EĞİTİM SİSTEMİ Mİ? SİSTEMİN EĞİTİMİ Mİ? (2)
Geçen yazımızda, eğitimin hedefi,amacı,insanın tarifi üzerinde durmuştuk.bu yazımızda da aynı konuya devam edeceğiz.
Eğitimin problemlerini konu alan araştırmalara ,incelemelere baktığımızda problem olarak daha çok mimari yapılar ,okulların yapısı,teşkilatlandırılması ,finansman yapısı ,denetim mekanizmaları ele alınmaktadır.Dekoratif değişmelerden ileriye gidememektedir.
Eğitimin konusu, insan-toplum, insan-insan, insan-tabiat, insan-tarih ilişkilerinden doğan problemler boyutunda ele alınmamıştır. Eğitim problemi 15 temmuz 2016 tarihinde ki ,ihtilal kalkışmasından sonra yeniden ele alınmalıdır. Bizim evlatlarımızı ,bizden daha fazla başkaları kullanıyorsa biz evlatlarımız için bir şey yapmamışızdır. İhtilali planlayan dış güçlerin kucağına atmışız. Bizim çocukları, onların çocuğu haline getiren bir eğitim ?öğretim var demektir.Bu problemin oluşumunun yeni tanımlaması yapılmalıdır.Kendimizi eleştirmemiz lazım.Kendine güvenenler kendini kolayca eleştirir ve çıkış yolları arar.Bizim evlatlarımızı tarikat,cemaat ,fırka ,partilerin ellerine teslim etmişsek,o bütünden,devletten habersizdir, her parça kibirli gururludur.Bu gençler Hainlere yarayan ,darbenin kadrosu ,destekçisi olmuşsa ,Devlet-Hükümet,Aydın ,Kurumlar olarak sorumlu değilmiyiz.
Erzurum Lala Paşa Caminin girişinde şöyle bir yazı bulunur.?Gafleti uzun olanın, devleti elinden gider.? Oy gitmesin ,değerler bitsin,soy bitsin mantığı hükümetlerin ,siyasilerin hepsinde bu mantık var. Haş-Haş ekenlere siyasi tarihte ses çıkardılar fakat Haşhaşilere ses çıkarmadılar.Hakikatsiz ,eğitimsiz kalmak her şeysiz kalmaktır.Daha ne kadar bedeni yerli ancak gücü,fikri,ruhu yabancı gençler yetiştirmeye devam edeceğiz. Türkiye de üniversite imtihanların da derece yapanların kaçı Türkiye´nin ilmi, teknoloji,ahlaki,siyasi gelişmesinde söz sahibi bu incelenmelidir.Bu beyinler şimdi ne yapmaktadırlar araştırılmalı.Tanıdığım ve Hocaları olduğum öğrencilerimden biri Coca-Cola firmasında çalışıyor ,bir diğeride bankacılık sektöründe .Bir çoğuda yabancı firmalara hizmet ediyor.
Bu problem değil mi?
Eğitim probleminin yeniden tanımlanmalı. Bu tanımlanma ile toplumsal barış ,hürriyet ,kardeşlik ,üreticilik ve dünya şartlarına ve ihtiyaçlara göre stratejiler ,metodlar oluşturulmalı buna göre öğretmenler yetiştirmelidir.
Tanzimattan beri problem diye kabul ettiğimiz kanunlar,rejimler ,anayasalar,vb. kabul edilmiştir.Halbuki rejimleri ,kurumları,kanunları idare edecek ,yönetecek ehil insanı ,olgun insanlardır.Kurumlar belli prensipler üzerine oturur.Prensip ,doğru uygulayıcısı Ehil-liyakatlı değilse ortaya huzur veren hizmet çıkmaz.Prensipler yanlış ise,yönetenler ehil ve doğru ise prensipler uygulayıcıları evcilleştirir.Prensip doğru,bilimsel olacak,uygulayıcısı ehliyetli,liyakatlı olursa hizmet ,insana sıkıntı doğurmaz.Eğitim sistemi doğru tanımlanmış insanı geliştirme ,değiştirme hedefine,sıkıntı yaratmadan hedefine ulaştırır.Burada işin içine öğretmen unsuruda girmektedir.
Eğitimin ;zihinsel gelişme,iradeyi kullanma ,akletmeyi ,aklı terbiye etme görevleri var. Ayrıca aklı,zihni ,iradeyi,koruma görevi vardır.Türk milli eğitim camiasında kullanılan DİAZEM ve benzeri ilaç kullanımı artmıştır.Bu ilaç durgunlaştırır,donuklaştırır.Algılamayı,düşünmeyi iyice azaltır.Bu da eğitimin varacağı hedefte sapmalar oluşturur.Düşünen,aydın ,feraset,basiret sahibi gençlik oluşumu engeller.Ayrıca öğrenciler siyasallaşırsa ideolojik gruplara katılır ,12 Eylül 1980 öncesi gibi,ilmi çalışma ,gelişme oluşmaz.Kullanılmaya ,istismara açık gençler oluşur,oluştu.Bu problemler hala neden göz ardı edilir.Biz öğrenciyi ve aydını kültür savaşında kaybetmişizdir.Biz problem çözümü için etkin,yetkin, şahsiyetli insanları kullanmıyoruz.
Eğitimde hedef toplumsal barışı,toplumsal kalkınmayı ,toplumu feraset,erdem sahibi kişilerin oluşturduğu yapılar haline getirmeliyiz.
İnsanı eğitirken;
-İnsan aklı
-İnsan zekası
-Kalbi, vicdanı ve dayanışma yeteneğini ihmal ediyoruz.
Bilgi-İlim üretimi potansiyelini değerlendirmiyoruz. İyilik yeteneği de kötülük yeteneğide bu değerlendirmeden beslenir. İnsanı şahsiyetli ?aklını kullanan bireyler haline getirmez, hayatın akışına bırakırsak , tehlikelidir. Kullanmaya müsait hale gelir. Hani 15 Temmuz kalkışmacıları sineği bile incitmezlerdi. Eğitimliydi. Okulları, dershaneleri iyi eğitim öğretim veriyordu.
Ne oldu ? Nasıl oldu?
Eğitimle kendine, ailesine,milletine bağlı onun değerlerini savunan ,parçanın değil Türk devletinin değerlerini hayatının gayesi haline getirmemişsek bu duruma benzer olaylar her zaman olabilir,demektir.
Toplum ve bireyin eğitimi ,karakteri, sürekli ,ilmi, eğitimle, tezatlaştırmadan karşılıklı sevgi bağı ile oluşturulur. Bir milletin maddi manevi yaşama tarzı o milletin kültürünü oluşturur.Ya da bir milletin ruh ve vicdanında yaşayan değer yargılarının toplamına kültür denir.
Eğitim ve terbiye bu milletin kültürünü ,ferdin, toplumun ruhunu besleyen unsurlar haline getirmeliyiz. Eğitimin en genel amaçlarından biride ,toplumun yücelttiği ,benimsediği ,idealleri benimseyen şahsi hayatlarında yaşayan bireyler haline getirilmelidir. Eğitimin amacı ; hayatta karşılaştığı sorunlar hakkında doğru hüküm verecek şekilde aklı ?iradeyi kullanmasını öğretmektir. Onun için kuran aklı kullanmayı ,düşünmeyi aklı kullanmayanların pislikten kurtulamayacağını belirtmektedir. İnsan hem terbiye ?talim eden ,hem de talim terbiye edilendir.Temel unsur insandır. İnanmak ,disiplini sağlar .Öğretmene inanmak ,metoda inanmak kendini sorumlu saymak. Mükellef saymak ,ahirete inanmak.İlim eğitimin farz olduğuna inanmak.disiplini sağlar.Günümüz okullarının disiplinsizliklerden bahsedilmekte sebebi ise yukarıda yazdıklarımızın özümletilememesidir. İnancımız ahlak,fazilet ve dosdoğru olmayı emreder.Demek ki polisiye ve idari tedbirler yetersiz kalmaktır. milli kültür milli ahlak inancımızı özümlemeden bir birimizi sever hale gelemeyiz.
?Bilgiyi büyük bil ,anlayışı ulu bu iki şey yükseltir, seçkin kulu??
KUTADGU BİLİG (Yusuf Has Hacip)
