Değerli Okuyucularımız, Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde HAFTANIN USULSÜZLÜĞÜ köşemizde bu hafta da sizlerleyiz.
Bu hafta sizlere Fyodor Dostoyevski’nin Timsah adlı eserinin satır aralarından sesleniyoruz. Dostoyevski bu eserinde Timsah’ı, içi boş bir devlet kurumu olarak betimlemekte. Ve tabi öykünün kahramanı Ivan Matveiç ise timsahın içine düşmüş haliyle kendisine gösterilen ilgiden oldukça memnun ve yan gelip yatarak maaş almanın peşinde… “Timsah’ın konumuzla ne ilgisi var” diye düşünüyor olabilirsiniz. Timsah adlı öykünün anlatacağımız usulsüzlükle pek ilgisi bulunmakla birlikte, bu hasbihalden sonra haftanın usulsüzlüğü sayfamıza giriş yapalım.
Elimizde sizlere haftalarca seslenebileceğimiz sayısız miktarda gerçekleşmiş usulsüzlük dosyası bulunmasına rağmen, bu hafta sizlere henüz daha işlenmemiş fakat işlenmek üzere olan bir usulsüzlükten bahsediyor olacağız.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı makamına iyisiyle kötüsüyle yıllarca hizmet etmiş mevcut daire başkanının yakın süre içerisinde emekliliği geliyor. Ve tabi bu süreçte üniversite yönetimi mevcut daire başkanının yerine atamak amacıyla, daha önce adı çeşitli usulsüzlüklere karışmış veya karışma ihtimali yüksek olan liyakatsiz bir ismi getirebilmek için kolları sıvamış durumda. Nereden biliyorsunuz diye merak ediyor olabilirsiniz. Teşbihte hata olmaz. “Biz malımızı biliriz”.
Üniversite yönetimi ne yazık ki; daha önce usulsüzlüğe bulaşmış, bu alanda kıdemli ve tecrübe sahibi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Feridun YAYA veya usulsüzlüklere ses çıkarmayacak, kendisine emredileni usulsüz de olsa reddetmeden hayata geçirecek mevcut Personel Daire Başkanı Vedat COŞKUN klasmanında bir isim arayışında.
Üniversite yönetimi, Feridun YAYA transferinden de anlaşılacağı üzere yalnızca üniversite içerisinden yerli transfere yoğunlaşmış değil. Yukarıda bahsi geçen usulsüzlük şartlarını sağlaması şartı ile yabancı transferlere de kapıları açmış durumda.
Bu işin olması gerekeni; siz değerli okuyucularımızın da bildiği ve takdir ettiği üzere, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında yıllarca görev yaparak emek vermiş, kurumsal hafızaya sahip, iş ve işleyişi ezbere bilen, daire içindeki personel tarafından tanınan ve sevilen bir personeli, gerekirse daire içinden seçimle Daire Başkanı olarak atayarak yola devam etmektir.
Bilinmektedir ki bir kamu kurumunda kurumsal hafıza çok önemlidir. Kişiler gelip geçmekle birlikte kurumsal hafıza kurumlarla birlikte yaşamaktadır. Kurumsal hafızanın, düzenin ve tertibin aktarımı ise en kolay halef-selef ilişkisi ile olur. Halef-selef ilişkisini bozarak, dışarıdan yapılacak atamalardan verim elde edilebilmesi için yapılacak atamanın üst düzey liyakatli bir isimle olması gerekir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin şuan ki yönetiminin kendi liyakat ve becerisine baktığımızda dışarıdan yapılacak atamanın asla verim ve düzen getiremeyeceği, aksine iş ve işleyişi yavaşlatacağı aşikardır.
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetimi, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı makamına Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında yıllarca hizmet etmiş, kurumsal hafızaya sahip bir ismi getirerek liyakatli bir adım atmalıdır.
Liyakat gözetilmeksizin, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının kendi içinden bir isimle yola devam edilmez ise bu konunun da takipçisi olacağımızı, liyakatsiz atanan ismin usulsüzlüklerini de haftalık köşemize taşıyacağımızı buradan okuyucularımıza beyan ederiz.
Haftanın cevaplanmayan ve cevaplanamayan sorular köşesinde, üniversite yönetimine aşağıdaki sorularımızı yöneltiyoruz.
Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı makamına, Daire Başkanlığı dışından atamayı düşündüğünüz liyakatsiz isimler kimlerdir?
Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı makamına, Daire Başkanlığı dışından atamak istediğiniz kişilerin, bu daire hakkındaki kurumsal hafızası nedir? Ne tür bir deneyime sahiptirler?
Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında, kurumsal hafızaya sahip personeliniz yok mudur?
Dışarıdan yapılacak atamalar, daire içerisindeki personellerin motivasyonunu ve verimliliği nasıl etkileyecektir? (Bakınız Feridun YAYA)
Liyakatin ne demek olduğunu biliyor musunuz?
1974’te kurulan ve size kadar gelmiş olan kurumsal hafızayı yok ettiğinizin ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin kurumsallığını çürüttüğünüzün farkında mısınız?
Değerli okuyucularımız, bu hafta köşemizde yer verdiğimiz bu konuyu liyakatli bir atamanın gerçekleşmemesi halinde aylar sonra detaylıca ele alacağımızı bildiriyor, tekrar görüşmek üzere satırlarımızı sonlandırıyoruz.
Bu arada Dostoyevski’nin Timsah adlı öyküsünü okuyabilir, radyo tiyatrosunu dinleyebilir veya bunlara vakit bulamaz iseniz Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğünün ilgili atamasını izleyebilirsiniz.
