Orhan Karahan


KİTAP FUARIMIZ


4 Eylül Kongresi’nin yıldönümü kutlama etkinlikleri içerisinde bu yıl “Sivas Kitap Günleri”nin 10.su gerçekleştirildi. Etkinlik ile ilgili görüş ve düşüncelerimi paylaşmadan önce; Cumhuriyetin 100. Yılında, Sivas Kültür hayatına hizmet eden 100 şair ve yazara “ödül” verilmesi törenine şahsımı da layık görerek, yüz kişi içerisine dahil edilmemden ötürü teşekkür ederim.

“Ödül” almış olmam programı eleştirmeyeceğim anlamına gelmez, yapılan eksiklikleri eleştirmek gelecek programların daha derli toplu yapılmasına sebep olacağı için önemlidir, umarım yıllardır olduğu gibi yine kulak arkası olmaz da program “Kitap Günlerinden” çıkıp “Kitap Fuarı” kimliğine kavuşur.

Gelelim asıl konumuza; Kitap adına, eğitim adına, kültür ve sanat adına kimin bu işin yapılmasında zerre emeği varsa teşekkür ederek başlayalım söze. İnsana, insanın gelişimine, aydınlığa, çağdaşlığa yönelik bir etkinliktir Kitap Fuarları. Şehrin havası değişir; şehirde edebiyat, kültür sanat konuşulur, şehir kendini yeniden bulur.

* Üniversiteler ve Milli Eğitim Müdürlüğü Kitap Fuarının neresinde duruyor. Eğer içinde olup ta fuar tarihini eğitim – öğretim takvimine göre önermedilerse bu ayrı bir handikap yok içinde değillerse, tasarım ve uygulama aşamasında Üniversitelerin ve Milli Eğitim Müdürlüğünün olmadığı bir fuar nasıl olur bu ayrı bir handikap.

Fuarın Eylül ayına dayatılması, 60 bin civarında üniversite öğrencisini, 80 bin civarında da ilköğretim, lise öğrencisini yok saymaktır. Binlerce öğrenciyi yok saymamak adına Fuar tarihinin tekrar gözden geçirilmesi elzem bir durumdur. Ülkemizde yapılan diğer fuarların tarihleri de göz önüne alınarak, Nisan veya Mayıs ayı içerisinde bir tarih belirlenebilir.

* Fuarın ve şehrin tanıtımı için nasıl bir reklam stratejisi belirlendi, PR çalışmaları ve Halkla İlişkiler çalışmalarında hangi yol izlenecek. Afiş ve ilanlar hangi illerin Televizyonunda, Radyosunda, Gazetesinde, Bilboardlarında yer alacak. Kitap ve Sivas gündeme nasıl oturacak? Bu nedenle Fuar kararı alındığı tarihten itibaren reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarına başlanılması gerekli. Fuarın mutlaka; afiş, tv ve radyo reklamı, gazete ilanları hazırlanarak çevre il ve ilçelerde duyurusu yapılmalı,

* Bu tip fuarlar ekonomik destekle büyür, Sadece Valiliğe, Belediyeye bu işi yıkmak olmaz.  Sponsor çalışmalarında ulusal ve uluslararası firmalarla mutlaka irtibata geçilmeli. Bu noktada Esnaf Odaları, Sivas TSO önemli rol oynayabilir. Sivas’lı işadamları, eğer Sivas’ın geleceğine ışık tutmak yön vermek noktasında bir çaba gösterme gayretinde ise, (ki sanmıyorum) orda yapılan her bir etkinliğe sponsor olarak, ekonomik destek vererek bu fuarın daha da büyümesine katkıda bulunabilir.

* Yelpazenin hep bir tarafı değil de, birazda diğer tarafından birkaç yayınevi dahil edilebilir. Adı farklı ama misyonu aynı yayınevlerine köşe başları verilip, diğerleri dışarda bırakılmamalı. Kaç yıldır nerdeyse hepsi birbirinin aynı, tıpkıbasım yayınevleri ve aynı yazarlar; o zaman ne gerek var ki fuara, zaten Kepenek caddesinden ve Paşa Camii altındaki kitapçılardan o kitapları alabiliyoruz. Fuarların öncelikli amacı, okuyucunun ulaşamadığı kitaplara ulaşması, yazarları ile bire bir yüz yüze iletişim kurması değil midir?

Hatırlar mısınız bilmem geçmişte programa katılan Şair, Sunay AKIN söyleşisinde şöyle bir ifade kullanmıştı; “her biri ayrı güzelliktir, nohutun, fasülyenin, buğdayın, kayısının, üzümün. hepsinin tadı farklıdır ama en önemlisi hepsinin ortak tadı AŞURE”…  Düzenlenecek Fuarda da her kesime eşit mesafede, işte bu ortak tat da olmalı, bize yakıştığı gibi. Bölücü ve yıkıcı olmadıkça her görüş ve düşünceye açılmalı Sivas Kitap Fuarı’nın kapıları.

* Yayınevlerinin, Sivas Bayi ve temsilcileri yerine birebir Yayınevleri ile irtibata geçilerek Yayınevlerinin! gelmesi sağlanmalı.

* Çocuklara yönelik kitap okuma yarışmaları, müzik, boyama gibi çocukların daha çok katılacağı sanatsal etkinlikler. Halkı ve okulları yapılacak kitap okuma etkinlikleri ile fuara hazırlamak lazım. Eğitimin her kademesinde okuma günleri, okuma bayramları, kitap çalışmaları yapılarak ve ailelerinde işin içine katılarak, toplumu kitapla tanıştırmak lazım.

* İklim ve hava şartları göz önüne alınarak Fuar alanı kapalı bir alan olmalı ama illa açık havada yapılsın diye ısrar ediyorsanız da, giriş çıkışlarda mutlaka turnikeler olmalı ki, sayısal verileri tespit açısından önemli. Sahi şimdiye kadar kaç kişi gezdi Sivas Kitap Fuarını, kaç kitap satıldı, ortalama fuarı gezen kişi başı düşen kitap sayısı ne kadar, kitap çeşitliliğinde satış rakamları hangi sıralamada, hangi sistemle tutuldu bu istatistiki veriler?

Neyse sözü uzatmayalım, mutlaka bizim gözümüzden kaçan ama bir sonraki programa eklenebilecek bir şeyler olmuştur, ufak tefek sorunların dışında bir kez daha emeği geçen herkesi, amirinden memuruna, temizlik işçisinden stand görevlisine, kitap günleri için emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum.


o_karahan@hotmail.com

YAZARLAR