SİVAS AK PARTİ?DE NELER OLUYOR?

SİVAS AK PARTİ?DE NELER OLUYOR?

SİVAS AK PARTİ?DE NELER OLUYOR?

Yaşananlardan önce; ?Dananın kuyruğunun? koptuğu seçimlere konu olan makamın varlığını bu sayede öğrendiğimi belirtmek isterim.

İsmi de pek afili?

?Köylere Hizmet Götürme Birliği Encümeni?

Epik bir anlam içeriyor mübarek?

Cahilliğime verin, bu heyet önceden var mıydı, yoksa yeni mi oluştu, başka iller de var mı?

Neyse; cevaplarını sorar öğreniriz.

Asıl konumuza dönecek olursak;

İl Başkanı kendi desteklediği adayın kaybettiği durumundan, Bakanlarla olan fotoğraf karelerinde dahi gözükürken DOMİNANT karakterini en son şehrin bilboardlarında anneler günü vesilesiyle de tanımış olduk.

***

Ak Parti Sivas?ta yapısal olarak; Bakan İsmet Yılmaz, konumu güçlü vekil Nursuna MEMECAN, İstanbul?da mukim (anlayamadığım) Kelkit kontenjanından, sabrının! Sonucunu alan vekil Ali TURAN, şehir kontenjanından; dolayısıyla İl Başkanı?nın tayini ve ortağı vekil Hilmi BİLGİN ve yerelde Belediye olmadığı için İl Başkanı olarak tebarüz etmektedir.

Yukarıdaki sıralama ?Reel politik? olarak ilimiz siyasetinin de bu hiyerarşi içinde yürümesini vaz?etmektedir. Aynı zamanda elzemdir.

Bu tabloda: Bakanımız İsmet YILMAZ?ın birikimi, çalışkanlığı ve sakin kişiliğiyle altta problemler çıkıyorsa bu: yereldeki siyasi aktörlerin beceriksizliği, ?Ben? ve enaniyet duygularıdır.

Birinci adamlığa talibin az ama birinciyi idare edecek ikinci adamlığa talebin çok olduğu, dolayısıyla; fitne-fücurun etkin olduğu bu şehirde buna ilaveten göç sebebiyle oluşamayan ?hakem? veya ?abi? kişilerinde yokluğuyla siyaset - cemiyet yapılanmalarında at iziyle kurt izinin karıştığını da söyleyebiliriz.

Hakem ? Abi tariflerini açmak gerekirse:

Siyaseten, madden ve ruhen doymuş bundan ötürü şahsi ikbal ? menfaat beklentisi olmayacak kurumsal da olabilmiş bir yapıyı kast ediyorum.

Şimdi şapkayı önümüze koyup sesli düşünmeye başlayalım.

Siyaseten yerelde her kesime söz geçirecek bir yapı var mı? YOK.

Ekonomik olarak; birkaç kuşak aktararak, gelişerek, zenginleşmiş ve de doyumsamış, paylaşmış, vermiş kişi-kişiler-aile-şirket var mı? YOK.

Manen: İhramcızade İsmail Hakkı Efendi?den sonra o ve benzeri bir şahsiyet var mı? YOK.

(Bu ?yok?lar ve yokluklar içinde daha çok TEPİŞİRİZ.)

***

Bu kadar ciddiyet beni bozar, konuya biraz da mizahla devam edelim.

İl Başkanı bu seçim öncesinde muhtarlara;

Mehmet Ali Bey Hamamında kahvaltı ikram edip oylarını kendisinin hür iradesiyle! Kullanmalarını tavsiye etmiş ama isteği gibi de sonuçlanmamış? Anlattıklarına göre!

Sivas?ın geleneğinde; sabah hamamda ?kelle kırdırıp? yenirdi lakin hamam havuzlu olunca kahvaltı sürecine girmiş bulunuyoruz.

Bu gidişle önümüzdeki gönlerde ?FİTNIS da BRUNCH? pek de havalı olur? hani!

Gerçek bir hikâyeyle bitirelim.

70?li yıllarda, siyasi partiler yasasının daha demokratik olduğu dönemde;

MEBUS adayı bir hemşerimizin, seçilmek için DELEGE?lere Sivas Kebabı yedirip, gümüş ağızlık hediyesi sonunda seçilemeyince salonun kapısına geçip; ?HEDİYEMİ GERİ VERİN. KEBAP?ta HARAM (!) OLSUN? sözü çok manidardır, vesselam?



Anahtar Kelimeler: 0