Mehmet BAŞKAN


Eksenimiz Kaydı


EKSENİMİZ KAYDI

Devletimiz hukuken olağanüstü hal durumunda iken,  Millet olarak gerçekten de adı gibi olağan üstü bir zamanı yaşıyoruz.

Uzatmalı nişanlımız ( tabi isteyen taraf olarak, erkek tarafıyızJ ) Avrupa Birliği ile eski Başbakanımız Ahmet Davutoğlu´nun vardığı, göçmen anlaşmasına istinaden,Avrupa ile Haziran ayı sonunda vizesiz seyahat dönemi başlayacaktı. Şimdi geldiğimiz duruma bakın.Avrupa konseyi, Türkiye ile ilişkileri askıya alma kararı aldı ve bizde reste rest çekip, yılbaşına kadar bekledikten sonra gerekirse nişan yüzüğünü atarız dedik. Bir yandan da Şangay örgütüne haber gönderdik, biz köyümüze geri döneceğiz sizin arabada yer var mı?diye.

Hani, saman alevi gibi parlayan insanlar vardır, çok çabuk parlar ve sönerler, beş dakika sonra hiç bir şey olmamış gibi devam ederler. Sanki biz de,devlet olarak, bu saman alevi gibi parlayan insanlara mı, döndük ne?Yaklaşık altı yıl önce,Şam´da ortak bakanlar kurulu toplantısı yapan, ailecek gidip geldiğimiz veya yeniden keşfettiğimiz diyelim,  bir ESAT (şimdi ESED) ve Suriye vardı, ne oldu? Yandı bitti, kül oldu. Üç yıl önce PYD lideri Salih Müslüm´ü Ankara da ağırlarken ve pasaport verip dolaştırırken, şimdi ne oldu? Başına ödül konan ve aranan şerefsizler listesine girdi. İki yıl öncesine kadar kılıçlarının, hem önü hem arkası kesen, devletin derin bir şekilde tek hakimi olan, FETÖ ve cemaati her şeye kadirdi, şimdi ne oldu? Bildiğiniz gibi,  mücadeleye devam.Daha bir yıl önce Rusya ile karşılıklı savaş naraları atıyorduk, şimdi ne oldu? Sıkı dost olduk.

Sayın Cumhurbaşkanı, 17-25 Aralık sürecinde, Şer odaklarının,  şahsını, ailesini ve devleti, içine çekmek istedikleri cehennemin yüzünü gördü. Ama sadece o gördü, şimdi ?gördüklerimi de zamanı gelince anlatacağım? diyor. Ve o tarihten itibaren, kendisi mücadeleye başladı. Başladı, başlamasına da,  işin bu boyutlara geleceğini, bence o bile kestiremedi. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımız, hiç eyvallahı olmayan adamlar vardır ya,  adamın yüzüne karşı dobra dobra hiç çekinmeden konuşur, aynı öyle konuşuyor.Onun  AB ye, Amerika´ya, İsrail´e karşı söyledikleri  bir vatandaş olarak benim hissettiklerime de tercüman oluyor.

Fakat, biraz soluklanıp düşündüğümde diyorum ki, ?Yahu, iyi güzelde biz nereye gidiyoruz?? İnceldiği yerden kopsun mu diyoruz. Aşağıda kan gövdeyi götürüyor, kimin kime kurşun sıktığı belli değil, her an bir savaşın içinde bulabiliriz kendimizi. Ekonomi iki üç yıldır SOS veriyor. İçimizde ki hainler pusuya yatmış bekliyor. Savcı-hakim kimin savcısı, kimin hakimi belli değil. Değiştirilmek istenen rejim mi, sistem mi? Anlaşılamadı.Sayın Cumhurbaşkanım, kişi olarak başımızın tacısın ama bir gün,manyağın birinin başa geçmeyeceğini, kim garanti edebilir. (Aklıma hep, %9 oy alan Cem Uzan geliyor).

Sayın Cumhurbaşkanım, başbakanım, adalet bakanım, ekonomi bakanım, milli eğitim bakanım, vatandaş olarak söylüyorum, gidişat iyi değil.

Ortalık, yeteri kadar bulandı, yeniden başlamalıyız artık. Ancak milletin önüne köprüden, yoldan, havalimanından başka şeyler koymanızı bekliyoruz.  Geleceğe umutla bakabileceğimiz projeler bekliyoruz. İlk önce ve her yerde, her şeyden önce GERÇEK ADALET´i tesis etmenizi bekliyoruz. 

Bu FETÖ işi sulandı, sulanıyor?Sivas´taenterasan bir avukat var. Adam irticadan dolayı ordudan ihraç edilmiş,eski bir subay hakim. Adam belediye başkanının sırdaşı ve danışmanı. Darbe girişiminden önce cemaatçi olduğunu saklamayan bir zat´ı muhterem. Darbe girişimi öncesi, şu anda FETÖ den dolayı içeri alınmış ne kadar işadamı varsa arkadaşı. Hatta mevcut belediye başkanının seçim döneminde maddi manevi en büyük destekçisi.Şu sıralarda cemaatçiyim amasiz yanlış biliyordunuz, o cemaatten değilim başka cemaattenim demeye başlamış. Avukat olarak bu şahıs, nerde bir kodaman FETÖ´cünün davası, tahkikatı varsa,resmi ya da gayri resmi olarak orada. Bu arkadaş,FETÖ´ye bağlı konulardan dolayı hakkında dava açılmış olan,belediye başkan yardımcısı olan zatın,başka vilayette ki davasını bile resmi ya da gayri resmi takip ediyor.

Adam avukat, gayet normal, işi bu,diyebilirsiniz. Ancak bu zat´ınbir özelliği dahavar,  bu süreçteki FETÖ ile ilişkili olayların, davaların yada tahkikatların içine girmesi durumunda, bu olaylar kamuoyuna sızmadan ve o kadar yumuşak geçiriliyor ki, hayret edilecek seviyedeyumuşak olduğu diğer hukukçular tarafından da iddia ediliyor. Bu muhteremin kendi ofisinde çalışaniki-üç avukatı daha önce belediye ve kurumlarına transfer ettiği biliniyor. Ayrıca yine kendi ofisinde çalışan 2-3 avukat FETÖ den dolayı tahkikata uğradı, içeri alındılar ama yine çok yumuşak geçildi, konu kapatıldı. Bu muhteremin kendiöz yeğeni, sonradanhakimliğe geçmiş olan eniştesi, devlet memuru olankız kardeşi FETÖ den dolayı açığa alındı, ama ortadan kayboluyorlar ve yine sessiz, sedasız ve yumuşak geçiliyor. Bu adamı kimlerin koruduğu ve bu adamın oluşturduğu ağlar çok iyi irdelenmeli, bu adam ortada dolaştıkça, beni FETÖ´cülerle mücadele edildiğine kimse inandıramaz. Bunu gibi herkesin etrafında birçok yaşanmış ve yaşanmakta olan örnekler var. Bir başka açıdan da,bir bakıyorsunuz adam dernek üyesi olmaktan başka bir vasfı yok iken, içeri alınmış, görevden ihraç edilmiş. Bir yandan da bakıyorsunuz aynı derneğin kurucuları milletvekili ya da siyasetçi olanlar ortada geziyor. Sayın Başbakan da kalkıp rest çekiyor,? bizim partinin içinde FETÖ´cü falan yok?diyor, daha be ne diyeyim daha sevgili okurlar, Allah sonumuzu hayır etsin.

 

Mehmet BAŞKAN

YAZARLAR