Akıl almaz bir zamandayız farkında mısınız? Aslında bu gidişattan dolayı ülkeyi yöneten siyasetçileri tebrik etmek lazım. Ben tebrik ediyorum, sizi bilmem. Sebebi bu ülkede ekonomik buhran yaşayan sosyal yardımlaşma kurumları ve yerel yönetimlerde dilenen, kuyruktan kuyruğa koşanlar, iktidarın değişmesini istemiyor. Memnun olmayanlar da okumuş orta ve üst gelir grubu. Bu ülkeyi 80 yıl geriye götürenlerin hiç suçu yok (!) 70 yıldır iktidar olmamış bir muhalefet partisini suçlayanlar da bir kilo kıyma kuyruğunda saatlerce bekleyenlerdir. Buna aklı yeten varsa takdir ediyorum. İktidarı destekleyen okumuş medya grupları da var tabii… Baktığımızda okumuş kesimden bugünkü gidişatı savunanların %90’ı mevki makam, ihale, yolsuzluk ve rüşvet gibi illegal işlere yatkın olanlar gibi görünüyor.
Yaklaşık 40 yıla yakındır ticaretle uğraşıyorum. Daha inandırıcı olması için vergi kaydım kontrol edilebilir; ancak buna rağmen sıfır km bir araç sahibi olamadım. Peki benim çocuklarımın yaşında hiç çalışmamış, ülkeyi yönetenlerin çocuklarının gemi filoları, yüzlerce şirketleri, altın madenleri, Amerika’nın en popüler eyaletlerinde yurtları, çiftlikleri nasıl olabilir? Aslında bunlar herkesin bilip de, bilmezden geldiği gerçekler. Müslümansanız yahut insansanız şunu sormak gerekir… Peygamber Efendimiz (sav) dememiş midir: “Haksızlığın karşısında susan, dilsiz şeytandır.”? Gerçi konuşursanız da ne olur? Söyleyelim…
Yurt dışından katiller silahlarıyla uçaklara binip ülkene gelirler. İşini yapan bir gazeteciyi katlederler. Biz de ülkemizde bütün misafirperverliğimizle ağırlar, armağan ve alkışlarla da uğurlarız. Sen ise ülke vatandaşı olarak reis (!) hakkında olumsuz bir tweet atarsın ve sabaha karşı kolluk kuvvetleri, evinden apar topar alır, cezaevine tıkarlar. Yönetim sistemimiz tam olarak buna isabet etmektedir. Eskiden adalet mülkün temeliydi. Peki şimdi var mı adalete güvenen? Ben güvenemem; çünkü bizi yöneten liderimiz: “Bu can bu bedendeyken Amerikalı Ajan Brunson’u buradan gidemez” deyip, sonraki gün kendi elleriyle çıkarıp uğurladı.
Bunları yazdıkça aslında içim kan ağlıyor bilesiniz. Yine de bu ülkeyi bizlerin gayretleriyle, başını verip, ülkesini vermeyenler kurtaracaktır. Yazdıkça aslında derdimizin ne kadar çığ gibi biriktiğini anlıyoruz. Küçükken adalet olmasa da askerimize sonsuz güvenirdik. Her zaman şunu söylerdim: “Birileri bu ülkenin temeline dinamit koymaya çalışsa da, Türk milliyetçilerimiz var.” Bu Türk milliyetçileri meğer iktidara ortak olduklarında ya da iktidar gücünden nemalandıklarında kurtlar bile kuzuya dönüşüyorlarmış. İşte bunu öngörememiştim. “Bu ülkeyi keşke Yunanlılar gelip alsaydı” diyen bir şarlatanın çoğu gidip elini eteğini öptüler. Okullarımızdan andımızı kaldırdılar. Kimsenin gıkı çıkmadı. Peki bu ülkücü arkadaşlara bir sorum daha… Atatürk Kültür Merkezleri ve Atatürk statları neden bir bir kapanıyor? 20 küsür yıldır ülkenin kurucusunun adına bir tane yeni stat yapıldı mı merak ediyorum. Ya da yeni Atatürk Bulvarı açıldı mı, ben hatırlamıyorum. FARKINDA MISINIZ?