SEVGİLİYE MEKTUPLAR GÖNLÜME KEMANCI HÜKMETSİN  

SEVGİLİYE MEKTUPLAR GÖNLÜME KEMANCI HÜKMETSİN  

Sevgili 
Gittin ! Gitmen bir uzun öykü oldu.
Yaşadığın şehri bilirim, gidemem ! Sorduklarımdan,gören yok,bilen yok. Haberleşmenin zor olduğu zamanlar,haber beklerim, gelen bir haber yok.

Kernek'in dalgalı saçlı, uzun etekli kızı. 
Sen en çok da bizim oralara benziyordun. Bizim oraların kültürüyle yetiştirilmiş,korunmuş, kollanmış,saklanmış güzel kızdın. Yokluğunu nakışladım gözlerime. Unutmak istiyordum ,masal güzeli kız,çıkıp geliyordun rüyalarıma. 

Aradan 5 yıl geçti,zorda olsa yaşadığın yeri öğrenebildim. Çok daha güzelleştiğini düşünerek, heyecanla,sevinçle yaşadığın köye geldim.
Temmuz sıcakları,yüzünü Ağustos sıcağına çevirmişti. Gökyüzü berrak,başaklar sararmış, öğlen sonuydu. Davulun sesi hoş geliyordu.
Gençler, Sivas ağırlaması,hoş bilezik,lorke hırpane,oynuyorlardı.
 
Ellerine kına yakmışlar,gelin gidiyordun.Sen vardın ama yoktun. Zurna dile geldi, 
"He lee le gelin gelin ağlama, gadan alım ağlama"diyordu, sen ağlıyordun.
Duvak içinde alımlı yüzün parlıyordu.Kakülünü taramıştın kaşlarının üstüne. Sögüt dallarından yapraklar düşüyordu.Kuşlar Kürt kızı senin gelin gidişini seyrediyordu.Davetsiz misafirindim.
Bir kenara çekildim, bir türkü dolandı dilime   "Oyy oyy,içmeden serhoşum oyy oy "  
 Şarkılar, türküler canımı acıtıyordu.

Güçsüzleştim sevgili, o an genç hayatımı eledim, yalnızlığımı yoğurdum. Ömrümün kalan zamanı senden uzak olacaktı. Gözlerime bakan gözlerin şimdi kime bakıyor. Oysa o gözlere yaş olurdum. Demek ki,senin zeytin karası gözlerini, al al  yanaklarını,gamzelerini benden daha çok seven olmuş. Halbuki gönlü gamlı bu genç, adıma şiirler yazarmış diye,kime sorsan yerimi bilir gösterirlerdi.  

Buralarda kemancı yok mu ? Şu yalnız gönlüme kemancı hükmetsin. Arkadaşıma sür gardaş arabanı,hızlı sür, arabanda efkârlı var.Onunda yüreği yaralımıdır ?Onunda yüreği yanıkmıdır ? Onu sevgili diye boşu boşuna gönlüme bağlamışım,olan oldu,hızlı sür arabanı gardaş!

Güneş dağları aştı, kendi kendimle başbaşa kaldım. Ay geceyi öperken,köyümde büyük çeşmenin suyu ile yüzümü yıkadım. Sessizliğe büründüm. Düşlerim şiirlere sindi,şiirler içimde demlendi. 

Kavuşmak olanaksazlaşır, sevgi beslediğim yanımda değil, gönlüme yakın, kendisi uzak.
Uzakta olunca ,daha çok sever,daha çok özlersiniz. İnatla seversiniz,inat sevdiğime mi, yoksa kendime mi,orası muamma...

10 Ağustos 1974
Zerk köyü - Kangal 
KAHIR MEKTUPLARI.