Turan Metin


Üniversitede Neler Oluyor II


 

Daha önce yayınladığımız üniversite de neler oluyor başlıklı yazımız çok ama çok ses getirdi. Okurlarımız bilmeli ki bu daha ilkiydi. Bizim yazdıklarımız buzdağının görünen yüzü. Ya görünmeyen yüzü?

Onu da kamu yararı gözeterek kaleme alacağım. Zira bu şehrin en önemli göz bebeğinin heder edilmesine müsaade etmemeli.

Üniversite deyim yerinde ise fokur fokur kaynıyor.

Yağmuru müjdeleyen bir muştu misali her şey.

Kampüsteki ağaç kesimi herkesin gündeminde ve herkes rahatsız.Bunu önceki makalemizde dile getirdim ve yine yazmak zaruret haline geldi.Gelen bilgilerde ağaçların çokluğu ve kamyon başına 1000 TL. alındığı bilgileri geldi.Hayretler içinde kaldım.Bu bilgiler umarız doğru değildir.

Sayın rektör eski yönetimi olur olmaz yarde eleştiriyorsunuz. İl Özel İdaresinde Meclis toplantısında, Sanayi Odasında,yaptığınız gezi ve toplantılarında sürekli eski yönetimi karalıyorsunuz.Enkaz devraldık diyorsunuz.

Yoksa zaten başarısız olacağım bari bahane bulayım havasında mısınız? Sayın rektör eski yönetim geride kaldı siz bu güne odaklanın.Biraz projelerden bahsedin ve biz ona odaklanalım.

Halaskarane Alper bir Mücahidin kapı ve yıldız terennüm etmesi her yerde dönüp dururken, Sümbülzade Vehbi gibi bir hoş sedayı şu alemi kubbede duymaya hasret kaldık azizim.

HALASKARANE zinhar pürü pak bir hayal ve hayat için hoplayıverdi Üniversiteye? Cengu cenk edip şehid olmayı murad eder şiirlerinde lakin, semiz sofralarda derya hayli görmekten geri durmaz zannımca?

Mesela Vakfın ve Hastanenin borçlarını sanki çok abartıyorsunuz. Türkiye de Üniversite hastaneleri içinde borcu olmayan var mı? Hepsi borçlu.Hacettepe Üniversitesi hastanesi,Cerrah Paşa, Çapa başta olmak üzere, hemen hemen üniversitelerin hepsi aynı hatta daha kötü bir durumda.

Farz edelim eski yönetim usulsüzlükler yaptı.Neden ilgili mercilere vermek yerine olur olmaz her yerde dile getiriyorsunuz.Ama işinize gelince de eski yönetim icraatlarına sahip çıkıyorsunuz.Geçen seneki Vakfın İlköğretim Okulunun başarısı ile övünüp, bilboordlarda arzı endam ediyorsunuz.

Sözde TIPTAN sorumlu olan BİYOLOG REKTÖR YARDIMCINIZ, kendi gibi biyolog olan oğlunu ANATOMİYE aldırmış doğru mu?

Helal olsun size verdiğiniz sözleri böyle mi tutuyorsunuz.Hani hakkaniyet hani adalet. Babadan oğla geçen hocalık..

Oğlunun nişanlısını da TIP KÖKENLİ olmamasına rağmen kendi bölümüne aldırdığı dedi koduları her yerde havada uçuşuyor. Baba bölüm başkanı oğlu gelini aynı bölümde? var mı başka akrabası.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ millete yük olmayan kendi nefsinize çalışmayın derken, bu sözü dikkate almayan bir anlayış mı var? Çıkın ve bu iddialar karşısında doğru veya yanlış diyin.Sayın Rektör yönetiminizden çatlak sesler geliyor. Dekanlarınız huzursuz.

Edebiyat fakültesi dekanınız birkaç ay sonra görev istememiş diye duyduk doğru mu?Nedeen acaba? Eğitim Fakültesinde hocaların bir çoğu isyanlarda.

İlahiyat kökenli dekanınızın Eğitim Fakültesinde huzur ve çalışma şevki bırakmadığı konuşuluyor?

DİŞİN DEKANI kim? Kağıt üzerinde görünen isim mi yoksa her şeyi bilen taa yukarılarda kuvvetli bağlantıları olduğunu iddia eden ve her yerde benim çok güçlü bağlantılarım var diyen danışmanınız yardımcı doçent mi?Diş Fakültesi kaynıyor?Dekan bir profesör gibi görünüyor.

 

Oysa ki asıl kararlar alan yukarlarda çook ama çook etkili tanıdıkları olduğunu iddia ettiği söylenen yardımcı doçent mi?Ayak ile baş karışmış azizim karışmış.

Birde dilden dile dolaşan bir iddia var ki ben inanmadım. Neymiş efendim FETÖ´den dolayı açığa alınan  bir ÖSYM başkanı vardı ya, onunla arası çok iyi olan tepeden Cumhuriyet Üniversitesi ÖSYM temsilciliğine İlahiyatçı rektör yardımcınız varmış. Bunlar iddia ve biz zinhar azizim zinhar doğru olduğuna inanmıyoruz. Nasıl YAĞMUR´u bekleyen MUŞTU´lar için çalmadık kapı el etek öpmedik adam bırakılmadığı iddia edilse de biz zinhar inanmıyoruz.

Hatta bir cümle hin oğlu hinler dermiş ki neymiş efendim 28 Şubatta korkan birkaç kişinin, korkudan YAĞMUR ve MUŞTU libasını büründükleri varmış?

Hastane ise yine tuhaf. Anestezinin özerk olduğu ve kimsenin buraya dokunmadığı konuşulup duruyor. Hocalardan bazılarının Ankara´da hastanesi olduğu oradan fırsat buldukça Üniversiteye geldiği ve Sivas´ta da birkaç gün kalıp hemen geri döndükleri cümle alemin dilinde?

Tıp Fakültesi öğrencilerinin kullandıkları yemekhane ve kütüphane neden kaldırıldı. Sürekli hastanede kalmak zorunda olan öğrenciler ne yapacaklar?Zaten kısıtlı olan zamanda nereye gidecekler?

Soralım Rektöre organ nakli merkezi ne durumda?Oysa ki organ nakli merkezi Sivas için çok önemli.

Sayın rektör kadroların dağılımı herkesin dilinde.Kadrolar dağıtılırken  ayrım yapıldığı herkesin dilinde.İşi bilen değil Rektöre yakın olanların iş başına getirilmesi görülmekte.

Bazı fakültelerde ve birimlerde FETÖ´den atılanların odalarında hala isimlerin durduğu ve odalarını kullanmaya devam ettikleri iddia ediliyor. Bunu da bazı yöneticilerin göz yumduğu ve onlardan çekindikleri kendi isimlerini söyleyecekleri diye korktukları üniversite personeli arasında sürekli konuşuluyor.

REKTÖR göreve başladığında yaptığı basın toplantısında hastanenin borcunun 70 milyon civarında olduğu lakin siz 85 diye açıkladınız. Son basın toplantısında ise 95 milyon olduğunu söyledi.Kendi döneminizde 25 milyon artmış mıdır? Oysa siz borcu azalttığınızı iddia ediyorsunuz.Kamuoyunu yanlış bilgilendiriyorsunuz.10 milyon azalttık dediniz oysa 15 milyon daha artırdınız hesap ortada.

Birkaç kelam da ?Ali Kıran Baş Kesene? söylemek icap eder.Azizim kibarım, canı cananım senin ?cemaziyel evvel?inde ne olup bittiği hususu ?soruşturmalık? günlerinde neler olup bittiği de malumumuz?Sen zıpla bakalım çekirge gibi? Devran ola gün olan, karınca kapısında ?aman? dilemeyesin?

Hasılı kelam ÜNİversite ile ilgili yazılarımız devam edecek sevgili okurlar?

YAĞMUR yağdığı sürece size MUŞTUlarımız olacak.YAĞMURlarda ve MUŞTUlarda gezinen her devrin adamlarını zaman zaman dile getireceğiz.

Sadece üniversite değil şehre dair her şeyi yazacağız?

Kalem ehli yazı ile ahengi bir tutar.Mücahidi de yazar, mütehiti de yazar. Din bezirganlarının ipliğinin çeşidini de yazar?

Hele de hele 28 Şubatın karanlık dönemlerinde, gri bulutlara karışan ve toprakla hemhal olan solucanları da yazacağız. Koca şehir azizim yaz yaz bitmez?

GELECEK YAZILARIMIZI da ihmal etmeden bekleyin kardeşlerim?

Kadir şen
29.05.2017 19:06:14
Neler olmuyor muşki sayenizde okuyoruz.Maşallah yani

Muzi
3.06.2017 10:27:09
Dişin çömezi gezi olaylarında Ak Parti ve şimdiki Cumhurbaşkanımız aleyhinde atıp tuttuğu günlerini unutup da yukarıda tanıdıklarım var mı diyormuş??? Bunu da yiyenler mi var? Hafik ilçe başkanından başka kimseyi tanımaz. Ak Parti hakkında söyledikleri başkanınında başını yer aklını başına alsın

YAZARLAR