TIP FAKÜLTESİNDE, BECERİKSİZLİK ÖLÜMLERİ Mİ?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün büyük ümitlerle açtığı kalp hastanesinde adeta bir dram komedi yaşanıyor. Geçtiğimiz aylarda yaşlı bir hastaya müdahale edilmeyip, Devlet Hastanesi?ne gönderilmesi gündeme bomba gibi düşmüşken, şimdi de art arda ameliyat yapılan ve beceriksizlik yüzünden bir hastanın hayatını kaybettiği iddiaları ile üniversite çalkalanıyor.

Divriği nüfusuna kayıtlı, 1978 doğumlu, Dilek Özdoğan?ın ölümü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi?ni yeniden tartışmaya açtı.

Aort Koarktasyonu (yani Aort damarı büzüşmesi ) nedeniyle 25.03.2013 de ameliyat olan Özdoğan?a, yeterli düzelme olmayınca 12.04.2013 de bu sefer de kalp kapak yani aort kapak ameliyatı  yapıldı. Yani 1 ay ara ile 2 kez açık kalp ameliyatı geçiren Dilek Özdoğan?ın ikinci ameliyatı neden geçirdiği sorgulanıyor.

Buna rağmen yine düzelmeyen hastanın yapılan tetkikinde ameliyat yapılan kapağın yine yeterli çalışmadığı tespit edildiği ve hastanın son hastane başvurusunda 19.07.2013 de vefat ettiği bilgisine ulaşıldı.

Prof.Dr. Öcal BERKAN ve ekibi tarafından yapılan bu ameliyatların sorgulanması gerektiği dile getirilirken, bir beceriksizlik veya ihmal iddialarının tarafsız hekimlerce incelenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu ve buna benzer vakalarla son günlerde gündemden düşmeyen Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, bir yıl içinde ayrılan 17 deneyimli hoca ile de adeta çalkalanıyor. Hastaneden başka hastanelere giden hocaların, bir takım haksız ve hukuksuz uygulamalara tahammül edemeyerek ayrıldıkları belirtiliyor.

Kurulduğu günden bu yana, halkın sağlık sorunları konusunda ivedi çözümler üretmede kendini pek fazla konumlandıramayan Cumhuriyet Üniversitesi?nin, Sivaslıların sağlık sorunlarına çözüm üretmesi gerekirken, bu çözümü başta Kayseri ve Ankara olmak üzere büyük şehirlere havale etmesi algılanamıyor.

Bunlardan birçoğunun haksızlıklara ve ahbap çavuş ilişkisine dayanamadığından ayrılmayı tercih ettikleri ulaşılan bilgiler arasında. Ayrılan ve ayrılacak olan hocaların yerine ise daha ilana çıkmadan, kişiye özel kadrolar oluşturulup geleceklerin belli olduğu yönündeki iddialar ise bir başka skandalı gözler önüne seriyor.