fakültelere ulaştırılıyor. Dekanlık rektörlüğe yazı yazarak rapor sonucunu bildiriyor.
3.Rektörlük Akademik toplantı günü belirliyor.
4.Akademik kurul toplantı yapıyor .
5.Farklı adaylar varsa sözlü değerlendirme yapılır.
Durmu kısaca bu şekilde ilerler yani 13 günlük süre diyip geçmeyelim Sivas Cumhuriyet Üniveritesi Rektörlüğü bu konularda oldukça hızlı ve kafasına koyduğunu herşeye rağmen yapabilecek dirayeti kendisinde görüyor.Hukuku da yanına aldığında değmeyin keyfine
Ha gazetemiz haberleri de oldukça etkili bunu söylemeden geçemeyeceğiz. Aldığımız duyumlara göre Mühendislik Fakültesinde eşlerden birisi olan ve prof kadrosuna ilanı çıkan öğretim üyesinin Rektör Prof.Dr. Alim YILDIZ la görüştüğünü ve rektör tarafından kadrosunun biraz bekletilmesinin ama eşine kadronun verileceği yönünde bir bilgide gelmiştir.Aynı teklifin 0 öğrencili Arkeolojide çıkan doç kadrosu sahibi ve eşi mimarlık fakültesi öğretim üyesine de yapıldığı tahmin ediliyor.
Ama bu kadrolara hakkı ile atanan kişileri tenzih ederek şunu ifade etmek gerekir ki Devlet 18 yaşındadır.Bu mahkeme sürecide hala istinafta devam ettiğine göre kadroya atanan arkadaşlara tavsiyemiz .Kadro terfisinden sonra alacakları 3 bin ile 4 bin arasında ki farklı maaşları geriverebileceklerini düşünerek hareket etsinler hukuka ve adalete güvenmek her şeyden önce gelir.
Ayrıca Gerekçenin geneli incelendiğinde Dava konusu işlemle bir bağlantıyı bulmak cok zor. Davayı açan kişi tamda davadan etkilenen ve mağdur olan kişidir.
YILDIZ'ı düşürülen Cumhuriyet üniversitesi yönetiminin yıllardır sürdürdüğü hukukuksuz atamalar ve işlemler neticesinde akraba eş dost arkadaş siyasetdaş ticaretdaşlıklarla cakka cukka işlerle hesap vermiyeceklerini düşünseler ve bunun yanında YEKBAŞlar kuru sıkı tehdit etselerde öncelikle son mal artışlarının hesaplarını YAYA kalmadan vermeliler. KUZU'ları sessizliğini bozacak elbet bu şehirde yapılan yanlışlara dur diyecek birileri çıkacaktır.
