SİVAS?IN VİZYONU?NA ?İNCE? AYAR

SİVAS?IN VİZYONU?NA ?İNCE? AYAR

SİVAS?IN VİZYONU?NA ?İNCE? AYAR

Sivas Mimarlar Odası Başkanı Serdar İnce, yapmış olduğumuz röportajda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sivas?ın geleceğinin masaya yatırıldığı söyleşi de İnce birçok konuda fikirlerini büyük bir açık yüreklilikle ifade etti. Sivas?ta yapılan yanlış uygulamaları değerlendiren İnce, Sivas?ın gelecek vizyonu noktasında da görüşlerini bizlerle paylaştı.

Yerel seçimler öncesinde hareket kazanan Sivas?ta her geçen gün gündem de önemli konular ön plana çıkmaya devam ediyor. Bu kapsamda yaptığımız röportajda Mimarlar Odası Sivas Şube Başkanı Serdar İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İlimizde yapılan çalışmalar ve önümüzdeki süreçte yapılması gerekenler ile ilgili yaptığımız söyleşi de İnce birçok sorumuza açık yüreklilikle cevap verdi. Sivas Mimarlar Odası Başkanı Serdar İnce, Hızlı Tren Projesi?nden Yeni Terminal Projesi?ne, Revizyon İmar Planı?ndan Sivas Belediyesi?nin çalışmalarına kadar, Kızılırmak ve Cumhuriyet Üniversitesi?nin şehre kazandırılması gibi birçok konuda sorularımızı yanıtladı.

S.P: Öncelikle Sivas size neyi ifade ediyor? Bize anlatabilir misiniz?

Vizontele filmini birçoğumuz seyretmiştir. Orada belediye başkanı rolünde Altan Erkekli bir konuşma yapar;

?İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan. Amma biz biliriz ki; bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen burası dünyanın en güzel yeridir. Amma dünyanın en güzel yerini sevmezsen, orası dünyanın en güzel yeri değildir??

Bu benim her zaman hoşuma gitmiştir. Bizimkisi de her Sivaslı gibi memleket sevdasından başka bir şey değil, burası ekmeğini yediğimiz suyunu içtiğimiz, huzur bulduğumuz bir yer. Belki iklimi sert, ekonomik imkânları kısıtlı bir şehir, ama bizim şehrimiz. Bugün şehir dışında, 58 plakalı bir araç gördüğümüzde veya ben Sivaslıyım diyen biri ile karşılaştığımızda bizi heyecanlandıran olayda budur. Esas acı olan, bu memleket sevdası ile dolu olan kişilerin çeşitli sebeplerle yurtlarından başka yerlere göçmesidir.

S.P: Sivas?ın gelecek dönem perspektifi içinde geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Hani bir söz vardır ya; ?yerini bulmayan güzel yerine yerine gezer? diye, Sivas?ı en iyi anlatan sözlerden biri bence. Anadolu?nun ortasında geçmişte birçok medeniyeti bağrından çıkarmış, Selçuklu ve Osmanlının göz bebeği bir şehir. Milli mücadeleye 108 gün başkentlik yapmış bir şehir, ama ne yazık ki ihmal edilmiş, öz yurdunda garip bir şehir?

Lakin ben genel kanının aksine, gelecek 10 yıllık perspektifte birçok değişime gebe bir şehir olarak görüyorum. Hızlı tren, Karadeniz Akdeniz otoyolu, kaya gazı, kültür turizmi derken birçok potansiyeli bünyesinde barındıracağı kanaatindeyim. Gelecek 10 yıllık süreçte iyi idare edilip, fırsatları yatırıma dönüştürebilirse her an patlama yapabilir.

S.P: Hızlı Tren Sivas için bir fırsat diyorsunuz, peki güzergâhı için neler söyleyebilirsiniz?

Öncelikle bu hizmette emeği geçen başta Sayın Müsteşarımız Habip Bey olmak üzere tüm emeği geçenlere şükran borcumuz var. Ama hızlı trenin mevcut tren garı güzergâhından geçmesi, mevcut gar yanında bir istasyonun kurulmasını doğru bulmuyorum. Bu tarz yatırımlar şehrin zenginliğidir, Gittiği bölgeye değer katar. Şehrimizden geçen Kızılırmak şehrimizi ikiye bölmektedir, mevcut demiryoluna paralel geçecek hızlı treninde şehri tekrar ikiye böleceği kanaatindeyim. Bu güzergâha alternatif iki hat söyleyebilirim. Birincisi Üniversite aksından gecen güzergâh, bir diğeri de Kuzey çevre yolundan geçen bir hat. İkincisinin daha akılcı olacağı kanaatindeyim. Bölge trafiğin bulunduğu bölge civarında yapılacak bir istasyon, ona paralel yapılacak bir otogar ve bunlara bütünleşmiş bir havaalanı ile şehrin ikinci bir cazibe merkezi olacağı kanaatindeyim.

S.P: O zaman siz yeni yapılan otogarın yerini de yanlış buluyorsunuz?

Biz mimarlar odası olarak, yeni revizyon imar planı çalışmalarında, ömrünü doldurmuş otogarın yenisinin hızlı tren, havaalanı aksı düşünülerek, yeni bir cazibe alanı oluşturan bir alan taşınması gerektiğini söyledik. Türkiye de bir iki il örneği hariç tüm şehirler yeni otogarları şehrin gelişme aksı olan noktalara taşımıştır. Erzurum da yapılan yeni otogar ile havaalanı arası mesafe yaklaşık 9 km?dir. Sivas?ın geçmişinde 1950?li yıllarda otobüsler istasyon caddesinde Tanrıkulu mağazasının karşısından kalkarken, daha sonra paşa caminin yanından kalkmış, ilerleyen zamanlarda ise kepçelideki eski otogar alanından hareket etmişlerdir. 1980?lerde ise şimdiki otogarın olduğu alana taşınmıştır. Eğer bu mantık doğru olsa idi, mevcut otogarın hala istasyon caddesinde kalması gerekirdi.

S.P: Yeni revizyon imar plan hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Revizyon imar planı Sivas için yapılması elzem bir çalışma idi. Emeği geçen herkese teşekkür etmemiz gerekir. Ancak bu iş cesaret gerektirdiği gibi aynı zamanda bilgi ve tecrübe gerektiren, uzun soluklu bir süreç olduğunu düşünüyorum. Şehrin tüm dinamiklerinin işin içine katıldığı, görüş alış verişlerinin yapıldığı, Planın yapan firmanın Sivas ı karış karış bilen bir danışman grubu ışığında çalıştığı bir ortam olması gerektiği kanaatindeyim. Bu anlamda sürecin iyi değerlendirilmediğini düşünüyorum. Her şeyden daha önemlisi, şehirde yaşayan insanların sahiplenmediği, süreç içerisinde kimi mağduriyetlerin yaşandığı bir plan olarak görüyorum. Ama hala şansımızın olduğunu, alınganlık göstermeden olumlu eleştiriler ışığında planın verimli bir hale geleceği kanısındayım.

S.P: Yeni imar planında neleri görmek istediniz?

Biz, mimarlar odası üyeleri olarak hiçbir karşılık beklemeden yaklaşık 2 yıldır plan ile alakalı eksikleri çeşitli ortamlarda yazılı ve sözlü olarak, plan ile alakalı kişi ve kurumlara bildirdik bildirmeye devam ediyoruz. Belki itiraz noktalarımız halka iyi anlatılamadı, biz şahısların arsaları üzerine bir yorum yapmadık, genel ekseriyette plancının tasarrufuna saygı duyduk. Bizim üzerinde durduğumuz şehrin genel kurgusunun yeniden planlanmasında, şehrin rasyonel bir yaklaşımla planlanmasını sağlamaktı. Planlama ilkelerinin genel kuralları içerisinde halkın sosyal yaşam alanları üzerine çalıştık. Yeni açılan alanlarda yol genişlikleri ve buna paralel olarak raylı sistem ya da bisiklet yolu gibi kavramlara olanak sağlayacak düzenlemeler istedik. Aktif yeşil alanların yeterince kurgulandığı, şehrin cazibe alanlarının belli noktalarda dağıtıldığı, şehrin yatırımcısının ucuz maliyetlerle yatırım yaptığı bir şehir istedik. Kızılırmak ile şehrin kaynaştığı bir şehir hayal ettik. 20 yıl sonra insanların yaşarken yok olduğu değil, geçmişin hatırası, günün huzurlu yaşantısı ve geleceğin sağlıklı refah dolu yaşantıların hüküm sürdüğü bir şehir istedik. Herkesin ortak hayali olan bu amacı gerçekleştirmek için çalıştık, çalışıyoruz.

S.P: Sivas?taki STK ve Meslek Odası olarak Mimarlar Odası, 4 Eylül Sanayi Bölgesine karşı çıktınız sebebi nedir?

Şehrimizdeki en büyük sıkıntı, planlama yaparken şehrin en az 50 yıllık perspektifi çizilmeden günü birlik alınan kararlar ile idare edilmesi diye düşünüyorum. Bu gün eski sanayide yaşanan sıkıntının aynısı 20 yıl sonra 4 Eylül Sanayi bölgesinde yaşanacak. Bu bölgenin karşısında hepinizin bildiği gibi Adliye Sarayı. TOBB ETÜ Vakıf Üniversitesi, Şehir stadyumu, iş merkezi ve yeni imar planına göre rezidans yapıların bulunduğu alanlar olarak belirlenmiş. Buna paralel olarak buralar gelişirken, sanayii alanı olarak görülen bu alanda zamanla bu tarz yapıların yükseldiği alanlar olacak. Ayrıca 1/5000?lik planda belediyemizce belirlenen organize sanayinin karşısındaki seyfebelindeki alan, küçük orta ve büyük ölçekli sanayii alanı olarak belirlenmiş. Bu bölge hızlı bir şekilde hayata geçirilirse organize sanayii ile entegre olmuş bir sanayii bölgesi, şehrimizde yatırımları hızlandıracaktır. Ayrıca her 20 yılda bir şehre katma değer katan yatırımcısı, bir yerden bir yere taşınmak zorunda bırakılmaz diye düşünüyorum. Ayrıca hiçbir şehirde, içinden akarsu geçen bir bölge sanayii olarak değerlendirilmemiştir.

S.P: Kızılırmak Sivas için neden bu kadar önemli sizce?

Dünyada gelişmiş tüm şehirlere bakın, içinden geçen akarsuları nasıl değerlendirmişler? Kızılırmak bence Sivas?ın gelecekte en önemli gelişme fırsatlarından biri. Akarsuyu akılcı bir şekilde kullanarak şehrin vizyonunu ve sosyal yaşantısını değiştirebilirsiniz. Mevcut yeni planlamada bunun yanında şehir ile Kızılırmak arasında eski fuar alanında kazanılan yeşil alan koridoru ne yazık ki ırmağa kadar devam ettirilmeyerek yarım bırakılmıştır. Hâlbuki eski fuar alanında olduğu gibi hak sahiplerine belli bir emsal verilerek bir bölgede site tarzı yapılanma sağlanarak, diğer bölge ırmağa kadar aktif yeşil bırakılsa şehrimizin gelecek yıllarında kent parkı olacak bir bölge kazandırılmış olurdu. Bundan daha vahim olmak üzere şehrimizden geçen akarsuyun kıyı şeridinin yaklaşık üçte birine karşılık gelen bir bandı biz sanayii alanı olarak imara açmış bulunmaktayız. Topraklarımızı ne derece rasyonel kullandığımızın açık bir resmi olarak görüyorum.

S.P: Son zamanlarda halkımızda belediyede kamusal hizmetlerin veriliş şekli ve süresi noktasında şikâyetler var, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle belediyemizde özveri ile her türlü sıkıntıya rağmen kendinden bir şeyler katarak çalışan insanlar var, onlara emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Birde inisiyatif almayan, çözüm üretmekten uzak, halka hizmet noktasında kaygıları olmayan bir zümre var. Bunlar geçmişte belediyede yaşanan sıkıntılar da, belli noktalarda yalnız bırakılmanın verdiği hezeyanla belki bir karşı koyuş, belki küskünlük, belki de mevcut ortam koşullarını kendi çalışma koşullarına çevirerek tepkisini koyuyor. Adına ne denirse densin halka hizmetin ilahi bir yönü olduğunu, bir insanın sıkıntısını gidermenin, işin süresinde güler yüz ile yapılmasında kendisine ilahi bir muvafakat olarak geri dönme bilinci ile hareket etmesi gerektiği hatırlatılmalıdır. Yeniden motivasyon ve heyecan ile tecrübe ve bilgi birikimi olan bu insanlar geri kazandırılmalı diye düşünüyorum.

S.P: Cumhuriyet Üniversitesi?nin şehre katkısını nasıl görüyorsunuz?

Bir şehir için en büyük zenginliklerden biri bence üniversitedir. Şehre kattığı katma değer ve bilgi birikimi düşünüldüğünde, önemi bir kez daha gözler önüne serilmiş olur. Ancak ben şehrimiz ile üniversite arasında kopukluk olduğunu düşünüyorum. Şehir ile kaynaşmamış, şehrin sorunlarını kendine dert etmemiş bir üniversite görüntüsü algılandığı kanaatindeyim. Özellikle bilgi birikimi ile birçok bilimsel dergi ya da çalışma gruplarında bilimsel çalışmalar sergileyen öğretim üyelerimizin şehrimizin sosyal sorunlarında fikir beyan etmesi ve çözüm önerileri sunması gerektiğini düşünüyorum. Şehrin imarı ile ilgili olsun, sanayii alanları, çevre ile ilgili konuları, sosyo kültürel yapısı ile ilgili olsun gördüğü her yanlışta birebir müdahil olması gerektiği kanaatindeyim. Örnek verecek olursak, yapılan revizyon imar planı çalışmalarına üniversitenin ilgili bölümlerinin koyacağı katkılar ile daha sağlıklı sonuçlar alınamaz mıydı? Bugün Kızılırmak kenarının sanayii bölgesi olarak değerlendirilmesi noktasında ortaya koyacakları bilimsel veriler halkımız açısından aydınlatıcı ve yol gösterici olmaz mıydı? Şehircilik açısından önem arz eden hızlı tren, alışveriş merkezi, otel, şehir trafiği yeni çevre yolları, alternatif çalışma ve üretim tesisleri gibi konularda sergilenecek tutum şehrin gelişmesine ışık tutmaz mıydı? Üniversitemiz yeni yönetim kadrosu ve bu konulardaki mevcut altyapısı ile daha da aktif rol alacağı kanaatindeyim.

S.P: Üniversite şehri için bir zenginlik diyorsunuz. Sivas ta fakültesi açılması düşünülen TOBB ETÜ için neler söyleyeceksiniz?

Ben bu vakıf üniversitesinin hala açılmamasının şehrimizin birlik ve beraberliğinin boyutunu en iyi şekilde anlattığı kanaatindeyim. Çevremizdeki iller, bırakın fakülte kurmayı 2-3 er adet vakıf üniversitesini kurmuş, mütevelli heyeti, akademisyeni ve şehri ile bir bütün olmuşken, bizim hala somut bir adım atamamamız üzüntü verici diye düşünüyorum. Sivas Ticaret Ve Sanayii Odasının girişimleri ile belli bir noktaya gelen konu, ortak duruş sergilemememizden dolayı geldiği noktada kalmıştır. Bu iş sanki STSO?nın bir işi imiş gibi sahipsiz bırakılmıştır. Devletin her kademesinde görev yapan Sivaslıların ve Sivas ta kanaat önderi olduğunu beyan eden STK ve meslek odalarının, düşüncesi ve fikri ne olursa olsun konuyu sahiplenmiş, her platformda bunun takipçisi olmuş bir duruş sergilemedikten sonra bu tarz oluşumları hayata geçirmemiz ne yazık ki zor görünüyor. Ne zaman ki bu duruş ve fikre sahip oluruz, işte o zaman çevremizde imrendiğimiz şehirlerden biri oluruz.

S.P: Sivas?ta yatırımcı olmak nasıl bir duygu?

Türkiye de özel sektör olmak ve mevcut vergi sistemi altında ayakta durmak, gerçekten yatırım yapan için saygı duyulması gereken bir durum. Bir de bu yatırımcı Sivas gibi Anadolu şehrinde ekonomik zorluklar içerisinde bunu başarıyorsa o insanı el üstünde tutmak gerekir. Ama ne yazık ki şehrimizde yatırımcıya, yatırım yapana pekte destek olunmuyor. Ne kadar çok yatırım yapıp istihdam sağlamaya çalışırsan o noktada o kadar eleştirilebiliyor ve o noktada zorluklar ile karşı karşıya bırakılıyorsun. Hâlbuki şehirler zengini ve yatırımcısının çokluğu nispetinde gelişir büyür. Ama ne yazık ki şehrimizde gayrimenkul alımı dışında insanlar yatırıma yönelmiyor. Bu konuda da o insanları pek ta haksız görmemek gerekir. Toplum tarafından farklı gözle bakılan bu insanlar ya yatırım yapmıyor ya da yatırımlarını başka şehirlerde değerlendirmek zorunda kalıyor. Biz ne zaman ki konuya çevremizde bulunan illerdeki insan mantığı ile bakarız, o zaman şehrimiz büyür ve gelişir. Ben şehrimizin yavaş yavaş bu ön yargılardan kurtulduğunu düşünüyorum. Artık kendine özgüveni olan, girişimci, cesaretli iş adamlarımız yetişiyor. Bu kişilerin sayısını artıracak ortam yaratılır ve sahip çıkılırsa, şehrimiz kısa sürede büyük şehirlerin refah düzeyine ulaşmış olur.

S.P: Şehrimizdeki TOKİ uygulamaları hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Bence Kılavuzdaki 900 konut TOKİ ye verilmek yerine, şehrimizdeki müteahhitlerin içinde bulunduğu bir oluşumda yapılabilirdi. Bildiğim kadarı ile Yenişehir bu mantık üzerine yapılmış bir uygulamadır. Ayrıca tip proje yerine şehrimizin yöresel yapısı göz önüne alınarak hazırlana projeler uygulanmalı idi. TOKİ?nin yapmış olduğu binaların avam projelerini mimar üyelerimiz ile inceleme fırsatımız oldu. Mekânların büyüklük oranları, şehrimizin alışkanlıklarının dışında. Ayrıca ısıtma sistemi olarak 900 konutta kömürlü sistem seçilmiş. Halbuki şehrimizde doğalgaz mevcut, bu ekolojik yakıtın muhakkak değerlendirilmesi gerekirdi. Ayrıca binaların yerleşimlerinin bir kısımda, kuzey güney cephe kurgusu hiç irdelenmeden bir yerleşme yapılmış. Biz bunun gibi hususları içeren dilekçemizi avam proje aşamasında belediyemize sunduk. 900 konutun yapımı devam ediyor, bu aşamadan sonra bu yatırımın en iyi şekilde bitmesini temenni etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Bundan sonra şehrimizde yapılacak TOKİ uygulamalarında muhakkak şehrimizin müteahhitler ininde ihalelere girebileceği, şehir dışından katılan büyük inşaat firmaları ile rekabet edebileceği zeminler hazırlanmalıdır. Bu sayede ilimizde bulunan müteahhitlerimizin de hem kendilerini daha da geliştirmelerini hem de diğer illerde yapılacak yatırımlara katılma yolunu açmış oluruz diye düşünüyorum.

S.P: Son olarak bildiğimiz üzere genç bir başkansınız, yaklaşık 1 dönemdir Sivas?ta bulunan TMMOB bağlı Odaların İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliğini ve 2 dönemdir Mimarlar Odası?nda başkanlık görevi yapıyorsunuz, bu konuda ki görüşleriniz nelerdir?

Her zaman Mimar olmaktan ve şehrimizde Mimarlar Odası gibi bir odada görev yapmaktan dolayı taşıdığım sorumluluğun ve manevi hazzın bilincinde oldum. Odamıza kayıtlı tüm aktif mimar arkadaşlarımla, elimizden geldiği kadar şehrimize faydalı olamaya çalışıyoruz.  Kamuoyunda fazla duyulmasa da, hiçbir maddi karşılık beklemeden arkadaşlarımızla çeşitli ortamlarda mesai kavramı olmadan şehre katkı koymaya çalışıyoruz. Belki şehrimizde yaşayan insanlar tarafından doğru algılanıyoruz belki yanlış, ama biz tüm arkadaşlarımızla doğru bildiğimizi anlatmak ve yapmak için azami gayret sarf ediyoruz. Bugün nasıl geçmişte yapılan yanlışlıkların muhasebesini yapıyorsak gelecekte de bulunduğumuz ortamın muhasebesinin yapılacağını biliyoruz, bizde bu şuur ve bilinç ile sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getirmek adına gayret sarf ediyoruz Ve biz biliyoruz ki dünyada bir başka Sivas daha yok ve biz biliyoruz ki bu şehir bizim en büyük zenginliğimiz?



Anahtar Kelimeler: 0