Çoğu zaman, şehrin gelişmekte gösterdiği durağanlığın giderilmesi için, fikri kapılara başımızı vurmaya çalıştığımızda, sivil bir iradenin ya olmadığına, ya da çok zayıf olduğuna şahit oluyoruz...
Üzülerek belirtmek isterim ki, maalesef Sivas?ta, konulara vakıf ve meseleleri irdeleyen akil bir sivil irade, bugüne kadar etkin olarak ortaya konulmamıştır. Sivil inisiyatifin etkin olmamasından dolayı, yönetim erki, kendi isteği doğrultusunda şehri yönetmeye kalkmış ve bunu da maalesef yeterince gerçekleştirememiştir.
Diğer şehirlerde güçlü bir sivil duruşun olduğuna şahidiz oluyoruz. Bunun Sivas?ta da, yavaş yavaş ortaya konulması elzemdir. Zira bu şehrin şekillenmesi, sadece yöneticilere bırakılırsa, yavan bir durum ortaya çıkmaktadır.
**
Ben âcizane, bir şehrin yürüyüş alanının belirlenmesinde, yöneticiler kadar, şehrin ?akil? düşünce birlikteliğinin de çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Sivas?ı tanıyan ve Sivas?ın geleceği için kaygı duyup, sancılar içinde olan akil bir ufuk, mutlaka ama mutlaka, yönetimsel boyutun aldığı kararlarda etkin olmalıdır.
Şehre belli bir süre için gelen ve görevi sonra da başkaca illere atanma ile devam eden yöneticilerin, risk almasında bazı sıkıntılar doğmaktadır. Zira, risk alındığı zaman, memuriyetinin ilerisini hesaplama gibi bir handikap doğuyor. İşte bu durumda şehirde yaşayan, akil düşünceye büyük işler düşmektedir. Yıllar yılı, bu şehirde kalıcı olduklarına göre, kendi yaşadıkları yerin şekillenmesinde, sadece yöneticilerin etkin olması elbette kabul edilemez.
Bu ve buna benzer sorunlar epeydir hep vardı. Ama son zamanlarda, Sivas?ta şehirleri ile alakalı adımlarda, kaygı duyan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu kaygının ete kemiğe bürünmüş hali olan, Sivas?ın akil adamları, yavaş yavaş var olan nekahetin sonlandırılması yönünde, bir birliktelik şuuruna doğru adım atıyorlar.
Sevgili okurlar, artık Sivas?ta yeni bir dönemle birlikte, şehrin bütün varlığı ile içli dışlı olabilecek bir iç dinamik mekanizması oluşuyor. Belli fikir birliktelikleri ve akil düşünce ufku, fazla da ortada gözükmeden, Sivas?ın geleceğinin yönetimsel şekillenmesi için büyük çaba harcamaktadır.
Zira bu elzemdi. Çünkü Sivas, köklü bir şehir olmasına rağmen sadece yöneticilerin belirlediği yönetimsel ufuk ile, tam donanımlı bir yol alamamakta ve de tökezlemektedir.
Sivas?ta yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan, sihirli el, Sivas?ın iç dinamikleridir. Her meslekten rüştünü ispat etmiş ve Sivas?ın geleceği için kaygı duyanların oluşturduğu, ileri bir ufuk ve vizyon temel prensibini benimseyen bir akil düşünce yapısı, yavaş yavaş şehrin ilerleyişine müdahil olmaktadır.
Bunun somut örneğini, geçtiğimiz rektörlük seçimlerinde gördük. Faruk Kocacık?ın seçilmesi için, Sivas kamuoyu içinde bir kanaat gelişti. Sivas?ta oluşan, üniversitenin değişim evresine girmesi gereği, her kesim üzerinde ağırlığı olan akil adamların gayretlerinin de, sonucu ile gerçekleşti.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, seçimlerinde ortaya konulan ve ilk olan bu sivil irade, gösterdi ki, Sivas?ın geleceğinin şekillenmesinde, iç dinamiklere büyük görevler düşmektedir.
Sivas artık, farklı bir istişari yapılanmaya gebedir. Her adımı yöneticilerden bekleme ve onların yaptıklarına sadece alkış tutma yavanlığı, maalesef Sivas?ın kadim varlığını berhava etmektedir.
Sivas?ta, iç dinamiklerin yavaş yavaş etkin olması, yeni bir yapıcı eleştirel duruşun da doğmasını sağlamaktadır. Seçim veya atama ile, Sivas?ın kaderinde etkin olacak yöneticilerin, başarılarının alkışlanıp, başarısızlıklarının yerilmesi artık, daha işlerlikli olarak duyulacaktır.
Bunun açılımı, bundan sonra Sivas?ta yeni yeni oluşmaya başlayan sivil irade birlikteliği, bu şehrin geleceğinin belirlenmesinde ve Sivas?ın, gelişmiş şehirler kategorisine sokulmasında müdahil olması anlamına gelmektedir...
**
Değişen Türkiye ve Dünya ile birlikte Sivas, yeni yeni düşünsel anlamda bir değişim sürecine girmiştir. İnsanımızın beklentileri sonucunda şekillenen bütün gelişmeler, Sivas?ın gelecek arzularının da, yerine oturmasında etkin olacaktır.
Elbette ki her alanda bir kan değişimi arzusu, yeni bir çehreye doğru adım atma eğiliminde olan bu şehirde kabul görüp, gelecek düşsel idealinin de doğmasını sağlayacaktır. Resmi veya sivil toplum içerisinde yaşanması gereken kan değişimi Sivas?ı, öte bir umuda daha bir aşkla bağlayacaktır.
Sivas maalesef, derin bir uykudan uyandırılmayı bekleyen masalsı bir devdir. Bu devin uyanması demek, Anadolu?da, yeni bir aşk ve umudun da dirilişi demektir. Öte yüzyıllardır, durağanlığın adeta kaderleştiği bu şehirde, yarına dair umutların filizlenme eğiliminde olması, güzel bir heyecanın da inanın başlangıcı olacaktır.
Anadolu?nun ortasındaki bu Selçuklu tacının, içi boş, günü kurtarma amacında olan süslü laflarla kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Bütün hayali ve ideali, yarınlarla bütünleyecek bir yapılanma arzusu ortadadır. Bu arzuyu görmemek, ancak ve ancak Sivas?ı iyi okuyamamak demektir.
