YAPILANMA DEĞİL ÖZELLEŞTİRME

YAPILANMA DEĞİL ÖZELLEŞTİRME

YAPILANMA DEĞİL ÖZELLEŞTİRME

Türk Ulaşım Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak TCDD?nin yeniden yapılanmasında gelinen son noktayı değerlendirdi.  Albayrak, 17 yıldır devam eden yapılandırma çalışmalarının aslında özelleştirme olduğunu ifade ederek, yapılan çalışmalar sonucunda personel sayısının yarı, yarıya azaltılırken taşeron eliyle iş yaptırma ve hizmet alımının olabildiğince yaygınlaştırıldığını belirtti.

Türk Ulaşım Sen Şube Başkanı Nurullah Albayrak TCDD?nin yeniden yapılanmasında gelinen son noktayı değerlendirdi.  TCDD?yi yapılandırma çalışmalarının 1995 yılında başlandığını belirten Albayrak, 17 yıllık süreç içerisinde Booz Allen Hamilton, CANAC, EUROMED, AB eşleştirme raporları gibi birçok rapor hazırlatıldığını ve hazırlanan raporların gerekçesinin TCDD?yi çağdaş bir yapıya kavuşturmak etkin, verimli bir işletme haline dönüştürmek. Bunu gerçekleştirmek içim yapılacak ilk iş ise;  personel sayısının azaltılması olduğunun öne sürüldüğünü söyledi.

Geçen 17 yıllık süreçte, yeniden yapılanma adı altında yapılan çalışmalar sonucunda personel sayısının yarı, yarıya azaltılırken taşeron eliyle iş yaptırma ve hizmet alımının olabildiğince yaygınlaştırıldığını belirten Albayrak, ?Şu an TCDD?de 5000`in üzerinde taşeron çalışanının istihdam edilmesiyle kurumda esnek, güvencesiz ve kuralsız iş yaşamının kapsamı genişletilmiştir. İstasyonlarımız, atölyelerimiz, dikim ve basımevimiz, iaşe merkezlerinin çoğu kapatılmış, limanımız özelleştirilmiş.

Birçok tren seferden kaldırılmıştır. Tren personelinin sayısı azaltılmıştır. Ankara, Sivas, İzmir, Eskişehir, Yakacık (İstanbul) Demiryolu Hastaneleri önce SSK?ya devredilmiş sonra Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır. Demiryollarıyla özdeşleşmiş, hazır yetişmiş demiryolcu yetiştiren Demiryolu Meslek Lisesi ve Pratik Sanat (Çırak) okulları kapatılmıştır. TTM Gibi unvanlar oluşturularak bir kişinin birden fazla görevi yerine getirmesi, Memur eliyle yaptırılması gereken işlerin işçi statüsündeki kişilerce yaptırılmasını önü açılmıştır. Sonuç olarak, 17 yıllık süreç içersinde gerçekleştirilen yeniden yapılanma çalışmalarında bugün gelinen nokta, yapılanların hedeflenen amaca değil, sadece çalışların iş yükünü arttırmaktan başka bir işe yaramadığı açıkça görülmektedir? dedi.

Esas amacın TCDD?nin özelleştirilmesi olduğunu dile getiren Albayrak, ?Bazı Sendika Başkanları Kanun tasarısında `ÖZELLEŞTİRME SÖZÜ GEÇMİYOR` diyerek tabanı yanlış bilgilendiriyor. Ya böyle bir açıklamada buluna bilmek nasıl bir mantığın ürünüdür anlayamıyorum. Yani bu yöndeki açıklamalar yandaşlıktan da öte be kardeşim!  Olurda bu kadarda sahibinin sesi olunmaz ki. Başbakan ve Ekonomiden sorumlu bakan TCDD?yi özelleştireceğiz diyor. Sayın Genel Müdür ve Genel Yetkili sendikamızın Sayın Genel Başkanı Özelleştirme değil diyor. Şimdi biz bu ülkenin Başbakanı ve Bakanına, yani ülkeyi yönetenlerin dediğine mi inanacağız, yoksa Bir bürokrata ve o bürokratın açıklamalarıyla aynı ağzı konuşan sendikacıya mı?  Aslında Genel Yetkili Sendikamızın kanun taslağındaki değişikliklerden dolayı bayağı sıkıntı yaşadığını düşünüyorum. Çünkü bir önceki taslak ile ilgili düşüncelerini Sitelerinde TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ`ın TCDD?nin Bağlı Ortaklığından çıkarılmasını ve yeni kurulacak TÜRKTREN AŞ`nin İDT olarak kurulmasının geç kalınmış devrim niteliğinde kararlar olarak gördüklerini ifade etmişlerdi. Kanun taslağının son halinden sonra sitelerine koydukları yazıda ise,  TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ`ın TCDD?nin Bağlı Ortaklığı olarak kalmasının doğru bir karar olduğunu hatta TÜRKTREN AŞ.?nin de TCDD?ye ait bağlı ortaklık olarak kurulmasının gerektiğini belirtmişler.  Yani geçte olsa bizim başından beri söylediğimiz yere gelmiş oldular. Aslında bu güzide sendikamızın tavrını anlayışla karşılıyorum. Çünkü bu güne kadar TCDD?nin yeniden yapılandırılması ile ilgili sadece Sayın Genel Müdürün düzenlediği toplantılara katıldılar. Tek taraflı bilgiler ile hareket ettiler keşke TUS, BTS ve Derneklerin birlikte gerçekleştirdiği 5 toplantının birine katılabilselerdi böyle çelişkili açıklamalarda bulunmazlardı. Belki. Şimdi her kes şunu çok iyi bilmelidir ki; hazırlanan bu kanun tasarısının temeli özelleştirmedir.  Serbestleşme özelleştirmenin kamuflaj ismidir. Tasarıda Özelleştirme sözcüğü geçmiyor diyenler ya kanun tasarısını okumadan fikir beyan ediyorlar ya da gizli veya açık iş birlikçi yandaşlık yapmaktadırlar? diye konuştu.

Albayrak sözlerini şu şekilde sürdürdü;

?Bu kanun karşısında TCDD deki örgütlü Sendikaların ve Derneklerin yönetim kurulları büyük bir sınavdan geçeceklerdir. Ortaya koyacakları tavır sonunda ya sınıfı geçecekler, güvenirliklerini ve saygınlıklarını sürdürecekler ya da sınıfta kalıp, gelecekte çalışanlara ihanet eden iş birlikçiler olarak anılacaklardır. Bu yasa tasarısına özelleştirme değil diyenler aslında kendi açıklamalarıyla çelişkiye düşmektedir. Sayın Genel Müdür bir yandan özelleştirme değil derken, öte yandan basına, artık her isteyen çeken, çekilen aracını alacak veya bizden kiralayacak kendi yükünü ve yolcusunu kendi taşıyacak şeklinde açıklamalarda bulunuyor. Kamu eliyle yapılan işlerin özel teşebbüs eliyle yapılmasına geçişin adı ` ÖZELLEŞTİRMEDİR` Yine kanunun Birinci Bölümünde; ?Demiryoluyla yolcu ve yük taşımacılığının hizmet kalitesi açısından en uygun, etkin ve olabilecek en düşük fiyatta sunulması? ifadesi ile tasarının hazırlanmasındaki esas amacın ülkenin ve TCDD`nin ihtiyacını karşılamak olmadığı açıkça ortaya konulmuştur. Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle Avrupa ve Asya arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Yük taşımacılığında transit geçiş ve çıkış, hem de varış noktasıdır. Buna ilaveten Türkiye, Orta Asya ve Güney Kafkaslar arasında ticari yönden ulaşım sektörü açısından son derece stratejik bir yere sahiptir. Bölgede ticaret yapan ulusal ve uluslararası şirketler Türkiye?nin sahip olduğu bu avantajları kendi lehine kullanmak istemektedir. Bu yasanın hazırlanmasındaki mantık ve esas amaç bu şirketlerin arzu ve isteklerine göre yasal değişiklikleri yerine getirmektir. TCDD Özelleştirilmek istenmektedir. Hazırlanan yasa taslağı demiryolu hizmetini, kamu hizmeti olmaktan çıkararak ticarileştirmek içindir. TÜRKTREN AŞ.`nin kar maksatlı İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) olarak kurulmak istenmesi de bundandır.

Tasarıda Özelleştirmeden bahsedilmiyor diyenler aynı şekilde havuzdan da bahsedilmiyor şeklinde görüş bildiriyorlar.  Doğru havuzdan bahsedilmiyor ama yeni kurulacak olan TÜRKTREN AŞ?ye aktarılacak personelin sayısı, kadro ve pozisyonlar yönetim kurulunca belirlenecektir denilirken aktarılmayacak fazla personelin durumları hakkında bilgide tasarıda yer almıyor. Yasa taslağında norm kadro uygulaması yapılmayacağı görülüyor Bu durumda Makinistlerin işçi olanlar mı, memur olanlar mı TÜRKTREN AŞ`ye devredilecek. Şu an tren personelinin görev yaptığı trenler Özel teşebbüse kiralandığında taşeron çalışanının sayısının daha çok artmasına, bunun ardından TÜRKTREN AŞ.`nin yük ve yolcu taşımasındaki payı azalmasına dolayısıyla personelin ihtiyaçtan fazla olmasına sebep olacaktır. İhtiyaç fazlası personel ile ilgili bir bilgide taslakta yer almıyor. Fazla personel havuza ya da başka şehirlere gönderilecektir. Bu kaçınılmaz sonuçtur.  Ayrıca 3 yıl evvel yasallaşan 5793 sayılı kanunun 42. maddesi ile, TCDD Yönetim kurulunun oluşturacağı bir komisyonun TCDD taşınmazlarından" İşletme ve üretim fazlası ` şeklinde vereceği karar sonrası bu taşınmazların 3. şahıslara satılmasının önü açılmıştır. Daha geçen hafta TCDD nin abidesi, koca Haydarpaşa Garı ve 1 milyon metrekare arazisi ile birlikte özelleştirme idaresine devredilmiştir.  Yeniden yapılanmada Alman modelini örnek alanlar Alman Devletinin özelleştirme uygulamalarına geçmeden önce" Demiryollarına ait taşınmazların asla satılmayacaktır" şeklinde yasal düzenleme yaptıklarını bilmezler mi?

Arkadaşlar, bu 5793 sayılı kanun ile, TCDD yönetim kurulu tarafından kurulan komisyonun vereceği her taşınmazın satış kararı mümkün hale gelmiştir. Çünkü kanun, satış ile kararın verilmesinde tek yetkiyi " TCDD YÖNETİM KURULUNA" bırakmıştır.  Yine BİR KURUMUN Özelleştirme uygulamalarıyla ilgili Danıştay?ın iptal kararları Bakanlar kurulunda değerlendirileceğine ve ÖZELLEŞTİRME İLE İLGİLİ SON KARARIN BAKANLAR KURULUNUN vereceği yönündeki kanununda bundan 6-7 ay evvel yasallaştığını da hatırlatmak isterim. Şimdi bu kanun taslağında özelleştirme ve havuz yok diyenler sanırım bu kanunlardan bihaberler. Çünkü bu iki kanunun varlığı, kurumların yeniden yapılanması ile ilgili kanun taslaklarında özelleştirme sözcüğünü açıkça yazılmasını gereksiz kılmıştır.

Bu kanunu savunanlar THY örnek gösteriyorlar. Arkadaşlar THY Örnek gösterenlere Bu kurumda Çalışanların hangi statüde, hangi şartlarda çalıştırıldıklarını sorun. THY de binlerce insan İş ve ücret güvencesiz, kuralsız bir şekilde çalıştırılıyor. Peki, buna rağmen kurum kar mı ettirildi? Hayır. Köle gibi çalıştırılan binlerce insana ve Devlet kesesinden aktarılan onca maddi kaynağa rağmen THY 2011 yılında tarihi zarar açıkladı. Tam,  1.007.542.958.TL.  Yani 1 milyar liradan fazla zarar edilmiş.  İşte bizlere süslü sözlerle sunulan serbestleşme dediklerinin kurama ve ülkeye getirdiği sonuç.

YASA TASARISI BU HALİYLE YASALLAŞTIĞINDA; Demiryollarında özelleştirme uygulamaları hızlanacaktır. Kamu hizmeti vermek için kurulan156 yıllık demiryolları bu yasayla alt yap ve işletme olarak parçalanacak, kuruluş tamamen piyasa şartlarına teslim edilecektir.  Bu yasa ile yine mevcut personel sayısında azaltılmaya gidilecektir. Emekliliğin teşvik edilmesi bu yüzdendendir. TÜRKTREN A.Ş? nin, İktisadi Devlet Teşekkülü olarak kurulması ile demiryollarını ticari esaslara göre kar amaçlı bir kuruma dönüştürmesi ve kamu hizmetinden uzaklaştırılması amaçlanmaktadır. İDT olarak kurulacak olan TÜRKTREN AŞ. sadece kamusal bir hizmetin dışına itilmekle kalmayıp ulusal ve uluslararası şirketler ile rekabet etmek durumunda bırakılacaktır. TCDD bugün tekel durumunda olmasına rağmen özel şirketler ile rekabet edememektedir. Örneğin, TCDD`nin sahip olduğu 16.000 yük vagon ile 16 milyon ham ton/km yük taşırken, Özel sektör sahip olduğu yaklaşık 3000 yük vagonu ile 7.5 milyon ham ton/km yük taşımaktadır. Yasada TÜRKTREN AŞ. ye sadece 5 yıllık süre için hazine yardımı yapılacağı ifade edilmektedir. Bu ifade ile 5 yıl sonra TÜRKTREN AŞ`nin, ulusal ve uluslararası şirketlerin bir parçası haline gelecektir.

Değerli Demiryolcular; Yasa taslağı bu haliyle yasallaşmamalıdır. Bunun için birlikte hareket etmeli, birlikte mücadele etmeliyiz. Dayanışma içersinde işimize, işyerimize, emeğimize sahip çıkmalıyız. Bu bağlamda üyesi olduğumuz Sendika ve Dernek yöneticilerinin bu kanun karşısındaki duruşlarını ve yaklaşımlarını çok iyi izleyin ve irdeleyin. Unutmayın sizleri temsil etme hakkını ve görevini verdiğiniz bu insanlar kendi başlarına bırakmayın. Kanun taslağı hakkında düzenlenen etkinliklere tam ve gönülden destek verin. Özellikle kanun taslağını en az bir kere okuyun ve Sendikaların bu husus da ki düşüncelerini araştırın, sorgulayın. Ve lütfen hiç olmazsa bu konuda bireysel çıkarlarımızı öncelikli görüp bencilce davranmayalım.?



Anahtar Kelimeler: 0