SİVAS NEDEN BÜYÜKŞEHİR OLAMAZ

SİVAS NEDEN BÜYÜKŞEHİR OLAMAZ

SİVAS NEDEN BÜYÜKŞEHİR OLAMAZ

Başlıktaki ?Neden? yerine ?Niye? kelimesini koyarak yaklaşmaya çalışacağım. Çünkü nedenin iki farklı anlamada anlaşılabilme imkanı bulunmaktadır.

Birincisi ?olmasının gerekliliği? ikincisi ?Olmamasının sebepleri? ben olmasının gerekliliğine daha çok vurgu yapacağım ve olamayacağını da gerekçeleriyle açıklayacağım.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın daha önce sözünü ettiği, Nüfusu 750 bini aşan şehirlerin büyükşehir yapılmasına ilişkin kanun tasarısının yasalaşması halinde, 13 il büyükşehir statüsü kazanabilecek.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl Mayıs ayındaki Kahramanmaraş mitinginde nüfusu 750 bini aşan illerin büyükşehir yapılmasına ilişkin kanun tasarısı hazırladıklarını söylemişti. Türkiye İstatistik Kurumu?nun (TÜİK) açıkladığı 2011 yılına ilişkin "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları" dikkate alındığında kanun tasarısının yasalaşması halinde büyükşehir statüsüne kavuşacak 13 il bulunuyor. Bu illerden Aydın, Denizli, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Balıkesir, Van, Manisa, Hatay?ın nüfusu 2010 yılı itibariyle de 750 bin kişi sınırının üzerinde bulunuyordu. Son açıklanan veriler, nüfusu 2010 yılına göre artan illerden Malatya ve Mardin?in de 750 bin sınırını aşan iller arasına katıldığını gösterdi. Bu aynı zamanda yeni bir kamu reformu anlamına da geliyor. Kanun yasalaştığında 13 ilin tamamı ve eski büyükşehirlerin sınırları il sınırları belediye sınırları haline geliyor.

Yani büyükşehir belediyesinin kapsamı ildeki bütün ilçeleri kasabaları ve köyleri de kapsıyor.Sivas?ın büyükşehir olduğunu düşünürsek  belediye sınırları içerisine Koyulhisar,Gürün ve Akıncılar?da dahil olmak üzere 16 ilçenin tamamı ve bin iki yüz köy de dahil olmuş oluyor.

Bu illerde özel idareler lağvediliyor ve onun görevi büyükşehir belediyesine geçiyor. Köyler de tüzel kişiliğini kaybediyor ve mahalle durumuna geliyor.Bütün ilçelerin köylerin yolundan suyundan, alt yapısından büyükşehir belediyesi sorumlu oluyor.

Şimdiki özel idarenin yaptığı işleri belediye ,il genel meclisinin yaptığı işleri de belediye meclisi yapıyor.Bu çok yeni bir durum.

YSE(Yol Su Elektrik) kurumundan sonra özel idareye devredilen yetkiler ve bütün ekipmanlar belediyeye devrediliyor.

Ben bunun birçok açıdan doğru olduğunu düşünüyorum ancak durum şu anda uygulanmakta olan İstanbul ve Kocaali örneğinden biraz daha farklı görünüyor. Çünkü İstanbul ve Kocaeli  il yüzölçümü  itibariyle ülkemizin en küçük illeri konumundadır.

Ancak Sivas, Konya, Van, Erzurum gibi yüzölçümü geniş olan illerde uzak ilçe ve köylere ulaşmak hayli zor olacaktır. Diyebilirsiniz ki?Buralara zaten özel idare ulaşıyordu belediyenin ulaşması da zor olmasa gerek.?Belki haklısınız ancak belediyenin mevcut yapısının da değişime uğraması gerekiyor.

Bütün bu zorluklarının yanı sıra belediyenin karar alma ve uygulama mekanizmaları diğer kurumlara göre çok hızlı çalışıyor onun için hizmetin ulaşması belki çok daha seri olacaktır.

İşin baka avantaj olan tarafı ise belediye teşkilatları seçimle işbaşına gelen yönetimlerdir dolayısıyla milleti memnun etmekle yükümlüdürler ki bir sonraki seçime dönük hesap yapabilsinler. Bu yüzden halkı memnun etmek gibi görevi olmayan karayolları, özel idare gibi kuruluşlardan farklı olacaktır hizmetin kalitesi.

Bu kadar mevzudan sonra gelelim Sivas?ın büyükşehir olamaması durumuna. Sivas kadim uygarlıklara ev sahipliği yapmış Selçuklu devletine başkentlik yapmış bir şehir olarak neden büyükşehir olamamaktadır.

Büyükşehir olmanın tek göstergesi nüfus olduğuna göre elbette ki nüfusu yeterli durumda değildir. Büyükşehir olmak için ortaya konulan nüfus şartı 750 bindir Sivas?ın ise 630 bin civarında bir nüfusu bulunmaktadır. Dolayısıyla nüfusu yetmemektedir.

Bazı aklı erenler köylerin belediyeye kavuşması içim taşınan sanal nüfus transferi gibi bir yöntemle nüfus artışı sağlamayı da teklif etmişler ancak bunun imkansız olduğu görülmüştür.

Her Sivaslı gibi beni de derinden yaralayan bu durum bizim güncel fotoğrafımıza da ışık tutmaktadır.

Sivas?ta gelişme ve iyileşme yönünde bir hareketin ortadan kalktığı uzun süredir Sivas büyükşehirden başka birçok şeyini yitirmiştir.

İnsanları kendilerini mahallelerinden, şehirlerinden,köylerinden daha fazla düşündükleri günden beri Sivas çok şeyini kaybetmiştir.

Gelişimin ve güçlenmenin önüne setler çekerek tembelliğin ve hamasetin alabildiğine koy verildiği günden beri Sivas çok şey kaybetmiştir.

Yalakaların, dalkavukların el üstünde tutularak çalışanların potansiyel suçlu gibi görüldüğü ve ikbal tehdidi olarak görüldüğü günden beri Sivas çok şey kaybetmiştir.

Çalışmanın ve üretmenin para etmediği yağcılığın ve yüze gülerek arkadan kuyu kazanların sayısının artmasından sonra Sivas çok şey kaybetmiştir.

Tespih üretenlerin ve satanların,kahvehane işletenlerin çok  para kazanıp sanayinin ve işyerlerinin bacası tütmez olduğu günden beri  Sivas çok şey kaybetmiştir.

İle açılan TÜDEMSAŞ ve Çimento fabrikası gibi devlet kuruluşlarında daha çok çalışarak fabrikayı daha karlı hale getirmek yerine yerel siyaseti ve dedikodunun parçası haline gelerek zarar etmesi ve küçülmesi ve üretemez hale gelmesinden sonra Sivas çok şey kaybetmiştir.

Çalışanın risk aldığı potansiyel tehdit olarak görüldüğü çalışmayanın el üstünde tutulduğu ve adam yerine konulduğu günden beri Sivas çok şey kaybetmiştir.

BİR DE BÜYÜKŞEHİRİ KAYBETMİŞ NE ÇIKAR.



Anahtar Kelimeler: 0