SİVAS DEVLET GİBİ BİR VİLAYET

SİVAS DEVLET GİBİ BİR VİLAYET

SİVAS DEVLET GİBİ BİR VİLAYET

Büyüklerimiz anlatırdı; Atatürk Muhafız Alayındaki Askerlerden birine, nerelisin Mehmet? Diye sorar Mehmetçik: Sivaslıyım paşam diyince, Atatürk: Bundan sonra nerelisin diye sordukları zaman ?yiğidin harman olduğu yerdenim diyeceksin? der. Atatürk; Vatanı düşman işgalinden kurtarmak, cumhuriyetin temelini atmak için yiğidin harman olduğu, Anadolu?nun en emin ve güvenilir şehirlerin olduğu için kongrenin Sivas?ta yapılmasını öngörmekteydi.

Sivas Atatürk ve kongre delegelerini 108 gün bağrına bastı. Canı gibi korudu. Delegeleri çok zaman evlerine konuk etti. Sandığında sepetinde ne varsa ikram etti. Siniler sofralar donattı. Evlerine yatırdı. Lokantacılar yedikleri yemeklerin, kahveciler içtikleri kahvelerin, parasını almadılar çünkü onlar Sivas halkının aziz misafirleriydi. Böbreklerinden rahatsız olduğu için Atatürk?ün içtikleri su her gün Şimkürek köyündeki çeşmeden getirildi. O çeşme 1970 senelerine kadar halen mevcuttu. Son senelerde çeşme ne yazık ki yıktırılmış, suyuna da başka kaynaklar katıldığı için özelliği bozulmuştur.

1923 Cumhuriyetin kurulduğu, yurdun sağlam temeller üzerinde yükseldiği yıllar, vatan?ın her ayrı köşesinde bir kalkınma heyecanı yaşanıyor. Bu heyecanın en büyük simgelerinden biri de şüphesiz demir yolu. Genç Cumhuriyetimiz yurdun kalkınmasındaki öncelikleri Sivas?ta başlattı. Yurdun iç pazarlarını hızlı bir ulaşıma bağlamak, ülkeyi dünya ile bütünleştirmek ve savaşların perişan ettiği mahzun Anadolu?yu canlandırmak için,1924 tarihli kanunla 6,5 milyon lira ödenek ayırdı.1925 senesinde Ankara?dan başlatılan demiryolu hattı çalışmaları Anadolu insanının doğaya egemen olma yarışında birlikte başlattı. Türk mühendis ve işçisinin bilgi ve çalışkanlığıyla doğal engeller teker teker aşılarak döşedikleri ha t 30 Ağustos 1930 tarihinde Sivas?a ulaştığında halk iki bayramı bir arada kutladı. Sivas?a ulaşan demiryolu hattı daha sonraki senelerde Samsun, Erzurum, Malatya hatlarında Sivas?a bağlanmasıyla Sivas bölgenin demiryolları ana hat dağıtım ve birleşim merkezi konumuna geldi.

Türkiye Demiryolları, teşkilatının ihtiyaç duyduğu lokomotif; yük ve yolcu vagonlarının imlini, bakım ve onarımlarını yapmak, yedek parçalarını üretmek amacıyla, ihalesini Almanların aldığı bakanların en büyük demiryolları fabrikasının temeli 20 Temmuz 1936 senesinde Sivas?ta atıldı.22 Ekim 1939 tarihinde on binlerce Sivas halkının katılımıyla büyük bir heyecan ve coşkuyla açılış töreni yapıldı. Doğu ve İç Anadolu bölgelerinin çimento, tuğla, kiremit ihtiyaçlarını karşılamak için 1938 senesinde temeli atılmıştır. Çimento fabrikası 1943 senesinde faaliyete geçti. Ordu birliklerimizin çamaşır, elbise ve çadır ihtiyaçlarını karşılamak için çoğunlukla bayanların çalıştığı askeri dikimevi 1945 senesinde Sivas?ta hizmete açıldı.

Anadolu?nun en fazla hububat üreten şehirlerinden biri olan sivas2ın ürettiği hububatı ziyan etmeden stoklayıp süratle yurdun ihtiyacı olan şehirlere göndermek için 1933 senesinde İstasyona Anadolu?nun en büyük ofisi yapıldı ve Toprak mahsulleri Ofisi teşkilatı kuruldu. Birinci dünya savaşı yüzünden unutulmaya yüz tutmuş Sivas Halılarını üretmek için Vali Süleyman Sami Kepenek tarafından Sanatlar mektebi halı atölyesine dönüştürüldü. Daha sonra kimsesiz fakir kadınlar ve genç kızlar, işin ehli halı ustası Hatice Hanımın denetiminde dünyaca ünlü Sivas halılarını yeniden dokumaya başladı.  Eskiden kalan Kabak yazısındaki rasathanenin cihazları yetersiz kaldığı için sağlıklı hava tahmin raporu alınamadığından, 1928?snesinde o zamanlar şehrimizin boş ve uzak semtlerinden kayseri kapı mahallesinin batı yönünden geçen Sincan Deresinin yakınlarına o gününü şartlarına göre modern bir rasathane kuruldu.  Tarım şehri olan Sivas çiftçisini kurslar açıp bol ürün almak, sağlıklı hayvan yetiştirmek amacıyla daha çokta yurdun ihtiyacı olan hububat mahsulünün bir bölümünü karşılayabilmek için 1944 senesinde Ulaş Devlet üretme çiftliği hizmete açıldı.

Yıllar önce Tavra Deresinden topraktan yapılmış pöhreklerle gelen kepenek Suyu zamanla arıza yapıp, bakım ve onarım yapılmadığı için, hemen hemen şehrin ihtiyacını karşılayamıyordu.1932 Senesinde Kepenek suyu pik borularla getirilip Kabak yazısındaki depoda toplandıktan sonra şehrin her mahallesine suyun taşla anıtlaştığı 40 adet çeşme yapıldı. Bu çeşmede gönül rahatlığıyla içebilecekleri Kepenek suyuna kavuştu.

1934 senesine kadar koca şehir, vali Reşit Akif paşa zamanından kalma 10?15 kadar pek çoğu arızalı lüks lambaları ile aydınlatılmaya çalışılırdı.1932 senesinde Elektrik Birliği adında bir dernek kurulup başkanlığına belediye reisi Hikmet Işık getirildi. Birliğin kurulmasından yedi ay sonra ihaleyi kazanan Skoda firması paşa fabrikasına santral binası yaptı.400 beygir gücünde 6000kw/sa enerjiyi sağlayan iki türbün koydu. Bu arada paşa fabrikasından şehre kadar ağaç direkler dikiliyor, teller çekiliyor, Sivas?ın elektriğe bir an önce kavuşması için zamanla yarışılıyordu. Sekiz ay gibi ısa bir zamanda santral ve elektrik şebekesi tamamlandı.2 Mart 1934 tarihinde vilayet binasının önündeki alanda yapılan törenden sonra vali Süleyman Sami Kepenek; Muhterem halk! Elektriğiniz kutlu olsun! İşte elektriğinizi açıyorum. Sözleri ile şalteri kaldırınca o anda şehrin bir bölümünü büyüklerimizin birazda abartılı ifadesiyle şam şam şakıladı.

  Gelişen zenginleşen Sivas?ın bilhassa esnaf ve tüccarın İstanbul ve Ankara?da işlerini daha çabuk takip edebilmeleri için 1944?45 senelerinde paşa çayırına uçak alanı yapıldı. Her yıl bu alanda Türk Hava Kurumu etkinlikler düzenledi. Bu alanın çevresi bir bayram yerine döner, uçaktan paraşütle atlayanları ahali merak ve heyecanla izlerdi. Beş veya on lira ücret karşılığında uçaklar Sivas halkını şehirlerini yüksekten görme zevk ve heyecanını yaşatırdı. Yine o gün uçaklardan renkli kâğıtlarda Türk Hava Kurumunun önemini yazan broşürler atılırdı. Kelebek gibi gökte uçuşan kâğıtları kapmak biz çocukların unutamadığımız en mutlu anlarımız olurdu. Yine o yıllarda okuma seferberliği başladı. Kahvehanelere kitaplar konuldu, adları gıraathanelere dönüştü. Memurlar öğretmenler gönüllü olarak akşamları kahvelerde halka okuma yazma öğretti. Analarımız heveslenerek okuma yazma öğrenmek için haftada iki gün mekteplere gitti.  Ahalide okuma-yazma hevesi arttığı için 1943 senelerinde şehrimizin değişik semtlerine dört tane modern İlkokul yapıldı. 1947 senesine kadar parke taşlı olan İstasyon Caddesi ile Atatürk Caddesi betonla kaplandı.

1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti devletinin tedavüle çıkardığı ilk 500 liralık banknot?un yüzünde Gökmedrese arka yüzünde o zamanlar daki Sivas?ın panoraması yer almakta idi. Bu da Cumhuriyet hükümetinin Sivas?a verdiği değerin bir belgesi idi.

1938 senelerinde Kepçeli mevkiine modern bir mezbaha, soğuk hava deposu ile birde fırın yaptırıldı. Yol yapımındaki sorumlu mühendislerin silindir makinesi olmadan sağlam ve dayanıklı  yol yapmanın mümkün olmayacağını ilgili makamlara rapor etmeleri üzerine, 1933 senesinde İngiltere?den siparişle suretiyle getirilen 10 silindirle Sivas?ta yeni yolların yapılması ve eski yılların bakım ve onarımı süratle gerçekleştirildi. 1946 yıllarının sonunda Amerikalılar Marshall yardım çerçevesinde Türkiye?de beş tane hastane yaptırmak ister. Bunlardan bir tanesinin ide Sivas2ta kurulması istenir.  Ama bakanlık arsa için tahsisat göndermemiştir. O tarihlerde meclis üyesi olan dişi hekimi Kemal Çolakoğlu ile Belediye başkanı Rahmi Günay Belediye meclisinde imar değişikliği yaparak günümüzdeki Numune Hastanesi?nin yerine sembolük bir fiyatla satın alıp hastane yapılmak üzere bağışladılar. Hastane inşaatının temeli 1948?de senesinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından atıldı. O zamanların imkânlarıyla son tıbbi cihazların kullanıldığı, deneyimli doktor ve sağlık elemanlarının hizmet verdiği 400 yataklı hastane; Cumhurbaşkanımız Celal Bayar ve Başbakanımız Adnan Menderes tarafından 1952 senesinde hizmete açıldı.

Sivas, Samsun, Amasya, Malatya, Erzurum, Kars illerindeki Demiryol personeli ile aile fertlerine sağlık hizmeti vermek için tam teşekküllü Demiryol Bölge hastanesinin yapımına 1948 senesinde başlandı. 1951 senesinde hizmete girdi ve ben bu iki hastane yapılırken inşaatında 75 kuruşluk gündelik karşılığında çok günler amelelik yaptım.

1951 senesinde Erzurum?daki Demiryolları Dört İşletme Müdürlüğü personeliyle birlikte Sivas?a nakledildi.

Türkiye?de ilk heykel diken vilayet Sivas?tır. Vali Muammer Bey Osman Gazi büstünü Hafik Kazasında Kaymakam Nafi Bey?e diktirtmiştir.

Kurulduğu ilk yıllarda genç Cumhuriyetimiz, Sivas?a önem verip yatırımlarda öncelik tanımalarından olsa gerek, yöneticiler Sivas için; ?Büyük bir eyalet, Devlet gibi bir Vilayet?  derdi.



Anahtar Kelimeler: 0