ÜLKE VE SİVAS İÇİN SİYASET

Siyaset kimin işi olmalı? Siyaset meslek midir? Bir kazanç kapısı mı? Hizmet kapısı mıdır? Kendinden bir şeyler vermek midir? Kendine bir şeyler almak mıdır? Eğer bir meslek ise; her mesleğin inceliği olduğu gibi siyaset mesleğinin inceliği nedir? Yazılı kuralları var mıdır? Etik kuralları var mıdır?

Siyasi Bilimler Fakültelerimiz var, ama onlar siyasetçiler için teori geliştirirler. Yani siyasetçinin okur yazar olması yeterli midir? Siyasetçinin okuduğunu anlaması, yazılanı okuyabilmesi test edilmeli mi? 4 işlem bilmeli mi? Kendi cebini hesap ederken vatandaşın cebinin hesabını yapması da istenmeli mi?  Siyasetçinin görme, işitme, algılama organlarının sağlıklı çalışması ne kadar önemli? Gördüğünü tarafsız yorumlayabiliyor mu? İşine geleni duyup işine gelmeyeni duymuyor mu? Milletin serzenişine, ihtiyaçlarına, sorunlarına karşı; kör mü, sağır mı, dilsiz mi? tüm bunların gerçek sağırlık, körlük ve dilsizlikten daha beter olduğu muhakkak.

Ekmek parası kazanmak için mi siyaset yapılır, ekmek üretmek için mi? Siyasetçinin hedefi; sefalete son verip refah toplumu oluşturmak mıdır? Fakirliği yönetmek mi? Yoksa fakirlik ile mücadele etmek midir? Siyaset devletten sosyal yardım alan vatandaşın sayısı ile övünmek midir? Devlete muhtaç insan sayısını azaltmak mıdır? Siyaset her konuda başarılı bir geçmiş bırakmak mıdır? Başarısızlıklara kılıf bulmak mıdır? Siyaset sürekli geçmiş ile hesaplaşmak mı? Yoksa geçmişten ders alıp ülkeyi sosyal, siyasal, ekonomik olarak daha ileri taşımak ve geleceği konuşmak mıdır? Siyaset oy için yalan ve iftira kampanyası yapmak mıdır? Gerçeği ve hakikati konuşmak mıdır? Siyaset; kendi plan, program ve hedeflerini anlatmak mıdır? Yoksa rakiplerin kötülüğü üzerinden duyar kasarak oy toplamak mıdır?

Siyasetçilerimiz temsil ettiği şehri ne kadar tanıyor? Yaşadığı ülkenin gerçeklerinden  ne kadar haberdar?

Bunca sorudan sonra Sivas'ı kimler temsil etmeli diye uzun uzun düşünmek gerekiyor. Sivasımızı temsil etmek isteyenlerden de ricamız bu soruları düşünerek yola çıksınlar. Sivas'ı seven, Sivas'ın ve Sivaslının iyiliğini düşünenlere "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözünü kendilerine rehber edinerek adayları, aday adaylarını bu millete kabul ettirmeye çalışmamalarını, hata yapmamalarını tavsiye ederiz. Yaptıkları ile ilimize katkı sağlamayacak, geçmişte yaptıkları, gelecekte yapamayacaklarının habercisi olmuş insanları aday olarak Sivaslılara dayatmasınlar. Son yıllarda ilimizin kazanımlarına ve kaybettiklerine bakarak "Allah için adil şahitler olunuz" hükmüne göre hareket etsinler. Demir Çelik Fabrikasının durumu, Askerî Dikimevi, demiryolu taşımacılığında lojistik üs olma vaadinde yaşanan hüsran, giden bölge müdürlükleri, hızlı tren, sürekli göç veren ve küçülen Sivas, işsizlik, istihdam sorunları, biten tarım ve hayvancılık. Sivas'a layık görülen liyakatsiz bürokrat kadrolar ve sayamayacağımız daha pek çok sorun.

Kaba bir tabir ile aday yancısı olmaya gerek yok. Lider hegomanyasından kurtulamayan,  parti içi demokrasilerin dahi işlemediği bir sistemde bütün bu söylenen ve yapılanlar da boş. Ama biz kötülükten sakındırıp hayrı öğütlemeye devam edelim.