Mehmet BAŞKAN


Tarihi Mesaj


Sayın Cumhurbaşkanı, iki buçuk yıl aradan sonra AK parti il kongresi ve çeşitli açılışlar için 9 Aralık 2017´tarihinde ilimizi ziyaret etti. Bu ziyarette akılda kalanlar nedir, derseniz? Sayın Cumhurbaşkanı´nın birkaç konu hakkında ki söylemleri, ziyaret gününün Sivasspor´un maç gününe denk gelmesi sonucu, emniyet güçlerinin kentte yarattığı ?güvenlik kaosu? ve her şeyden önemlisi, bence üstü örtülü olarak verilen tarihi mesajdır.

Sayın Cumhurbaşkanı, konuşmasında hızlı tren projesinin gecikmesine değinerek, ?buna sebep olanlardan hesap soracağım? söylemi, akılda kalan ilk konudur. Bu sorun, bir ceza davası konusu olsa, davada ki roller bence şu şekilde sıralanabilir. Şüpheliler, Sami Aydın (Belediye Başkanı), H. Osman Yıldırım (TSO başkanı). Tanıklar, Ulaştırma bakanları ve milletvekilleri. Mağdur, Sivas halkı. Tabii bu düşünce işin fantezi tarafı. Elbette ki, konu tamamen siyasi ve idaridir. Verilen sözler zamanında yerine getirilmemiştir. Bu sözü veren Sayın Cumhurbaşkanıdır ve elbette gereğini yapmak da ona düşer. O da gereğini yapacağını yüksek sesle ifade etmiştir.

Dikkatimi çeken bir başka resim ise protokolde hemen ikinci sırada kendisine koltuk verilen, eski belediye başkanı ve Büyük Birlik partisi genel başkan yardımcısı, Sayın Doğan Ürgüp idi. Bu zat-ı muhteremin belediye başkanlığı döneminde ki ? Pensilvanya? ziyaretlerinin ve o cenahta ki ilişkilerinin, demek ki hiç bir anlamı yokmuş. Bu zat´ın, oraya oturtulmasının sebebi ne ola ki?

Sayın Cumhurbaşkanı´nın ziyaretinde, dikkat çeken bir diğer konu, Üniversite de düzenlenen ve Sayın Cumhurbaşkanının da teşrif edeceği, dillendirilen ?Kösedağ Savaşı Sempozyumuna? iştirak etmemesi ve ?kaybedilmiş savaşın sempozyumu mu olur? ? dediğinin, iddia edilmesidir. Eğer öyle ise, göreve geldiğinden beri, çok sayıda anlamsız işle uğraştığı iddia edilen Sayın Rektöre, Sayın Cumhurbaşkanı, muhteşem bir ders vermiş demektir.

Sayın Cumhurbaşkanının Belediyeyi ziyaret etmemesi ise kendi başına çok anlamlıdır. Yol yapmak, suyu ?kanalı akıtmak, imarı adaletli dağıtmak (?), çöpü toplamak, park-bahçe yapmak, tünel, köprü yapmak, seçimle gelen bir belediye başkanının, zaten asli görevidir. Bunlardan daha önemli olan ise, yaşantısıyla, samimiyetiyle, alçak gönüllülüğü ile gerektiğinde bir hırka bir gömlekle bu millete hizmet etmek ve gönülleri fethetmektir. Bu tür makamlara gelenlerin, ailesine bırakacağı tek miras, maldan, paradan ziyade bu görevin onurudur, diye düşünüyorum?

Sayın Cumhurbaşkanının halka hitabı, malum yeni stadyum yakınında gerçekleşti. Stadyuma çıkabilecek bütün yollar kesildi. Alakasız caddelerde bile, adım başı polis konuşlandırılarak, abartılı bir güvenlik pozisyonu oluşturuldu. Hadi bu önlemler uzmanlık işi deyip, saygı duyalım. Ancak, miting saatinden sonra, Sivassporun maçını izlemek için araç ile Sivas´ın bir ucundan diğer ucunda ki stadyuma doğru yola çıktık. Araba ile hangi caddeye girsek polis tarafından önümüz çevrildi, tam yaklaştık derken, geri döndürüldük. Polise, ?iyide, bize bir yol gösterin stadyuma nasıl ulaşacağız?? dediğimiz de, cevap ? ben bilmem buradan geçemezsiniz?. Bir değil, iki değil, çevre yolu dahil gidip dönmediğimiz yol kalmadı. Tam bir güvenlik ve trafik kaosu. Yani anlayacağınız, ağzımızdan burnumuzdan geldikten sonra söylene, söylene! Döndük, evimize. Organizasyona bak organizasyona, ey güvenlik güçleri maç olacağını biliyorsunuz, vatandaşın trafik sirkülasyonunu düşünerek, neden planlama yapmazsınız, trafiği ve insanları yönlendirmezsiniz. Cumhurbaşkanı diyor ki, asıl olan millet, peki size gelince asıl olan ne? Bu gibi durumlarda, kendimi demokratik ve özgür bir ülkenin vatandaşı değil de, koyun sürüsünün içinde ki bir koyunmuş gibi hissediyorum. Bana bu hissiyatı yaşatan görevliler ve yetkililer, unutmayın sizde aynı geminin içinde ki vatandaşlarsınız.

Gelelim bu ziyarette ki, en önemli ve bence tarihi mesaja.

Sayın Cumhurbaşkanının, bu ziyaretinde ki, bence en önemli mesaj, ?SİVAS´I , TÜRKİYE´NİN EKONOMİSİ EN BÜYÜK ŞEHRİ YAPACAĞIZ? sözüdür. Bu iddialı cümle ve örtülü mesaj, Sayın Cumhurbaşkanının ağzından, öylesine çıkabilecek bir söz olamaz. Neden örtülüdür, bilmem ama cümlenin kendisi normal konuşma akışında olabilecek bir cümle değil gibi. Bu iddialı söz nasıl gerçekleşebilir sorusunun, bence tek bir cevabı vardır. O da, ?YERLİ OTOMOBİL FABRİKASININ SİVAS´A KURULACAĞIDIR.? Dikkatlice dinleyip, yorumlayınca en azında öyle olmasını umut edebileceğim kuvvetli bir mesajdır, diye düşünüyorum. ?Ülkenin, en büyük ekonomisine sahip şehri olmak.? Başka nasıl olabilir ki?

Mehmet BAŞKAN

YAZARLAR