ÜNİVERSİTENİN ?KİNDAR?LARI?

ÜNİVERSİTENİN ?KİNDAR?LARI?

ÜNİVERSİTENİN ?KİNDAR?LARI?

Geçen akşam eve geçerken iki ekmek bir su almak için markete girdim, parayı ödemek için kasaya yaklaştım bu esnada benden önce bekleyen ailenin çocukları önüm sıra tabiri caizse babalarının yakasına yapışmış ?babaaaa bize kindar al? diye koşturup duruyorlardı. Adamcağız gülümseyerek ?kızım kindar ne?? diye sorunca aldığı cevap ilginçti ?baba sende hiçbir şey bilmiyorsun bak, üstü çikolata onu yiyince içinden oyuncak çıkıyor??

Çikolata içine saklanmış yumurtadan savaş kahramanlarına ait oyuncaklar çıkması gibi şimdi bizim Üniversitede?de çikolata içine saklanmış savaş kahramanları türemeye başladı. Çok tatlı, çok şeker, hımmmm nefis.

Öyle debdebeli, afilli, pos bıyıklı, cümleler kurmayı pek beceremem. Dik durur, dik yazmaya çalışırım. Yanlış, yanlıştır? Doğruyu herkes yazıyor önemli olan yanlışların doğrulması adına yanlışları dile getirmektir.

Geçen hafta bir yazı okudum, gazetenin birinde; anladığım şu ki bu adama bir masa ihsan edilmemiş kanımca, bu nedenledir ki yırtınıp durmakta?

Biz, üniversiteli olmayıp şehirli olanları, hariçten gazel okuyanları eleştirmiş, siz ne anlarsınız üniversiteden, karışmayın bu mevzulara diye aba altından sopa göstermiş, çok korktum? Zaten bir siz bilirsiniz, sizden başka herkes biraz cahildir, köylüdür, avamdır? Madem biz anlamıyoruz, bu işleri bilmiyoruz, senin gibi elimizde dosyalarda yok ve sen süper ötesi algılama gücünle her şeyi çözüyorsun, hepsine kabul, bu kadar Don Kişot?luğa soyunduğuna göre korkunda yok kimselerden e o zaman takma isimlerin arkasına saklanıp sallamayacaksın.

Şunu merak ediyorum aslında madem Üniversitede bu kadar olumsuzluk vardı konuşmak için niye bu zamanı beklediniz. Sayın Dökmetaş döneminde her şey güllük gülistanlıktı demek ki, hiçbir sorun problem yoktu, şimdi çıktı bunlar ortaya?

Ülkemizde kurum ve kuruluşlarda yükselme ve atamalar liyakata göre değil, eş, dost, akraba, kayınço, enişte, siyasi birliktelik, aynı cemaat yoldaşlığına göre yapıldığından; (Örneğin: Sivas İşkur?da yapılan atama ve görevlendirmeler; her ne kadar görevde yükselmeler sınavla olur diye kanun, yasa, yönetmelik, genelge yayınlansa da, bir yolunu bulup kitabına uyduruyorlar) dünde Sayın Dökmetaş oturduğu makam itibari ile Üniversitede yüzlerce atama ve görevlendirme yaptı, bunların hangisi liyakata göre yapıldı? Bunun için tabiri caizse sizin deyiminizle birilerine kıydı. Dün Dökmetaş?ın yaptığı bu eylem için konuşma cesaretin olsaydı, yalakalık taklacılık yapmayıp konuşsaydın bugünde konuşma hakkın olurdu. O dönem bu sözde kıyımları savunmanız; ?canım her gelen, başarılı çalıma yapabilmek için ekibini yeniden düzenlemek zorunda, bunda ne var ki? değil miydi? Bu gün ne oldu, ne değişti?

Her ne kadar Üniversitede hocalara ait koridorlarda dolaşamasam da, ilgim nedeni ile yakından takip ettiğim, önceki dönemin süper rektörü Dökmetaş?ın açılışını yaptığı İletişim Fakültesini tartışalım, ikinci sınıfta okulu (İletişim Fakültesi) bırakan onbir öğrenciyi bulup okulu bırakma nedenlerini öğrenip bunu tartışalım, ya da ülke genelinde eğitimdeki başarı sıralamasında Üniversitemizin kaçıncı sıralarda olduğunu tartışalım, hastahaneyi tartışalım, dönerden payı eksik olduğu için ortalığı tozduman eden hocaları tartışalım, branşı olmadığı halde başka bölümlerinde dersine girip cep dolduran beyzadeleri tartışalım, Sivas Cumhuriyet?te oluşturulan Kayseri lobisini tartışalım? Tartışalım, tartışalım ki bundan sonraki yöneticiler bu tartışmalardan doğru analizleri yapıp, Üniversitemizi hak ettiği yere taşısınlar.

 Kızılırmağ?ın öteki kıyısında, eğitim kalitesi açısından, yerlerde sürünen bir üniversitemiz var, bunun sebeplerini tartışalım. Ki bence en önemli sebebi alanı olmayan hocaların başka bölümlerin mesleki eğitim derslerine girmeleridir. Açılan onlarca eğitici kadrolarının gereği gibi değerlendirilmemesidir.

Madem bir karın ağrın vardı çıkıp rektörlük seçimlerinde konuşsaydın, en azından karınca misali safını belli etseydin de bizde dinleseydik. Erken öten horozun başını keserler. Dün bir bugün iki, dur bakalım?

Sözüm ona kendini muhafazakar ve dindar ilan edenlerin, ne kadar ?kindar, sürpriz yumurta? olduklarını seçimlerin üstünden geçen 50 - 60 gün sonunda gördük?



Anahtar Kelimeler: 0