SAMİMİYETİNİZİ GÖRELİM...

Merhaba,

Uzunca bir zaman gündemde kalan ve 15 Şubat 2013 tarihinde -elde edilen verilerin ilgili makamlara gönderilmesiyle- son bulan bir kampanyadan bahsedelim bu hafta: ?Kamuda Kıyafet Serbestliği? kampanyasından?

Neredeyse bütün illerde ?Kamuda başörtüsüne özgürlük!? sloganıyla sokaklara çıkıp imza kampanyası başlatan sivil toplum kuruluşları bu aralar umduklarından fazla imza toplanmış olmasının sevinci içindeler?

En baştan niyetimizi açıkça yazalım da ufacık kıvılcımlarla alev alan cevval abi ve ablalarımız öfke nöbetleri geçirmesinler? Yok hocam, merak etmeyin kimsenin kılığıyla kıyafetiyle işim olmaz. İNSAN olanların her zaman yanımda yeri vardır ve onların seçimlerine saygı duyarım. Olmayanlar da mümkünse bana uzak olsunlar? Neyse, sizin anlayacağınız bu yazıdan başörtü düşmanlığı yahut çıplaklığa övgü gibi aptalca sonuçlar çıkarmak için uğraşacaklar varsa diye söylüyorum: Boşuna uğraşmayın? Tek derdim gerçekleri biraz daha net gö(ste)rebilmek?

Ben bu konuyla ilgili, yaşadığım şehirde gördüğüm, çevremdekilerden duyduğum ve farklı illerdeki dostlarımın da izlenimlerinden yararlanarak oluşturduğum genel görüşümü aktarmak istiyorum. Kim bilir belki aynı şeyleri sizler de fark etmişsinizdir?

Yıllardır yolunda gitmeyen birçok şeyin düzelmesi için imzalar toplanır. Kimi suçsuzken hapse düşen arkadaşının serbest bırakılması için; kimi yıllardır meçhul olan faillerin artık yakalanması için; kimi okul kantinindeki sağlıksız koşulların düzeltilmesi için; kimi o nedenden, kimi bu nedenden ama hepsi de genel anlamda haksızlığın karşısında durmak için toplarlar bu imzaları. Bu, yıllardır sokaklarda yapılagelen ?bence en zarif- eylem şeklidir. Lakin bu son kampanya biraz farklı gibi sanki?

Evet, biraz farklı geldi bana. Zira yıllardır sokaklarda imza toplayan istisnasız herkese ?Bölücüler!?, ?Teröristler!? diye tepki gösteren bir dolu insanı o masaların başında imza atarken gördüm bu sefer? Oysa bu eylem şeklinin bulunduğu günden bugüne kadar atılan tüm imzaların amacı aynıydı: Hak edileni elde etmek...

İyi de fark neydi bu sefer? Hemen söyleyeyim: Fark, yine insanların yumuşak karnına atılan o yumruktu! Dikkat ettiniz mi bilmem, kampanya sırasında asılan afişlerin %90?ı -hadi %80?i olsun- ?Kamuda başörtüsüne özgürlük!? sloganını taşıyordu. Arada bir iki de farklı afiş vardı lakin onlar daha ziyade dikkat çekmeyecek yerlere asılmıştı. Oysa kampanyanın adı ?Kamuda Kıyafet Serbestliği? değil miydi?

Evet, kıymetli sivil toplum kuruluşları, umduğunuzdan çok daha fazla imza topladınız ama hadi gelin dürüst olun, görelim samimiyetinizi? Aynı sayıya toplumun en hassas yerlerinden birine dokunmadan, gerçekten herkesin özgürlüğünü içeren sloganlarla da ulaşabilir miydiniz? ?Hayır.?? Peki bu sizin suçunuz mu? Yine ?Hayır.? Hepimizin bunda biraz payı var. Bazı konularda hiç düşünmüyoruz, hiç konuşmuyoruz, konuşanı suçlu ve kötü ilan ediyoruz. İşte bu anlayışımız suçlu?

Amacım asla kampanyayı karalamak değil, hatta bizzat imzamı da attım, her zaman atarım. Lakin ben tek bir grubun değil bütün insanların özgürlüğü için attım imzamı. Haklı gördüğüm tüm kampanyalara attığım gibi. Zaten amacım kampanyayı karalamak olsaydı bunu ?her akıllı birey gibi- imzalar toplanırken yapardım. Şimdi değil?

Yahu gelin şu bencillikten biraz da olsa kurtulalım be hocam? Olmaz mı? Olur, hem de öyle güzel olur ki. Bir insan çalışmak istiyorsa ve ona verilen işi de hakkıyla yapacaksa bırakalım yapsın. Kadın, erkek, kapalı, açık, top sakallı, çember sakallı, mini etekli, pardesülü, kravatlı, kazaklı vesaire şeklinde çoğaltılabilecek ve hepsi de birbirinden aptalca olan şu sınıflandırmalardan bir vazgeçelim artık. İsteyen istediği gibi giyinsin. Düşün artık şu insanların yakasından da herkes kendi hayatını kendi seçtiği şekilde yaşasın. Ve lütfen hiç kimse kendi özgürlüğünü savunurken başkalarını tutsak etme arzusunda olmasın. Ancak o zaman her şey yoluna girer...

Umarım yetki sahipleri bu sorunu ?hiçbir fark gözetmeden- tüm insanlara faydalı olacak şekilde ve en kısa sürede çözerler?

Hepimiz için sağlıklı, güzel, aklımızla kalbimizi aynı anda kullanabileceğimiz günler diliyorum. Görüşmek üzere, hoşça kalın?

?

aysgl-ergin@hotmail.com