Mehmet BAŞKAN


Önce Sat- Sonra Yap


ÖNCE SAT-SONRA YAP (İNŞALLAH?)

Piyasada konut yapıp satanmüteahhitlere YAP-SATÇI denirdi.

Artık iş tersine döndü,  yeni nesil müteahhitlerSAT-YAPÇIoldu. Önce sat, sonra yap. ( inşallah?)

 Eski Model YAP-SATÇImüteahhitler kaç daire yapacaksa, o kadar parayı cebine kor, işeöyle  başlardı.

Öyle ya, bu işin bir riski var, ölüm var, hastalık var, piyasanın krizi var. Bir olumsuzluk halinde, itibar kaybı var.Onun için, bu YAP-SATÇI müteahhitler, bütün bu riskleri düşünerek hareket eden insanlardı.

İçlerinde kurnazlık yapan, utanmazlık duvarını aşmış, bir daireyi 2-3 kişiye satan, kıvıramayacağını anlayınca da topuklayan şerefsizler de, yok değildi.Ancakbunlar üç beş kişiyi geçmezdi.

 Devir döndü, gün döndü.

Son yıllarda, ülkede birçok şeydeğiştiği gibi bu işlerde değişti.

YAP-SATÇILIK bitti veartık SAT-YAPÇILIK  başladı.

 SAT-YAPÇILARIN,  ortak özelliklerine gelince ;

Yaptıkları işi ?elin taşı ile elin kuşunu avlama?olarak görürler.

Geçmişlerinde biraz inşaat taşeronu,  biraz inşaat ustasıdırlar ve genellikle de ilkokul mezunudurlar.İlk iş olarak bir Mercedes alır ve yeni bir kimlik sahibi olduklarına inanırlar. Bu onların müteahhit kimliği olur.

Gözlerine kestirdikleri birarsaya, örneğin %30 verilebilecek yere %40-45 verir alırlar.

Bu işe yüksek inançla (! ) başladıkları için önemli olan bu gündür, yarına Allah kerimdir.

Birinci kural Belediyede ki abilerinin, emir ve himayelerine girmek için ne gerekirse (!) yaparlar.

Yeni işe başlamış acemibir mimar, şantiyeye de acemi bir inşaat mühendisi bulunca kurumsallaştıklarına inanırlar.

Üzerlerine sinen köykokusunu muhafaza ettikleri için,piyasa da müşteri sorunu çekmezler.

PİAR çalışmasını, cami cemaati hacı emmiler veimam efendi ile birlikte yapmaya özen gösterirler.

Mazilerinin, mücahitlik olduğuna inanırlar. Kimin atı hızlı ise onun peşinden koşarlar.

Ceplerin de ki para, yani sermayeleri inşaat ruhsatını almaya ancak yeter.

Evvel ALLAH, proje olmadan, internetten bina resimlerini indirir bunlarla reklam yaparlar.

En muhafazakârı bile, yaptıkları binalara, mutlaka İngilizce isimler koyarlar.

Belediyede ki abilerinin izni ileönce temeli atarhatta bir iki kat çıktıktan sonra inşaat ruhsatıalırlar.

Dışarıdan kimse bilmese de, barutları bir atımlıktır, aç gezerler ama belediye ye bağış (!) yaparlar.

Bir süre sonra, bunlarısadece müteahhitlik kesmez, mimar-mühendis rolünü de üstlenirler.

?PRÖCE?de ki betonukalın, demiri fazla görmeye başlarlar.

Zemin çürük, yalıtım eksik, asansör uyduruk olsa da, bunlar bir iki yılgötürsün yeter, derler.

Binaya zararı olabilecek, deprem, yangın, su baskını, şiddetli rüzgârı için ?benden sonrası tufan? der, önemsemezler.

Bir kısmıkalıpçı ustası,  sıvacı ustası vb. gibi inşaat işinden geldikleri için yapı ile ilgili her şeyi bilirler!

Bir kısmı da aslında, avukat, mobilyacı, mermerci, bakkal olupbir anda zengin olma hevesindedirler.

Piyasa da, mesleği mimar-mühendis,işi müteahhitlik olanüç beş kişiden bile rahatsız olurlar.

Mimar mühendis olan kişileri bilinçaltında küçümser ama onlarsızda bir iş yapamayacaklarını bilirler.

Tamamına yakını?cahil cesaretlidir?sınıfına girecek kadar özgüven sahibidirler.

 Bu başıboş düzende, butüredi SAT-YAPÇI müteahhitler ile artık mücadele etmek mümkün değildir.Çünkü bu işler ?altı cemaat,  ortası siyaset, üstü ticaret?denilebilecek,  bir sarmala dönüşmüş durumdadır.Kimin eli, kimin cebinde belli değildir. At izi, it izi meselesi gibidir.

Ülkemiz de,inşaat sektörüçözülmek istenmeyentuhaflıklar sektörü olmuştur.

Devlet, kendisineiş yapacakmüteahhittenteminat mektubu almadan iş bile vermez.

Bir inşaat işini ihale ederken, işin niteliğine ve büyüklüğüne göre, iş bitirmesi var mı? Ekonomik gücü var mı? Mesleki tecrübesi var mı? Diye, birçok kriterarar ve bunlara uygun olmayanları, ihaleye bile sokmaz.

Ancak, aynı devlet, sıra SAT-YAPÇImüteahhide gelince, ister üç yüz,  ister bin üç yüz daire yapacak olsun, bir tek kriter dahi aramaz.

Ustalık belgesi olmadan,  herhangi bir esnafın dükkân bile açamadığı bu ülkede, bu başıboşluk niyedir? Anlamak gerçekten mümkün değil.

Sivas´ta  SAT-YAPmüteahhitliği  çok tehlikeli durumlar arz etmeye başlamıştır. Bunlara dur diyebilecek bir merci, müdahale edecek birileri maalesef yoktur. SATACAK-YAPACAK, İNŞALLAH?  Gerçek bu.Vatandaşın bilinçsizliği bu insanları daha cesaretlendirmektedir. Aman gözünüzü seveyim, bir avukata veya bir bilene danışmadan, SAT-YAPÇILARDAN,reklama, şunun bunun lafına inanıp, bitmemiş, kat irtifak tapusu olmayan bir konut filan almaya kalkmayın. Üç beş bin lira fazla olsun ama bitmiş, kullanma izni alınmış, konut almanızı tavsiye ederim.  Bir bildiğimiz var ki yazıyoruz?

Mehmet BAŞKAN

YAZARLAR