TAKSİM?İN ?ZIPÇIKTI?LARI!

TAKSİM?İN ?ZIPÇIKTI?LARI!

TAKSİM?İN ?ZIPÇIKTI?LARI!

Taksim ? Gezi olayları üzerine günlerdir yüzlerce tv programı, binlerce yazı-analiz okuduk. Elhamdülillah!

Bu kadar aydınlatıcı ?öğretici (!) yorum, analizlerden sonra ambele olan beynimizle bırakın sağlıklı bir tahlil yapmayı ilk günden daha beter hale gelmiş gibiyiz.

Holding CEO?suyla İŞSİZ ? sosyalist! Dindarla kapitalist nihilist ? doyumsuz zengin bebesiyle, devlet üniversitesinde2 TL?ye 3 kap yemeye itiraz eden fakir öğrenciden tutun da aklınıza gelebilecek her türlü zıtlık bir arada kazan kaldırdı.

Geçmiş yıllarda söylenirdi; ?Komünizm?den Dünya?nın kurtulması için Türkiye?nin komünist olması lazım? diye?

Bence de? Taksim Gezi katılımlarının bu kadar hercümerci bir arada taşıması eminim ki dünyada ancak bize nasip olurdu, oldu da?

Herkesin dikkatinden kaçan, kâle de alınmayan iki kesim vardı ki bunlar; eylemlerinde ve katılımlarında RASYONEL olan gruplardı.

Birincisi yankesicilik mesleğini icra edenler (!) diğeri de aşk ? meşk (aslı: pis nefis) peşindeki, bireysel olarak pek becerikli olmayan, toplumsal ortamda? Partner arayanlardı.

Temennim de oydu ki, yankesicilerin halkın içine inmekle zorlanan ?beyaz?lar ve beyaz yakalılardan gerekli iaşe bedellerini hem de hallice temin etmeleriydi?

Öyle ya; özgürlük ? eşitlik talebiyle sokağa dökülenler gönlüyle olmasa da kırk yılda bir YOLDAŞlığın raconunu yerine getirmiş oldular.

Bu yönde hiçbir şikâyet duyulmadıysa, bu meslek erbabının işini adabıyla ? erkânıyla (!) yapmasından, diğerlerinin de ayakta uyuyup sebebi poliste bulmasındandır.

Bunlara; Allah bereketini artırsın deyip, asıl beni gülmekten yere yatıran ?Duran adam? moduna geçildiği günlerde yoga yapan modern? Kızların arasına oturmuş (siyah) Türk delikanlısının görüntüsüydü.

Bizim esas oğlan! Yoga pozisyonunda protesto yapan üç bayanın hem de askılı ? dekoltesi de bol olanın yanına bağdaşını kurup pozisyonunu? Almıştı.

Fazla dikkate gerek kalmadan bizim oğlanın yogayı ilk defa gördüğü, tipinden-kılığından ziyade dizleri yerden 20-25 cm yukarıdaki oturuşundan anlaşılıyordu. Daha doğrusu yer sofrasındaki bağdaş pozisyonu, bir sofra bezi eksik!

Oğlanın yanık teni, giyimi, saçı traşı bir de bağdaşı güldürürken, insanı yere yatıran kısmı elleriydi.

Kızlardan tamamen farklı, cami de müezzin eşliğinde tespihten sonraki dua pozisyonunun tıpatıp aynısı durumda ellerini açmış, baş taksim heykeli hizasında, gözler yanındaki aşüftenin askı sınır boylarında (!)?

İşte tam da burada; helal olsun Taksime neye gittiğini, ne istediğini, sonuca (!) ulaşamasa da en azından çok yaklaştığını bilen biri dedim.

Tabii ki, bu iki gurup dışında nerden geldiği (belli de) belli olmayan kumanyalar, kamyonlarla biralar hatırına oraya gidenlerde kendince rasyonel davrananlardı.

Meşhur Alman? Virtüözün piyano resitalini dinlemeye gidenleri ekleyebilirsiniz de benim pek aklım almıyor FRENK müziğini?

Biz de ancak ?Devlet? zoruyla acı ? zulüm izlenecek bu soytarılık aksine polis copu-biber gazı yeme riskine rağmen izlenmesi de işin artistliğiydi galiba?

Yazımdan bu eylemi ve katılımcıları itibarsızlaştırdığım gibi bir sonucun çıkmasını istemem, lakin; gerçek sınıf dayanışması temelinde somut talepler ? tepkiler oluşturmadığı için daha rasyonel örgütlenmelere örnek olabileceğinden, olumlu ? olumsuz yeni gelişmelere de gebedir.

Bu kadar renkli karma ?ülkenin % 50?sini temsil ediyor? iddialarına ne kadar doğrular bilinmez ama 1 Haziran Taksim ? Gezi?nin siyasi tarihimizde milat olacağı kesindir.

Kaldı ki iktidarın temsil ettiği yüzde 50?lik oy tabanı da bu kadar çeşitlilik göstermese de zımmi bir koalisyondur.faktörlerin ölçüsü belli olmadığından, yaşanan güç deneme testleri bunu doğrulamaktadır.önümüzdeki süreci belirleyecek olan da iki taraftaki kümelerin hangi ortak paydalarda buluşacağıdır.

Zira; ?dini? mağduriyetler biterken, oy kullanacak 18-25 yaş gurubu mevcuttan başka siyasi iktidar görmemiştir veya hatırlayamamaktadır.

Öncekiler gibi bu gençler aileden aldığı geleneksel düşünme ? davranma kalıplarıyla hareket edeceklerdir? Yoksa ait oldukları interaktif dünyadaki onlara sunulan ve öğretilenler mi?

Asıl sorunda buradadır?

1+1 ve stüdyo tipi dairelerin muazzam hızla artışı, hem de devletin TOKİ marifetiyle, siyasi geleneğine de zıt bu gidişat, çekirdek aileden de öte mikro aileye dönüşen toplumda oyların seyrini etkileyecektir.

Siyasi iktidarın ekmeğine yağ süren mevcut muhalefetle değil, yeni nesli anlayan, onların FOKUS (!) kodlarını yakalayabilen kişi ? kadrolarla olacaktır.

Valla ben sıkıldım, kaçıyorum! Bundan sonrasını da SOSYOLOG?lar düşünsün, canım?

Not: Taksim?den ?Tahrir? çıkar mı? Derken tahrir; tekrar ?taksim?i çıkarttı galiba!!!



Anahtar Kelimeler: 0