Geçtiğimiz hafta sonu ilimizde yaptığı mitingle birlikte yerel seçim çalışmalarına start veren Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Burdur’da düzenlediği mitinde önemli mesajlar verdi.
Sivas’ta olduğu gibi Burdur’da da cemaati sert dille eleştiren Başbakan Erdoğan, cemaatin okul ve dershanelerini bırakma çağrısında bulundu. Bilindiği üzere ilimiz Ak Parti Teşkilatında da birçok kişinin çocuğu ilimizdeki cemaatin okul ve dershanelerinde eğitim görmeye devam ediyordu. Başbakan Erdoğan’ın bu konuşmasının ardından Sivas’taki cemaate ait eğitim yerlerindeki öğrenci sayılarında düşüş olması bekleniyor.
Erdoğan, “Bu paralel yapının bir gazetesi var. Zorla dayatılarak satılan abone yapılan bir gazete. Dershaneye yazılıyorsan zorunlu gazete geliyor. Bırakın bunların dershanelerini, bırakın bunların okullarını falan. `Bize devletin okulları yeter` deyin, biz burada size her türlü hizmeti vereceğiz” dedi.
Başbakan Erdoğan Burdur`da, 27 Mayıs 1960 ihalesinden hemen sonra Eskişehir`de halka dağıtılan belgeyi açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yerel seçim mitingleri kapsamında Burdur`da vatandaşlara hitap etti. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Şimdi bakın ben size burada tarihi bir belge göstereceğim. 1960 müdahalesinin hemen sonrasında halka dağıtılıyor bu. Ne demek? Yani sıkı yönetim kumandanlığı tebliği. Diyor ki, “Ankara’daki bütün hükümet erkanı ve demokrat parti başkanları, yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. Beraberlerdir, şuna bakın Allah aşkına, 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar.
Ah sevgili kardeşlerim ah. Bu ülke hangi badirelerden geçti. Bu CHP bu ülkede ne menem işler çevirdi." diyerek belgeyi halka gösterdi.
Başbakan`ın açıklamalarından satır başları:
Konuşmamın hemen başında geçtiğimiz hafta Şırnak hudut karakolunda talihsiz kaza sonucu şehit olan Burdur Kayış köyünden Sezer Çelik`i rahmetle yad ediyorum. Anne babasına tüm Burdurlu kardeşlerime aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Sizlerle bugün belki de Cumhuriyet tarihimizin en önemli meydan mitinglerinden birini yapıyoruz. En hayati seçimlerinden bir tanesine gidiyoruz.
"ESKİ TÜRKİYE DEMEK, YENİDEN KRİZ DEMEKTİR"
Türkiye`nin istikametinin belirleneceği son derece kritik bir seçim giriyoruz. 30 Mart seçimlerinde sadece belediye başkanlarını, meclis üyelerini, muhtarları seçmeyeceğiz. 30 Mart seçimlerinde 77 milyon hep birlikte ülkemiz için milletimiz için Türkiyemiz için bir tercihte bulunacağız. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında seçim yapacağız. Eski Türkiye demek yeniden koalisyon dönemleri demektir. Eski Türkiye demek, yeniden kriz demektir. Eski Türkiye demek yolsuzluk demektir, yoksulluk demektir, yasaklara dönüş demektir.
"YA ESKİ TÜRKİYE`YE DÖNECEĞİZ YA DA.."
Adı paralel yapı olan virüs bizi bölmek için ortaya çıktı. Ama başaramayacaklar. Sizin kardeşliğiniz, sizin anlayışınız, sizin yeniden büyük Türkiye anlayışınız buna fırsat vermeyecek. Yeni Türkiye demek 2023 hedefleri demek. İşte 30 Mart`ta çok net bir biçimde bir tercihte bulunacağız. Ne diyeceğiz 30 Mart`ta ya eski Türkiye diyeceğiz, ya da yeni Türkiye! O yüzden durmak yok, durmaksızın biz yaptıklarımızı anlatacağız, onlar iftira! Onlar montajcı, yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış, ama onlarınki yatsıya kadar sürmedi. Geldi bir Sabah rüzgarı, söndü bunlar.
"SİZE TARİHİ BİR BELGE GÖSTERECEĞİM"
Şimdi bakın ben size burada tarihi bir belge göstereceğim. Bu belge çok çok önemli. CHP’nin genel müdürünün o sahte montaj belgelerine benzemez. Sizlerle birlikte bizi TV başında izleyen aziz milletimin dikkatlerine sunuyorum. Zira CHP’nin bu genel müdürünün geçmişi de böyleydi. Ve zaten onların yayın organlarında bunlar özellikle yayınlanmıştı.
Eskişehir Örfi İdari kumandanlığının tebliği bu. 27 Mayıs 1960 ihalesinden hemen sonra halka dağıtıldı. Ne demek? Yani sıkı yönetim kumandanlığı tebliği. Diyor ki, “Ankara’daki bütün hükümet erkanı ve demokrat parti başkanları, yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. Beraberlerdir, şuna bakın Allah aşkına, 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar.”
Düşünebiliyor musunuz 12 uçak dolusu altın, mücevherat!
Adnan Menderes ve sabık Reisi Cumhur Celal Bayar, askeri kumandanlık bakımından Tevkif edilmiştir. Bu havadisi basıp yayınlamalıdır. Vatanseverliğinize hitap ediyoruz. Bitmedi. Demokrat parti il ilçe ve bucak başkanlarının kaçmalarına mahal vermeden tevkif edilmelerini ve askeri kuvvetler gelinceye kadar salınmamalarını rica ederim. Bedii Kireçtepe.
Ah sevgili kardeşlerim ah. Bu ülke hangi badirelerden geçti. Bu CHP bu ülkede ne menem işler çevirdi.
"EY HOCA, EY HOCA!"
Şimdi de Okyanus ötesinden CHP`nin hocası genel müdürün eline montaj bir ses kaydı verdi. Önceki rezaletlerden ders almayan genel müdür. Şimdi de eline tutuşturulan bu montajla işi idare etmeye çalışıyor. Bu senaryoda ona hocası bu görevi verdi. Sen belge sallayacaksın dedi. Biz buradan montaj yapacağız sen gideceksin bizim montajlarımızı anlatacaksın dedi. Ey Hoca Ey Hoca eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya`da durma, senin vatanın Türkiye ise buyur vatanına gel. Siyaset de yapacaksan çık meydanlarda siyaset yap. Bu ülkeyi karıştırma, bu ülkenin huzurunu bozma. Ulusal güvenliğimizi tehdide yönelik bir çok provokatif eylemin içine girme. Şimdi bu hocayla CHP genel müdürü, el ele kol kola Türkiye’yi kaosa sürüklemenin gayretindeler.
"O ZAMAN BU TÜR ŞEYLERİ GÖRMEMİŞTİK"
Sen Türkçe olimpiyatlarında hep övüyordun diyorlar. Doğru övüyordum. Ama o zaman bu tür şeylerini görmemiştik. Biz hep samimi davrandık. İyi niyetli davrandık. Ülkemize saldırı olduğunda aynı tavrı gösterebilir miyiz? Tarihte çok örnekleri var. Şimdi kendileri o çizgiden saptılar ülkeyi bölmeye gayret ediyorlar. Şimdi bizler de yasalar çerçevesinde elimizden ne geliyorsa onlara gereğini yapacağız. Bu işin hiç sağa sola gidecek yanı yok. Bu mücadele artık bir istiklal mücadelesidir. Bir milli mücadeledir. Onun için diyorum ki 30 Mart için bir olacağız.
"SELAM DİYE BİR ÖRGÜT KURMUŞLAR"
Çok ciddi saldırı altındayız. bu saldırı sadece şahsıma yönelik değli. Benim aileme arkadaşlarıma yönelik değil sadece. Hükümete yönelik değildir. Bu saldırı altını çiziyorum Türkiye Cumhuriyetine istiklaline bağımsızlığına yapılıyor. Selam diye bir örgüt kurmuşlar. Gazetelerde gördünüz değil mi? Tamamen hukuksuz biçimde 3 yıldan fazla Türkiye genelinde binlerce kişinin kendileri dışında telefonunu dinlemişler. Birbiriyle ilgisi olmayan. İrtibatı ve alakası olmayan binlerce kişinin. Siyasetçi sanatçı işadamı c.başkanı başbakan genelkurmay aklınıza ne gelirse hepsini dinlemişler. Şantaj... Vakti saati geldiğinde yayına sokup tehdit etmek. Düşünebiliyor musunuz?
"BU ÜLKENİN ENERJİ BAKANINI DİNLEDİLER"
Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanı`nı selam örgütü üyesi diye telefonunu dinliyorlar. Bu enerji bakanı bir çok ülkenin bakanlarıyla gizli görüşmeler yapıyor. Bu ülkenin enerji bakanı ülkenin istikbalini ilgilendiren konularda gizli görüşmeler yapar. Bir ülkenin enerji bakanı değişik firmalarla enerji anlaşmalarını pazarlıklarını gizli şekilde görüşür. Selam Örgütü Üyesidir diye enerji bakanını dinliyor kayıtları depoluyor büyük ihtimalle bunları servis ediyorlar. Bu ülkenin milletvekilleri üst düzey bürokratları hatta CHP başta olmak üzere bizi de dinlediler diyorlar. Peki sizi dinlediler de biz internet yasasını getirince neden karşı çıktınız. Neden dikildiniz karşısına? Çünkü hesap başka.
"OFİSİMİN EN MAHREM YERİNE BÖCEK YERLEŞTİRİYORLAR"
Açık açık savcıya soruyorum. Sen hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptın. Polise soruyorum. Bu işi yapanları kastediyorum. O dinlemeleri ey Polis sen hangi ülke adına yaptın? Benim ülkemin en mahrem bilgileri başka ülkelerin adına çalışan casuslar tarafından dinleniyor ve servis ediliyor. Benim yanıma polis olarak gelen bizim yetiştirdiğimiz emniyet amiri komiseri benim ofisimin bakıyorsunuz en mahrem yerine böcek yerleştiriyor ve beni dinliyor.
"ADAM YARGIDA, POLİSTE YAPILANMIŞ"
Sen hükümetsin kontrol et diyorlar. Casusluk denilen bir olay var. Adam yargıda poliste yapılanmış. Bu devletin resmi polisi. Ona güvenmeyeceksin buna güvenmeyeceksin. Gerekli müdahale yapılınca bağırıp çağırıyorsun. Şimdi yakaladık tespit ettik yargı sürecini başlattık. Bir kaçtı öbürü gitti geldi. Bunların sayısı artacak. Klasörler oluşmaya başladı. Cumhuriyet başsavcısı artabilir dedi.
"ÇOK ÖNEMLİ, DEĞERLİ DOSTUMA DEMİŞ Kİ..."
3 Yıldan fazla bir süre Selam örgütü adı altında mavi Marmara şehitlerinin ailelerinin telefonları dinleniyor. Şu alçaklığa bakar mısınız? Şehitlerin ailelerini dinliyorlar... Niye dinlerler... Bunları dinlemenizi kim istedi? Ne adına dinlediniz. Neye hizmet etmek için dinlediniz. O paralel yapının mensubu olan tabandaki halis samimi çok insan var. Zekatını bunlara veriyor. Çocuk yetiştiriyorlar dinimizi öğretiyorlar diye inandılar bunlara. Ama onlar böyle çıkmadı. Geçenlerde büyük bir işadamı geldi. Çok önemli, değerli bir dostuma demiş ki ben bütün zekatımı bunlara veriyorum diyor. Şimdi diyor benim zekatımın yerine gitmediğine inanıyorum yeniden ödemem gerekir mi? Ufak tefek paralar değil. Şu hale bakın. Hizmet içindeki kardeşlerime sesleniyorum. Bu paralel yapı gerçekten çok büyük bir ihanetin içine girmiş. Türkiye için değil başka ülkeler için uluslar arası bazı istihbarat örgütleri ve odaklar için çalışmış. Ortada çok büyük bir ihanet ajanlık ve casusluk faaliyeti var. Tabandaki kardeşlerimin bu ihaneti artık görmelerini rica ediyorum. Ülkeleri adına milletleri adına çocuklarımızın istiklali ve istikbali adına bu ihaneti sorgulamalarını rica ediyourm.
"ÖZELLİKLE MHP SUSAMAZ"
EY MHP`ye gönül vermşi kardeşlerim. Türkiye`ye yapılan bu apaçık saldırının karşısında artık Milliyetçi olduğunu kabul ettiğim kardeşlerime sesleniyorum. Siz de tavrınızı ortaya koymalısınız. MHP bu kirli komplonun aracı olmamalıdır. MHP Türkiye`nin istiklaline yönelik bu alçak girişimde paydaş olmamalıdır. Hiçbir siyasi parti susamaz özellikle MHP susamaz ihanete sessiz kalamaz.
DENİZ BAYKAL`A YANIT
CHP`nin şu andaki genel müdürü bir kaset ürünü genel müdürdür. Eski genel başkan bir kasetle gönderildi. Geçen gün çıkmış bana çağrı yapıyor. Çıksın açıklasın diyor. Ben neyi açıklayım ya. Anayasa tartışmaları olurken bu sosyal medyaya düştüğü anda Ulaştırma Bakanıma hemen talimat verip durduran ben oldum. Daha sana ne anlatayım. Sen bununla gittin ya. CHP`nin başından seni böyle indirdiler ya. Seni ziyarete gelen bu adam seni döndüğünde gazeteciler kendisine sorduğunda aday olmuyorum demesine rağmen 24 saat sonra genel başkan oldu. İşte bu kasetle oldu. Şantajla sonuç aldığını gören CHP genel müdürü şimdi de Türkiye`nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor. CHP`mnin içinden sağduyulu sesler yükselmeye başladı. Kaset siyasetinin ne kadar aşağılık olduğunu seslendirmeye başladılar.
"HERKES OMUZ OMUZA VERSİN"
CHP`li kardeşlerim oynanan oyunu görsün. CHP`nin neye hizmet ettiğini görsünler. Sizin hükümetiniz olarak bizler en başta sizler bu saldırıya darbe girişimine bu alçakça taarruza karşı tek yürek olacağız. AK Partili CHPli MHPli BDPli tüm partilerden kardeşlerimin ülkemizde ne kadar etnik unsur varsa... Biz birbirimizi niçin seviyoruz. Yaratılanı yaradandan ötürü seviyoruz. 77 milyon benim canımdır ciğerimdir yaa. Hepsini seviyorum. Bu yeni istiklal mücadelesine herkesin omuz vermesini istiyorum.
"HAYASIZCA SALDIRIYA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER EDECEĞİZ"
Ey sokağa çıkan gençler... Bu paralel yapının tuzağına düşmeyin okyanus ötesinin oyuncağı olmayın. Hain oyunda figüran olmayın. Biz bu saldırıyı allahın izni sizin desteğinizle def edeceğiz. Bu hayasızca saldırıya göğsümüzü siper edeceğiz. Sosyal medya bir haber yapmış. Ben yoğun bakımdaymışım. Duymadınız mı? İşte yoğun bakımda buraya geldim. Dün MGK`dan çıktım hemen bir yoğun bakıma soktular beni çıktım geldim. Buradan da Uşak`a gidiyorum. Uşak`ta da vatandaşlarım bekliyor. Artık nelerden medet umuyorlar. Ya montaj ya iftira ya öldürecekler kaldıracaklar kendilerine göre. Allah`ın verdiği canı kimse Allah`tan başka alamaz.
Hukuk içinde yargı yoluyla ihanetin hesabını birlikte soracağız. 30 Mart`ta çok önemli bir tercih yapacaksınız. 30 Mart`ta eski Türkiye kaos gerilim yoksulluk değil yeni Türkiye büyük Türkiye geleceği aydınlık Türkiye bir kez daha kazanacak.
12 yılda yaklaşık 3 buçuk katrilyon yatırımla Burdur`u marka şehir yaptık.