Mehmet BAŞKAN


Öğrenilmiş Çaresizlik Sendromu


Sivas  dört yıldır, kendini tekrar eden bir belediye başkanı ile yaşıyor.

 Sayın başkan ve ekibi, aynı kaldırımları söküyor yapıyor, aynı yolları kazıyor  tekrar asfaltlayor, aynı mesire alanlarınına bir kaç ilave yapıyor, yeni mesire alanı adı altında mevcut yeşil alanları düzenleyip park haline getiriyor, hiç gereği olmadığı halde geniş göbekli bir kavşakla çözülecek yere modaya uyup  günde 300-500 arabanın geçeceği battı çıktı yapıyor, yani tekrar edip duruyor.

 Toplu ulaşımda, midibüs şeklinde ki araçlarla yapılan halk otobüsü işletmeciliği adeta iflas etmiş durumda. Halk otobüslerinin duraklarda bekleyen yaşlıları almamak için basıp geçmeleri ve sonrasında, o yaşlıların yüz ifadeleri içimi sızlatıyor. Otobüsler tost makinası gibi olmuş. Şoförler de kabadayı. Yanlış anlaşılmasın, Sivas´tan bahsediyoruz, İstanbul´dan falan değil ha.

 Caddelerde ki  ücretli otoparklar  sanki yasalmış görüntüsünde  mafya vari bir yapılanmaya terk edilmiş adeta. Ne zabıta, ne trafik,  kimsenin umurunda değil. Gücü, gücü yetene. İspark  İstanbul´da havaalanlarında 2 saat ücretsiz park uygulamasına geçti. Bizimkiler dağın basindaki Sivas havalanında, gir-çık 4 lira alıyor. Güvenlikçiler yolcusunu almaya geleni, ana yolu kenarında dahi bekletmiyor. Gülermisin ağlarmısın ?

 ?Sivas adeta, ÖĞRENILMIŞ ÇARESIZLIK SENDROMUNU YAŞAYAN BIR ŞEHIR Haline Getirildi.? Nasıl mı? İşte böyle.

 Hızlı tren güzergahı ve istasyonun yeri  için proje değişikliği yaptırıp güzergah ve istasyonun yerinin değiştiriliyor, ikiye bölünmüş şehir, üçe böldürülüyor, ses yok.

 İmar uygulamaları sırasında vatandaşı %60´a varan arazi bağışları yapılmaya zorlanıyor ve yapılıyor, ses yok.

 Yıldızdağı kayak merkezi gibi,  zamansız ve yersiz, 60 km. uzakta  120 milyon lira harcandığı ifade edilen ve  fizibıl olmayan bir yatırım yapılıyor,  öyle bom boş duruyor, kimse  sesini çıkarmıyor.  

Belediye başkanının firması ve yeğeni, FETÖ´den dolayı yargılanan isimlerle, dolaylı olarak iş tutuyor inşaat yapıyor (İ.B.), ses yok.

 Belediye başkanı  Sıcak çermikte ki,  termal otele ortak olup, belediye tesislerine adeta sırtını dönüyor, ses yok.

 Devletten satın alınan  İstasyon caddesindeki otelin yan bahçesine üç katlı bina yapılmasına kılıf bulunuyor  ve ana caddede ki çekme mesafesi dahi sıfırlatılıp  oraya kadar kullanılmasına, göz yumuluyor, ses yok.

 Tarihi Sivas kalesin de mevcut gazinonun kaldırılması ve halka açık park haline getirilmesi gerekirken,  daha da büyütülmesine ve adeta yeniden yapılmasına göz yumuluyor ve o güzelim Sivas kalesi bir takım adamların insiyatifine terk ediliyor, ses yok.

 Şehrin göbeğinde ki Etem bey Parkına belediye olarak ben yapamadım, alın siz kahvehane ve restaurant yapın, parkı da  işgal edin  deniyor, ses yok.

 Çifte minareli medresenin, içinde, dışında, önünde, arkasında yine bir takım adamların çay bahçesi işletmesi adı altında çalışmasına izin veriliyor, ses yok.

 Çünkü Çare yok, yapacak bir şey yok, kimi kime şikayet edeceksin. Böyle diye, diye, öğrenilmiş çaresizlik sendromuna yakalanmış insanlar haline döndük.

 Bir tek Sayın Cumhurbaşkanı var, duyarsa, görürse kesin müdahale eder, diyebileceğimiz. O da bir insan kardeşim sonuçta. Bir cumhurbaşkanı hangi birine yetişecek.Ama Sayın Cumhurbaşkanımız, kendisine CİMER aracılığıyla Sivas´tan yazılanları mutlaka okumalı.

YAZARLAR