TURİZM DE SİVAS?IN AHVALİ

TURİZM DE SİVAS?IN AHVALİ

TURİZM DE SİVAS?IN AHVALİ

Sevgili dostlarım hep söyler dururuz;  ?Sivas bir kültür ve turizm şehridir?, ?Türkiye?nin en önemli tarihi eserleri Sivas şehrindedir? bu kalıp sözler ve cümleler hepimiz tarafından hatta siyasilerimiz tarafından hep tekrarlanır durur. Geçenlerde sanal âlemde birkaç arkadaşla Sivas ilimizin turizmdeki yeri üzerine muhabbet ettik. Sivas şehrimizin sahip olduğu tarihi eserlerinin yanında çok kısa olmasına rağmen çok güzel bir ilkbahar mevsimi yaşanır. Aslında bazılarına uçuk gelebilir fakat şehrimizde önemli bir ?İlkbahar Turizmi? yaşanabilir. Maalesef adeta sahte cennet görüntülerine sahip olan memleketimizde ilkbaharda turiste rastlamak Arabistan çöllerinde buzdan heykellerden oluşan bir şehirle karşılaşmaktan çok daha zor.

Sivas?ımızın  hemen hemen her ilçesinde eşsiz bir ilkbahar mevsimi yaşanır. Koyulhisar, Suşehri, Gölova, Zara, Altınyayla, Şarkışla ilçelerimizin hemen hepsinde envai çeşit çiçekler açar, bahar tüm canlılığı ve diriliği ile yaşanır. Koyulhisar Sarıçiçek Yaylası, Kösedağı Yaylaları, Dumanlı Yaylası, Altınyayla Tonus yaylası, Doğanşar Avcıçayı yaylası, Akıncılar Geyikpınarı Yaylası vb. hepsi de birbirinden güzel Sivas yaylaları görenleri efsunluyor ve kendinden geçirmeye yeter.  Yaz mevsimi Sivas?ta biraz kurak geçer fakat yine de bir çok şehrimize göre daha serin ve tatlı bir yaz mevsimi yaşanır. Ülkemizde yayla turizmini en çok değerlendiren şüphesiz ki Karadeniz bölgesidir. Karadeniz bölgesinde yayla turizmi gün geçtikçe daha da çok ilgi çekmektedir. Şunu söylediğinizi duyar gibiyim; ?Sivas Divriği Ulu Camii, Buruciye, Şifaiye, Gök medrese gibi önemli mekânları değerlendirdi de sıra yayla turizmine mi geldi?  Bu nokta da sonuna kadar haklısınız. Yaz mevsimi yaklaşıyor. Ben Amasya, Tokat, Malatya?ya yolum düşerse inanın her 15 dakikada bir turist ile karşılaşırken ne hikmetse saydığımız şehirlerden çok daha güçlü ve önemli tarihi eserlere sahip Sivas?ımızda turiste çok az rastlıyoruz. Derken Divriği de yaşayan bir arkadaşımız şunları yazdı;

?Divriği`ye gelenin gidenin haddi belirsiz... Ama hala Divriği?de Sivas  İl Kültür ve Turizm Müd. ait bir büro bile yok!!!? 

Bir diğer arkadaş ise şunları söyledi;

?Sivas merkezde Turizm bürosu var mı ki Divriği de olsun. Amasya`da her köşe başında bir Turizm bürosu var. Tabii olarak turist kaynıyor. Sivas`ta elle tutulur bir tane turizm bürosu yok?.

Bir diğer arkadaş düşüncelerini şöyle dile getirdi;

?Sivas kadar Tarih turizmine müsait bir kaç il var güzel Tükiyemde... Ancak Turizmden gelir elde edemeyen tek il var güzeller güzeli ülkemde... SİVAS... Nasıl turist alsın ki; Sivaslısı İstanbullu Ankaralı olmakla gurur duyuyor. Sadece derneklerin düzenlediği gecelerde memleket yad ediliyor. Diğer zamanlarda Sivas?ını Sivaslının eleştirilmedik eli-dili-gözü- kulağı- kabalığı- kalmıyor.  ?Fabrikalar İstanbul?a edebiyat özlem Sivas`a? ... Artık buna kargalar da gülmüyor. Dünya kültür miras listesinde olan Divriği ulu camii hala restore edilemiyor. Gökmedrese?nin, Çifteminare-Şifaiye-Buruciye kampüsün retoresi 5-6 yıldır tamamlanamıyor. Kusura kalmayın bir Sivas Spor ile bu işler ve yiğidoluk olmuyor.  Küçücük kozaklı Sıcak çermiğinin 3-4 katı turist çekiyor. Sıcak çermik ise pansiyon olarak 10 prafabrk bina ile hizmet arzuluyor. Nereden tutsak elimizde kalıyor. Yapılması gereken sadece Sivaslının daha samimi ve riyasız olmasıdır. Biz istersek iş yaparız istersek edebiyat... Edebiyat daha kolayımıza geldiğinden onu yapıyoruz.?(A.Öztürk)

Ben de samimiyetle dile getirilen bu duyguların hepsine yürekten katılıyorum.  Tabii olarak ?Lafla peynir gemisi yürümez? derler. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da ?Durmak yok, kuru sloganlara devam?



Anahtar Kelimeler: 0