SİVAS NASIL DİRİLECEK?

SİVAS NASIL DİRİLECEK?

SİVAS NASIL DİRİLECEK?

 Bu şehrin, bu denli böyle bir sessizliği içselleştirmesi hayra alamet değil. Zira bu sessizlik, sanki kadermiş gibi kalıtsal bir cendereye dönüşmek üzere.

Derin bir yavanlık?

Derin bir nemelazımcılık?

Sanki Sivas?ın en üstünde bulunan Yukarı Tekke Mezarlığının topraklarını, güçlü kuzey rüzgârları her gün Sivas?ın üzerine savuruyor.

Bu ölü toprağı, şehir sakinleri tarafından temizlenmediği için adeta tortulaşmış vaziyette.

Bir açmazlar yekûnu, bir içe doğru daralmalar birlikteliği, aldı başını gidiyor ki hiç sormayın.

**

Bunun içinden nasıl çıkılır bilemiyorum. Yalnız,  gelişmiş ülkelerdeki sivil anlayışı bu şehre uygulayabilirsek, belki bir sıçrama yakalayabiliriz.

Özgür düşünen bireyle, bu açmaza el atmazlarsa, korkarım ki bu şehir yavaş yavaş köyleşecek.

Düşüncede köyleşecek, idealde köyleşecek, ekonomide köyleşecek?

Zaten onun izlerini de hissetmeye başladık.

Küçük hesaplar, dedikodu kültürü, başarılı insanların ayağına çelme takma gırla gidiyor.  Tam bir köy kültürü anlayışı içerisindeyiz.

Bu durumun bir tek çözümü, Sivas için varını yoğunu ortaya koyan insanların gayretine omuz vermektir.  Medeni toplumlarda, düşünce adamların varlığı bir şans olarak telakki edilir.

Sivas?ta da, düşünen insanların çok olduğunu gururla söyleyebilirim. Bunu sadece ben söylemiyorum, fikrine değer verdiğim nice dostum da aynı kanaatte.

Lakin en büyük talihsizlik de, şehrin kıymetli insanlarının, ?hokkabazlar? tarafından göz ardı edilmesidir.

Makam mevki sahibi olmak için takla atmayanlar, her toplumda tehlike olarak görülür. Çünkü onlar, doğru bildiklerinden asla taviz vermeyen insanlardır. Ama her fırsatta taklanın en alasını atan hokkabazlar, bu insanların görüşlerini kale almazlar. Çünkü onların söylediği doğrular, işlerine gelmez.

Sivas?ta da bu durumu ayan beyan görmekteyiz. Ufku olan nice gayretli insanın bir kenara çekildiğine, üzülerek şahit olmaktayım. Sivas için,  karşılıksız canla başla çalışan bu insanların, güzel gayretleri ve fikirlerinin görmezden gelinmesi kadar acı olan bir şey yoktur.

Sivas?ın bir düşünce sorunu vardır sevgili okurlar. Ortak amaca yönelme yönünde mevcut bulunan nekahet, gitgide varlığını kemikleştirmekle beraber, geçmişi modernize edemediğimizden dolayı da, gelişmeye ve yenilenmeye karşı bir duruş meydana gelmektedir.

?Ben yaparım, ben en iyiyim, ben bilirim, benden başkaca iyi şeyler yoktur ?türü dogmatik felsefi yaklaşım, hala varlığı ile ortada dururken, evrensel düşünce normlarını savunanlar az olmakla birlikte, kıymete değerdir.

Sivas?ın aşması gereken ?klan? kültürü bu olsa gerek. Neredeyse sınıfsal birlikteliklerin daha da katmerleştiği, hür düşüncenin yanlış geleneğe kurban edildiği bir anlayış adeta?

Bu kısır bir döngüdür. Bu kısır döngüyü aşmaya gücümüz yeter. Yapmamız gereken, şehri aydınlanma içerisine dâhil etme yönünde, takınacağımız tutumdur.

Düşünen, okuyan yazan bireyler, çoğalmalı. Onlar çoğaldıkça, bu kadim şehrin eski yüzyıllarda olduğu gibi, yeniden medeniyet üreten bir hal alması hayal olmasa gerek.

Bu hayali gerçekle bütünlemek zorundayız. Sivas?ın yeniden kalkınması ve zihinsel yenilenmesi, el birliği ile ortak gayrette birleşmekten geçmektedir.

Ortak aşk ve gayretin Sivas?ın dirilişini gerçekleştireceği muhakkak?

**

Sivas dirilmeli.

Sivas diriltilmeli?

Sivas kabuğunu kırmalı?

Uzun yıllardır işsizlikle, göçle, yalnızlıkla tükenen bu şehir, elindeki kıymetleri değerlendirdiği vakit, inanın uçacak ve Sivas?ı kimse tutamayacaktır.



Anahtar Kelimeler: 0