YILLAR SONRA

YILLAR SONRA

"Bu gece hüznüm sahici, kalemim sarhoş, ne yazar, kimi yazar, kime dokunur." Kemal SARIKARTAL

Toz toprak içinde beyaz minibüs, Kangal'da pazar yerinde durdu. Gönlünü matem sarmış, gümüşi saçları maziyi çağırır gibi. Bağrını acıyla dağlayarak yürüyor, yürüyor siyah giysiler içinde bir kadın. Başında siyah şal, gözleri memleket, bakışları yorgun. Belli ki dertleri içten içe sıralı. Yanına yaklaştım üzeri iğde çiçeği kokuyordu, karamuk kokuyordu. Sesi sesime karıştı. 

 

Dedim: Yine aklımda sen 

Dedi   : İnat ettim, yağmayacağım sana 

Dedim: Geldiğin yok, yollar çimen bağladı 

Dedi   : Islak kirpiklerle gittim, yaşlı gözlerle geldim. 

 

Dedim: Seni çok bekledim

Dedi   : Bütün zamanlarıma uzaklar doldu 

Dedim: Yaşadıklarımın hatırası 

Dedi   : Kirpiklerimin altına dağılan sen 

 

Dedim: Hüzünle beslediğim gülüm soldu 

Dedi   : Sancılıydı sensiz zamanlar 

Dedim: Sevdana tutsak aşkımız ertelenmiş 

Dedi   : Katmerli acıdır aşkın 

 

Dedim: Göçebe bir güvercindin 

Dedi   : Güz fırtınaları uçurdu 

Dedim: Nereye gittin, kanadı  yaralı 

Dedi   : Çalmadı mı? Postacı kapını 

 

Dedim: Her gece sokaklara düştüm

Dedi   : Portakal bahçesinde kaç ayışığı bekledim 

Dedim: Sevginin zamanı yok, ölçüsü yok 

Dedi   : Sen avazın çıktığı kadar, susarak ağladınmı,hiç

 

Portakal bahçelerinde yağmur camları öpüyordu, sana hasretlik yaşarken göz yaşlarımı sakladım, gamzelerime seni yerleştirdim, gecikmiş randevuların buluşmasında, düşlerime sen değdin. Fotoğrafın yanımda şiir dinleyen kadındım, zamanım çalındı, bana çok şey oldu, hiç haberin olmadı, dedi.

 

Dedim: Gittin, yanağın yanımda kaldı 

Dedi   : Güller kokularını yitirmiş 

Dedim: Çok mu uzaktasın 

Dedi   : Bıraktığın yerdeyim 

 

Dedim: Ne sen geldin, ne mektubun 

Dedi   : Şehire inemedim 

Dedim: Dönmesende, kokun bu şehirde 

Dedi   : O yüreğinde kanayan karanfil. 

 

Dedim: Dilindeki öfkeyi kır 

Dedi   : Dertliyim 

Dedim: Dertlerini bölüşek 

Dedi   : Eziyet olur canına 

 

Doğduğu köyünde anılarını kucaklayan, topraklarını bırakıp göçle giden, hüzünle gelen, aynalara baktıkça ağır ağır budanmış hayatını gören...!

 

Dedim: Bestelerde arıyordum 

Dedi   : Geçmişten kalan, alacak sızım o

Dedim: Ezber edilmiş sevdalar 

Dedi   : Ağladığım, sızladığım sevdalar 

 

Dedim: Gözlerine bakan bakışlarımı geri ver 

Dedi   : Hüzün senin bakışlarında mı 

Dedim: Aynada gördüm, eski bakışları

Dedi   : O bakışlardaki sen

  

Dedim: Kalbim güzelliğinin önünde 

Dedi   : Baktıklarım hep yüzün oldu

Dedim: Ömrüm, ömrümde

Dedi   : Ben eski şarkılardan da eskiyim.

 

Kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı, boş meydanları dolaştı, susmak başka bir acıydı. Islak kirpiklerle dağlara bakarım, gözyaşlarım yalnızlığımı kurular. Bizim yaylanın gözeleri, buzlu pınarları içimi soğutamaz. Dedi 

 

Dedim: Bu unutma suç değil, çaresizlik 

Dedi   : Yalnızlıktan başka kimsem yok

Dedim: Yaşıyorum sensiz, sessiz 

Dedi   : Ruhumun zamanı soğudu 

 

Dedim: Senin türkülerin söyleniyor 

Dedi   : Ömür yaprakları tek tek düşüyor 

Dedim: Seni, sana anlatacağım resmin yok 

Dedi   : Düşlerde resmimdin, sen bilmesen de 

 

Dedim: Gitme! Gözleri ağlamaklım 

Dedi   : Gam yükü yordu hayatımı 

Dedim: Son şiiri sana yazdım 

Dedi   : Tarifsiz duygular, tarifsiz düşler.

 

Dedim: Anılar ayrılık bilmez 

Dedi   : Kırlangıç göçünde gelirim 

Dedim: Geçmişte kalan alacak sızım 

Dedi   : Usulca öp yanaklarımdan. 

 

Soluğumuza düğümler atılıyordu, gözlerime baktı, söyleyemediği sözleriyle, köyüne giden minibüse bindi. Cama yüzünü döndü, camda pembe buğulanma oldu, beyaz minibüsün teker izleri tozutarak,ve Ay kadın bağrımı ezerek uzaklaştı. 

 

Kemal SARIKARTAL 

"Hüzün senin bakışlarında" kitabımda



Anahtar Kelimeler: YILLAR SONRA