Fetö, gitti gidiyor derken, Fetönün eski kankası Nurettin Veren diyor ki, " örgütün elebaşlarından daha yüzde yirmisi yakalandı, gerisi uyuyan hücreler olarak sinmiş durumda bekliyorlar, onun için teyakkuza devam, gevşemeyin, gevşetmeyin " diyor. Çeşitli sansasyonel suikastler olabileceğine ve Denizli Başsavcısı´nın şaibeli bir kazaya kurban gitmesine de ayrıca dikkat çekiyor.
Bu durum, biz sade vatandaşları daha da tedirgin etmekte ve her zaman olduğu gibi yine güçlüler kazanacak, zayıflar sürünecek mi? sorusunu da akla getirmektedir. Yoksa hep, Kadir Topbaş´ın damadın da olduğu gibi mi olacak? diye şüpheye de sürüklemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı, Rusya dönüşü uçakta iken, gazetecilerin sorusu üzerine, 21 Mayıs´ta Akparti kongresinden sonra partinin başına geçeceğini, teşkilatlarda ve belediyelerde yeni kan değişikliklerine gidilebileceğini, çalışmayan veya halka kendisini sevdiremeyen, il başkanları ve belediye başkanlarının değiştirebileceğini söyledi. Ben bu siyasi söylemi, bulaşıkları temizlemenin bir başka biçimi gibi algıladığımı ifade etmek isterim.
Bu söylem hakkında, kahvede, çay ocağında hemen her yerde, çeşitli yorumlar yapılarak, Sivas özeline uyarlanmış iddialar, ifade edilmeye başlanmış bile.
Konuşulanlara ve iddialara bakılırsa, bu cümlelerden herkes payına düşeni almış görünüyor. Özellikle belediye başkanının potada olduğu, Emmi oğlunun ve hatta taze dünürün dayanamayarak şimdiden başkanlık için paçaları sıvadığı, olası bir belediye başkanlık seçiminde, belediye meclisinde bulunan bu iki muhteremin özellikle harekete geçtikleri iddia edilmekte ve konuşulmaktadır.
Başkan, niye potada? diye, sorulduğunda, başkanın yurt dışında okuyan çocuğu olduğu, onu ziyaret etmek isteyen eşi hanımefendiye, yurt dışına çıkış izni verilmediği iddia edilerek, bu durumdan dolayı başkanın da potada olduğu yorumlanmaktadır.Ama ben zinhar inanmıyorum bu iddialara.
Sadece bu mesele değil tabii ki, Başkanın ve yeğenlerinin son birbuçuk yılda, bazı şirketlere ortak olmaları, ciddi manada iş makinası ve arazi yatırımları yapmaları, artık fazlasıyla dikkat çekici boyutlara ulaşmış görünüyor. Mutlaka bunların izah edilebilir gerekçeleri de vardır. Ailenin gençleri, daha düne kadar nemolara biner iken, bir yıl sonra BMWx6´ lardan inmez olmaları ayrıca da dikkat çekmektedir.
Başkan bir siyasetçidir, halkın oyları ile bu makam ona emanet edilmiştir, dolayısıyla milletin bunları sorması, onun da bu soruları cevaplaması, işin doğasıdır.
Ancak, Sivas´ta ki bir çok işte olduğu gibi, bu işte de ayrıca bir gariplik var.
Milleti aydınlatma görevi bulunan yerel medyanın, belediye başkanı mevzu olduğunda hiç topa girmemesi, size de ilginç gelmiyor mu? (Sivas postası hariç).
Usta sıfatlı gazeteciler, yerel tv kanalları, muhalif siyasiler, parti il başkanları dahil sesi çıkabilecek kimselerden, hiç kimsenin bu konularda sesinin çıkmaması, ama perde arkasında fısıldaşmaları garip değil mi?
21 Mayıs´ta, Sayın Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olması, aslında çok daha derin ve önemli gelişmeleri de getirebilir. Özellikle Fetö ile gerçek mücadele anlamında büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum.
Bekleyelim görelim, zaten aksi sükut´u hayal olur ki, Allah göstermesin diyelim.
Mehmet BAŞKAN
