Sivas yönetenler dediğimizde siyasiler bürokratlar STK lar meslek odalarına ulaşırız.Sendikalar dernekler bugünkü yazımda sadece Sivas yöneten ve Sivas´ı seyreden ilimizdeki siyasiler yazacağım.
Bu siyasilerden ilimizde Ankara´da temsil edenleri değil Sivas´ta siyaset yapanları ama daha sonraki yazılarımda onları da bürokratları da ve de en önemlisi çalışmayan STK ları başlarında bulunanları ve Allah gecinden versin öldüklerinde, tabutlarını Başkan oldukları STK lara gelmesini bekleyenler yazacağım.
Canımlı cicimli gözlerinden öperimli konuşanları da unutmayacağım. Gelelim Sivas siyasetinin aktörlerini iktidarı ve muhalefeti ile ilk önce Saadet Partisi ne yapıyor ilimize? Öncelikle size de sorayım bu Parti´nin il başkanı kim ilçe başkanı var mı Sivaslı hala bu Parti´nin il başkanı olarak eski il başkanları Dursun Coşar´ı biliyor. Çünkü Coşar şehre dair konuşur yeri geldi mi eleştirir. Peki mevcut il başkanı ve ekibi ne yapıyor? Sivas teşkilat için büyük bir şans olan Genel Başkanları Sivaslı olan Temel Karamollaoğlu var. Geçmişin Sivas Belediye Başkanı Sivas´ın eski milletvekili Sivas´ın sorularını bilen şehirde yaşayanlarla insan ilişkileri ve dostlukları olan bir siyasetçi. Faydalanmaları gerekmez mi ondan? Ama Partilerin de ses seda yok. Herhalde Erbakan hocayı anma konuşmaları yapılıyor şehre dair bir düşünce yok!..
Sanki bu şehirde siyaset yapmıyorlar ben duymadım. Sizler duydunuz mu? Sivas´ın herhangi bir meselesinde müdahil olduklarını bilen var mı? Temel Bey acil olarak Sivas Parti Örgütüne müdahale etmeli. Gerekirse yeni bir yapılanmaya gitmeli. Yeni bir heyecanı ortaya koymalı. Zira Genel Başkanın ili daha aktif olmalı bence. Sıra geldi Büyük Birlik Partisi´nin analiz etmeye. Beyler hepiniz bilirsiniz belki gençler o döneme yetişemedi ama ben onlara anlatayım Yani 1990´lı yıllarda Büyük Birlik Partisi, Sivas Refah Partisi ile çekişen yarışan belediye seçimlerinde kafa kafaya seçim götüren rahmetli Muhsin Bey´e şehirde olan sevgiyi anlatamam.
Ağırlığı olan seçmenin gözünde bir umut ve gurur vede Sivaslı idi. Hatta Muhsin Bey´in rahmetli olunca Büyük Birlik Partili olmayan binlerce Sivaslı günlerce yas tuttu. Hatta evlerde hanımlar bile sanki abileri kardeşleri babaları ölmüş gibi evlere hüzün çöktü. Birçok yerde vatandaş sandıklarda topluca açık oy kullandı ve seçilme şansı olmayan Doğan Ürgüp belediye başkanı seçildi. Tabii bunda AK Parti´nin o dönemki insani yaklaşımları sehirdeki duygusal hava da etken oldu Muhsin Bey in kaza haberi alındığı arandığı helikopter kazasının sonrasında dogru dürüst Seçim Çalışması yapmadı. Ama ben tarihe not düşeyim diye yazıyorum unutulmasın .
Neyse biz konumuza dönelim. Bu geçmişini anlattığım Sivas´ ın Partisi aslında rahmetli Muhsin beyin sağlığında Sivas´ta da yapılan yanlış politikalarla yanlış seçilmiş iyi örgüt yapılanmaları ile günümüze kadar kan kaybetmeye devam etti. Kendileri kabul etmese de Sivas´ta biz varız diyebilecekleri ciddi bir oyları kalmadı.
Bunda eski belediye başkanı Doğan Ürgüp´ün de payı vardır.Başkanlık sonrası her seçimi bizzat iştirak etti. Şimdi Sayın ÜRGÜP´e niye devamlı aday olmak zorunda mı idin diye sormak istiyorum. Her secimde aday olmasaydiniz da bir guç olarak kalsaydınız.Bir diğer sorum de Belediye Başkanı olduğunda Sami Bey´in dönemini kurcaladın mı? Yok Özbersan hesaplarını acele ile Genel Kurulda aklamadın mı? Sami Bey´in siz görev yaptığınız dönemi incelemesi yakışık almazdı. Neyse ben Büyük Birlik Partisi ile merak ettiklerim anlamakta zorlandığım hususları sorayım;
1-Sivas İl Başkanı Genel merkezin referandumda Evet kararına uymayacağını Hayır vereceğiz demesine kadar Başkanı Sivaslı tanımazdı ya da çok dar kesim tanırdı bu açıklama sonrası Ürgüp´ün zor durumda kaldığını zannettim ama yanılmışım Çünkü il başkanının Başkan olmasın da etkin olduğunu duyuyordum ama bu Hayır açıklaması sonrasında genel başkanları Destici ve yardımcısı Ürgüp´ten bir karşı tepki gelmedi, yada görevden alma gibi bir durum söz konusu olmadı.İyi ki de olmadı Ama benim gibi birçok kişi neler oluyor dedi çünkü Ürgüp bu işin neresinde dedi. Bir diğer husus da benim de inanmadığım ama şehirde konuşulan Büyük Birlik Partisi genel merkezi ile AK Parti´nin Önümüzdeki seçimlerde Sivas´tan Ürgüp´ün Eskişehir´den Destici´nin ve Yaşar Topçu´nun da Ak Partisi den Milletvekili olacakları Ben de bunu söyleyenlere inşallah olur Doğan Ürgüp şehri biliyor ben şehir adına sevinirim buna.Ankara´da Sivaslıyı temsilde fayda sağlar.Bir de Büyük Birlik Partisinin Sivas´taki durumunu inceleyecek olursak çok kötü.
Sivas´ın herhangi bir güncel meselelerinde müdahil olmuyor. Fikrini kamuoyunda paylaşmıyor ne eski stad ın yerine yapılsın denilen Kent parkın nede 7000 kişilik yapılacak cami için, ne de belediyenin eşit adil şeffaf olmayan imar uygulamalarında ses çıkarmıyorlar Halbu ki belediye meclisinde üyeleri var bu üyeler ne yapıyor niye Nedim Kangal başta olmak üzere meclis üyeleri kamu yararına ne yapıyorlar?
Aytekin KULMAÇ´ın basını görünce bağırması haricinde ne var. Belki de Eski Madımak (Bilim Merkezi) gibi yerlere tanıdıklarını mı yerleştiriyordur bilemiyorum?...
Bizler şu imar uygulamalarına karşı çıktık ama gücümüz yetmedi diye Sivaslı´yı uyarmaları gerekmez mi? Ama nerde?
Ama maalesef imarı iyi bilen meclis üyesi de, eski başkan yardımcısı da ve diğer meclis üyeleri de etkisiz kalıyorlar.Korkarım ki bir daha ki seçimlerde hiçbiri meclise girecek oyu bulamayacaklar.
Sonuçta Büyük Birlik Partisi´nin silkinmesi şehirde biz de varız demesi şehir için elzemdir.
Gelelim MHP´ye? Neyi anlatalım o kadar çapraşık konu var ki?
MHP´nin teşkilatlarının il başkanları sık sık görevden alındıklarını mı Sivas´ta Parti içi bölünmeler mi, parti sorunları mı neyi anlatalım?
MHP de sular durulur onlar da Sivas´tan müdahil olmaya başlarlar ve bende deatylıca yazarım bunları.
MHP´de çok kapasiteli arkadaşlar var. Bunlar şehre fayda sağlayacak donanımdalar ama şu ikilik ve düzensizlik önce atlatılmalı.
Sivas´ta halkı en çok hayal kırıklığına uğratan parti ise bence CHP.
Sivaslı bu partiyi bizi Büyük Millet Meclisi´nde temsil etsin diye oy verdik diyor ama ortada bir şey yok.
Ya İl Başkanı tam komedi.Parti´nin il başkanı ne iş yapar müteahhitlik mi İl Başkanlığı mı?
Allah aşkına İl Başkanı Ulaş Karasu´nun bir kere belediyeye Belediye Başkanı Sami Aydın´ın İcraatlarını eleştirdiğini gördünüz mü?
Sivas kamuoyu Ulaş KARASU´nun müteahitlik işinin belediyeden geçtiğini söylüyor ve KARASU´nun bu sebepten eleştirmediğini cümle alem ilan ediyor. Bunlar doğru mu? Eğer bunlar doğru ise vay ki vay!
CHP Sivas´ta ne yapar? Sivas´ın onca tartışılan konuların da eski Stadı´nın Kentpark olmasın da eski Kapalı Spor Salonu satışına hızlı tren istasyonunun şehir merkezinde değil de üniversiteye gitmesi,7000 kişilik Camii inşaatına tarihi Numune Hastanesi´nin yıkılma söylentilerine ve benzeri onlarca konuda hiç mi fikirleri yok?
Ya da korkuyorlar mı işimize gücümüze kaybederiz diye şunu biliyorum İl Başkanı kendi gücüyle geldi milletvekilinin rağmen veda tahmin ediyorum aralarında bir uyum istişare yok. Ben her ikisinin de oturup Sivaslı konuştuklarını bile zannetmiyorum.
Tüm Sivas´ın Kaderin elinde tutan AK Parti il ve ilçe yönetimleri de tartışalım. Sivas için neler yapıyorlar neleri yapmıyorlar.
İsterseniz İl Başkanı Ziya Şahin ele alalım. Şahin´in toplumla teması birebir teması çok az olmasına rağmen toplum tarafından var mı yok mu ilgilenilmiyor.
Gerçi Sivaslı alıştı. Hilmi BİLGİN ve Ahmet KUZU gerisinde kalmayı kendine şiar edinmiş pasif bir İl Başkanı olmayı kendi bile özümsedi bence.
Şimdi bir de AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Kuzu ne yapıyor ona bakalım önce
Nasıl ilçe başkan oldu bir hatırlayalım.Hepinizin bildiği siyasete Abdullatif Şener´in kurduğu Parti de İl Başkanı ile başlıyor. Başkanlığı ile başladı AK Parti aleyhine yaptığı eylemler ve söylemler hala konuşulur.
Hele Sayın Cumhurbaşkanı nı nasıl protesto ettiğine cümle alem şahit. Sonra da hangi güç onu o partide tuttu o da muamma.
Şu an ilçe başkanı ama HİLMİ abisi ve SAMİ abisini destekleriyle İl Başkanı olma yolundfa ilerliyor.
Bu ilerleyişi Ziya ŞAHİN´in ne engelleyecek hayali ne de dirayeti var?KUZU´nun siyasi hayalim yok dediğine de bakmayın BİLGİN ve AYDIN ile yol almak zorunda. Zaten çok önceleri az kalsın Ziya Şahin´i indiriyorlardı da direkten döndü.
Ziya ŞAHİN kendisine sahip çıkan, kurulan tezgahı bozan İl Başkanı olmasını sağlayan ama Hilmi BİLGİN ve Sami AYDIN tarafından bastırılarak görevden aldırılan ve de Sayın Bakanının arkasında durmadığı sahiplenmediği Halim GÜNDOĞDU´ya Ziya ŞAHİN bile ahdevefa göstermedi.
Hilmi Bilgin ve Sami Aydın´ın Yönlendirmeleri ile de çok fazla şahıslar hakkında yanlış yaptığı yanlış işlere girdi de söyleniyor.
Talep edilen Makamı bir duruş sergileyerek Sivas için istekte bulundurmalı diye düşünüyorum ve önümüzdeki süreçte AK Parti´de yapılacak il ve ilçe kongrelerinde şehre yüzü dönük şehrin içerisinde olan insanlarla yönetim Kurulu´nun teşekkür etmesi gerektiğini düşünüyorum
Tabii bunların hepsini geriden Sayın Bakanın denetlenmesi takip etmesi müdahil olması lazım.Yoksa Gençlik Kolları Başkanı seçilecek 20- 25 tane genci Ankaya götür yok Kadın Kolları Başkanı seçilecek 15-20 bayana al Ankara´ya götür.
İl İlçe Gençlik Kolları Kadın Kolları seçimlerinin en doğru bir şekilde en faydalı insan üzerinde uzlaşarak yapılmasında fayda var diye düşünüyorum.
Bugüne kadar Sayın Bakan bu işlerin içine çok fazla girmiyorum ya gayret gösterdi ama bence bunun en çok sıkıntısını şu anda Sayın Bakan çekiyor diye düşünüyorum.
Çünkü ne vatandaşa varsa yapılan hizmet anlaşılabiliyor ne de Sivas´a Merkezi hükümette talep edilmesi gereken yatırımlar istenilen seviyede değil.Vatandaşın ve şehrin sorunlarının Ankara´ya gitmeden burada çözümü noktasında bir iradenin neden ortaya konulamadığını da merak ediyorum.
Sorunların Ankara ya gitmesini engelleyen, sorunu burada çözebilecek güçte Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri istiyoruz vede bu artık elzemdir.
Şehri bizim şehrimiz, bu şehrin ilerlemesi noktasında analizlerimiz, değerlendirmelerimiz devam edecek. Daha bir güzel Sivas için, yerinde yönetim ve yerinde kararlar için, herkes gücü oranında elini taşın altına koymak mecburiyetindedir.
Yetki sahipleri de bilmeliler ki, hiçbir yetki sonsuz bir güç değildir..
İstişari akla ve akil düşünceye önem verilmediği müddetçe, var olan kısır döngüleri aşmamız da maalesef ki mümkün değildir.
