Sağ Siyasetin Şark Kurnazlığı:

Sağ Siyasetin Şark Kurnazlığı:

Kurnazlık: Şark kültürüne egemen olan bir hastalıktır. Garp kültürüne ait olmadığı muhakkak olsa gerekir. Ezilen, sindirilen toplumların muhitinde ilkim bulan bir atmosfere sahip olma özelliğini sinesinde taşır ve o iklimde yeşerir. Ezilen horlanan kişi ve gruplar kendi fikir, düşünce ve eylemlerini açıkça ifadeden kaçınmayı ilke olarak benimsedikleri için amaç ve hedeflerini zemin ve şarta bırakırlar. Her ne kadar garp maceramız Tanzimat ile başlamış olsa bile bir yanımız, önemli bir yanımız şarklıyız diye şarkı söyler. Özellikle İran-Filistin politik yapıları amaç için her çeşit yöntemi denedikleri bilinir. 

Sağ siyasetin doğasında ne hikmet varsa, daima punduna getirmek veya düşürmek marifetmiş gibi sunulur. Çok partili hayatın akışında bile sık başvurulan bir yöntem olarak karşımıza çıkar, kurnazlık, hinlik ve hilebazlık.

Beklenen oldu, hiç şaşırmadım. Akşener, İP kurulmasına öncülük ettiği 6’lı masayı marifetmiş gibi dağıttı. İyi Partili değilim olmadım ve olmayı da düşünmüyorum. Kurulduğu günden beri ne yapacağını kestiremedim. Sağı solu belli olmayan kişi ve gruplarca oluşturulmuştu. Sanki deprem çadırı gibiydi. Bu olumsuzluğuna şahsen çok takılmadım acaba dedim, yanılır mıyım, yanıltırlar mı dedim. Bugün itibariyle sağ olsunlar yanıltmadılar! Meşhur atasözü vardır’ Dere geçilirken at değiştirilmez’ atalarımızı dahi yanıltabilen kuşaklarız. Bunları ifade ederken Cumhur ittifakını da kurulduğu günden beri taraf olmadım, gerekçelerini de önemsemedim. MHP eksenli seksen öncesi dar çerçevede, sonrası ise geniş çerçevede sağ bir partide Adalet veya ANAP partisinde siyaset yapmayı düşünenler vardı, zaman içinde bu politik düşlerini ittifak ile MHP, AKP gerçekleştirdi. Umarız politik tarih yazıcıları bu birlikteliğin yerinde olduğunu gelecekte yazarlar, tabi yandaş tarihçiler değil!

Akşener ve İP’liler seçimlere katılımı iktidar engellemesiyle karşılaştıklarında hayli ter döktükleri zamanda, dertlerine deva CHP ve Kılıçtaroğlu’ndan geldi. Transfer ettiği vekiller ile yasal engeli aşabildiler. Seçimlerde bir hayli mebus meclise girmekle kalmamış, hazine yardımı ve diğer devletin dokunulmazlık şemsiyesine sahip olmuşlardı. Bence CHP olmasaydı bugün İP bugünkü düzeyde ve pazarlık gücünde olması mümkün olamazdı. Şark kurnazlığı işte böylesi durumlarında meydana geliyor ve buna politik bilimciler güç zehirlenmesi diyorlar. “Şeytan diyor ki reisliği de alıver, kompliman bu ya zahmetsiz emek vermeden almak biz ‘Türklere’ mahsus diyeceğim dilim pek varmıyor ama bize has bir özellik” olduğunu da biliyoruz.

Millet ittifakı cenahında politik hava parçalı bulutlu esiyordu ki bir türlü cumhurbaşkanlığı için aday ismi kamuoyuna açıklanamadı. Bugünkü açıklamalar gösteriyor ki bu gecikmenin mimarı Akşener ve ekibiymiş, bu ayak sürtme eylemi bizzat genel başkanın eseriymiş. Bu durum kimin işine yarayacak, kimin işini kolaylaştıracak muhakkak ki ölçüp biçmiştir Akşener aksi durum şahsını çok zorlanacağa benziyor. Diğer bir yönü de cumhur ittifakın bir iddiası vardı o da dışarıdan kumanda ediliyorlar, inanmam bu tür telkinlere politikanın doğası derim. Lakin Akşener’in aniden vals yapması, bu iddiaları güçlendireceğe benziyor. Türkiye’de yapılan her seçimlere batılı ülkelerin yakından ilgilenmesi farklı antlaşma ve çözüm yolları mı denecek diye de düşündürebiliyor insan zekâsını. Her ne ise bu mevzular derin meseleler bildiğim cumhur ittifakı mensupları karar vericiler özellikle bugün rahat bir şekilde oh çekmişlerdir İP sayesinde. Şark kurnazlığının getirisinin olup olmadığını toplum olarak yaşayıp göreceğiz. 

Kalın sağlıcakla



Anahtar Kelimeler: Siyasetin Kurnazlığı: