Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın 1 Mayıs!

Ülkemizde 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilerek, 5892 sayılı yasanın, 27 Nisan 2009'da Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile resmî tatil olarak kutlanmaya başlanılan “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” nün tarihi serüveni ile ilgili detaylı bilgiyi “Google” hazretlerinden sorup öğrenebilirsiniz; bu nedenledir ki, Tarihi gerçekleri bir kenara koyup görselliğin ötesinde 1 Mayıs’ın anlamını kavramak lazım düşüncesindeyim.

Biz kamu çalışanlarına Resmî Tatil, alanları meydanları doldurduk, bugüne kadar ki kazanımlarımızı el ele kutladık. Birde madalyonun diğer yüzü var ki, özel sektör çalışanlarının tamamı işlerinin başında idi, onlar emekçi değil mi? onlar işçi değil mi? Belki işverenleri bugünün hatırına onlara en azından bir yevmiye ikramiye öder mi? Bayram onların bayramı değil mi?

İktidarların, Kapitalizmin ve Sendika Ağalarının ayakları altında ezilen, kazanılmış haklarının yavaş yavaş gasp edilmesine ses soluk çıkaramayan! işçi kardeşlerimin bu gününü yürekten kutluyorum. 

Dünyanın her yerinde üyelerinin haklarının savunma noktasında şucu, bucu – ondan, bundan diye ayrım yapmaksızın iktidarların karşısında olan, emeğin ve emekçinin temsilcisi sendikaların bizde, “sarı sendika” olmasına değinmek istiyorum biraz.

Ülkemizde 350’nin üzerinde toplanan Vergi ve Harç’ların altında ezilen bu yetmezmiş gibi Adalet! diye iktidara gelenlerin yaptığı adaletsiz vergi dağılımında, altın ticareti yapan bir kuyumcudan bile fazla vergi ödeyen emekçinin haklarını savunacak sendikalar nerde?

TÜRK-İŞ tarafından, her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının 2023 Nisan ayı sonuçlarına göre;

* Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı yani Açlık Sınırı 10.135,50 TL, 

* Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı yani Yoksulluk Sınırı ise 33.014,66 TL olarak hesaplandı. 

Hal böyleyken ülkemizde belirlenen Asgari Ücret 2023 yılının ilk altı ayı için 8.506,80 TL’dir. Açlık sınırı ile aradaki fark 1.628,70 TL’dir. Asgari ücretin, açlık sınırının bile altında olmasına ses çıkartamayan sendikalar bugün ekranlarda boy göstermekten öte ne yapmakta?

1 Mayıs’ı kutlamak için alanlara inenlerin temsilcileri konumundaki sendikaların durduğu yeri merak etmekteyim. 

Altın fiyatları almış başını gidiyor, hakeza Döviz öyle, faizler uçmuş, bankalara borcu olmayan yok. Yüzde ikiyüze varan artışla kira bedelleri, her gün zamlardan etkilenen etiketi değişen market rafları… Ve Kamuda çalışan 700 bini aşkın emekçi halen yapılacak iki yılı kapsayacak sözleşmeyi bekliyor. Gerçi Salı gününe Müjde Vereceğiz dedi Sayın Cumhurbaşkanımız…

Nerde haklarımızı savunacak sendikalar, bir iki ufak haber, bir iki cılız serzeniş onun haricinde tık yok, sus pus… Geçmişten bu güne, kaşıkla verip kepçeyle alan iktidarların, hangi nimetlerinden faydalanmaktadırlar ki, yapılan her uygulamayı koşulsuz ve şartsız kabul etmektedirler. 

Rakamlar ortada, kıyas ve muhakeme yapabilecek durumda olan insan, son dönemde ne kazandığımızı neler kaybettiğimizi göremeyecek kadar kör mü?

Taraf olmanın gereği mi bu suskunluk?

Yine meydanlara indik, yüz yıl öncesinde olduğu gibi, yine haklarımızı istedik, taleplerimizi yineledik, peki kim duydu? 

1 Mayıs’ın en önemli göstergesi şudur, bugün dünyada mevcut iki ana sınıf vardır; İşçiler ve Kapitalistler. Her ülkede işçi sınıfı kapitalizmin emrinde karın tokluğuna uzun saatler çalışmak zorunda bırakılmakta ve birileri bu sömürü ile zenginliğine daha çok zenginlik katmakta. 

Buradan tüm emekçi kardeşlerime seslenmek istiyorum; tarihi süreç içerisinde anlaşılması gereken en önemli şey kendi aranızdaki tüm ayrıştırıcı argümanlarını bir kenara bırakın, unutmayınız, “tüm işçiler birleşmeden, örgütlenmeden hiçbir hak elde edemezler.” 

1 Mayıs’ın; klasik sloganların içine sıkıştırılmış, terör sempatizanlarına yaslanmış ideolojik söylemlerin kıskancında, modernize edilememiş, halen 19. yüzyıl’da kalmış 1 Mayıs görüntüsünden bir an önce kurtarılması dileklerimle, YAŞASIN 1 MAYIS…

o_karahan@hotmail.com



Anahtar Kelimeler: Yaşasın Mayıs!