Mehmet BAŞKAN


Hurdaya Ayrılanlar ve Ayrılacak Olanlar


HURDAYA AYRILANLAR ve AYRILACAK OLANLAR??

Türk siyasetinde, hurdaya ayırma işinin adı, dahiyane bir metot ve terim  ile  artık  metal yorgunluğuna dönüştürülmüştür. Hurda yerine, Metal yorgunu  ifadesi niçin kullanıldığını, uygulamada ve sonuçlarında görüyoruz.

Hurda, işe yaramayan, ekonomik ve/veya teknik  ömrünü tamamladığı için bir müddet sonra satılmak üzere ayrılmış olan demirbaşlardır. Metal yorgunu terimi ise teknik bir terim olup, aslında bir nev´i hurda olmasına rağmen içinde satış-satma anlamını barındırmaz.

İstifa eden yada ettirilen belediye başkanlarının  açıklamalarına  bakıldığında, hurdaya ayrıldıkları halde,  satış  olmayacağı garantisi verilmiş gibi rahat  oldukları görünmektedir. Hemen hepsi,  parti içerisinde nefer olmaya devam edeceklerini belirtmekteler. Aslında, bu tür istifalarda doğal olarak, karşı suçlamalar veya aba altından sopa göstermeler  gibi klasik istifa ve ayrılma sahneleri olması gerekirken, bu metot sayesinde hiç biri yaşanmıyor.

Tabii ki  yine son dönemlerde literature giren ? İstikşafi? görüşmeler sonucunda keşfedildiği anlaşılan,  bu terim ve metot kanatimce, Türk Siyasi tarihinde ve literatürün de yerini alacaktır.

Metal yorgunu belediye başkanları içinde  bulunan ve Türkiye siyasetinin  son 25 yılında ki en ilginç simalarından olan, Ankara B.B. Başkanı  Melih Gökçek´in durumu ve istifadan kurtarmak için yaptığı hamleler  bütün kamuoyu tarafından izlenmekte ve işin doğrusu merak edilmektedir.

Hurdaya ayırma  veya metal yorgunlarını ayırma işlemi devam ederken, AK parti içinde ki bazı belediye başkanları ise ?angut kuşu? takliti yapmaya devam etmekteler.

 Sivas belediye başkanı liste de var mı, yok mu? Bilmiyorum. Ancak mevcut  belediye başkanı, bu ikinci döneminde, şahsi ticari ve ekonomik ilişkilerinden dolayı kamuoyunda hiç de iyi olmayan bir algıyı kendi kendine yapıştırmayı tercih etti.

Bütün Sivas, BBP´li  Doğan ÜRGÜP döneminden sonra kendisinden çok şeyler bekler iken,  o, kendisine ve aile efradına yönelik olarak daha fazla mesai ve gayret sarfetti. Şahsi anlamda gözle görülür bir ekonomik gelişme sağladı.

Sivas belediyesi, belediyecilik açısından rutin olan, temizlik, yol, kaldırım, kanalizasyon, su  v.b. hizmetler açısından, 1989 dan beri, Temel bey , Osman bey ve kendisinin birinci dönemi olmak üzere, bu konuları zaten aşmış bir şehirdir.

 Sivas şehri, bu dönemde AK partiden  ve dolayısyla Sami Aydın´dan, sosyo-ekonomik ve kültürel anlamda, büyük  atılımlar yapmasını beklerken,  daha çok bekleyeceği anlaşılmıştır.

 Çünkü, iki Sivas´lı bir araya geldiğinde, her ortamda ve eskiye nazaran çok daha fazla oranda, bu memletten nasıl göçerimin, hesabını yapmaktadır. Buna  üzülecek, bunu dert edecek, bunu geriye çevirmek için gayret sarfedecek  bir belediye başkanı görüntüsü  malesef ortada görünmemektedir. Ben yanılıyor olabilirim ama bu konuda bir beyanını, bir ifadesini, bir gayretini, bu güne kadar gören, duyan varsa beri gelsin.

 Oysa, bir belediye başkanının görevleri arasında, o şehrin insanlarını memleketine bağlayacak, sevdirecek,  çalışmalar yapması da  gerekir. Gençlere memlet sevgisini aşılamak için çalışma yapması da gerekir. Küskünler ordusu yaratmadan,  kentin menfaatlerini her ortamda üstün tutması da gerekir. İnsanların, belediye başkanından bu sinerjiyi ve ışığı görmesi de gerekir.   

YAZARLAR